Ethem Sarısülük'ün öldürülmesiyle ilgili görülen duruşmada, sanık Ahmet Şahbaz avukatların bütün sorularını "hatırlamıyorum" diye yanıtladı. Anne Sarısülük, "senin ellerin kırılsın" diyerek tepki gösterdi.

Kızılay'daki Gezi direnişi sırasında Ethem Sarısülük'ü silahla vurarak öldüren polis Ahmet Şahbaz'ın yargılandığı davanın 3. duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Sanık Ahmet Şahbaz, yazılı savunma yaparak, olay anında GAMA, Kızılay AVM tarafından kendilerine yönelik taş bilye atılmaya başladığını ileri sürdü.  "Göstericiler bize saldırdı. Bunları gören grup da aynı şekilde bize saldırmaya başladı. Biz önce düz hat şeklindeydik. Saldırının durumuna göre oval dizildi. Birileri grubu bize karşı kışkırtıyordu. Bize küfür ediyorlardı. Bize sapanla demir bilye atıyorlardı. Kalkanı başıma taş gelmesin diye diz kapağı hizasında tuttum. Bir ara birlik amirinin 'böyle olmuyor' diye anons geçtiğini duydum. Göstericiler yaklaştılar, yakından taş ve bilye atıyor, sopalarla bize vuruyorlardı" iddialarında bulunan Şahbaz, savunmasının devamında şunları söyledi: 

"Bizim görevimiz atılan taşlara karşı arkamızdaki polisleri korumaktı. Kalkancıydık biz. Bu sırada göstericilerle aramızdaki mesafe azaldı. Bir taraftan da çekilmeye çalışıyorduk. Geri geri gitmeye çalışıyorduk. Beton koltuklar bizim çekilmemizi engelledi. Gösterici grup yaklaştı. Bazıları bize vurmaya başladı, polislerden yere düşenler oldu. Yere düşen polislere taş ve sopalarla saldırdılar. Bir ara silah düştü denildi. Ama kimin silahının düştüğünü göremedim. Biz 4-5 kalkancı polis park içinde kalmıştık. En son biz çıkıyorduk. Parkın bitiminde kaldırım vardı. Park ile kaldırım arasında yarım metre yükseklik vardı. Biz parktan geri çıkıyorduk. Bu sırada göstericilerin bana vurdu. Ben kaldırımın üzerine düştüm. Düştüğüm sırada bana karşı saldırılar sürüyor, taş atıyorlardı. Sırt üstü yere düştüm. O sırada yerden doğrulan gösterici bana doğru geliyordu. Beni öldüreceklerini düşündüm. Parkın içinde bana doğru gelen taş atan göstericileri duyunca içimden işim bitti dedim. Bana yaklaşan göstericiye doğru hızlı davranıp ona tekme attım. Ona tekme atmasaydım yanıma gelip beni linç edilmesini sağlayacaktı. Üzerime taşlarla üzerime geliyorlardı. Gösterici grup bir tarafından üzerime geliyordu. Ben yerden kalkarken korktuğum için silahımı çektim. Ancak mermi sürmedim. Kaçmak için kendime fırsat yaratmak için namluya mermi sürdüm. Daha sonra namluyu omuz hizasından yukarı tuttum. Amacım uyarı atışı yapmaktı. Uzaklaşmaya çalışıyordum. Ben ateş ederken atılan taşlar bana isabet ediyordu. Üç el ateş ettim. Ben ateş ettiğim sırada birinin yaralandığını fark etmedim. Çağrılan ambulans ile hastaneye gittim. Saat 22.00'ye kadar hastanede tedavi gördüm. 16 gün rapor aldım. Tek gayem linç edilip öldürülmekten kurtulmaktı. Kimseyi hedef almadım. Ben görevim gereği orada bulundum. Havaya ateş etmeseydim beni linç edeceklerdi." 

Bu sırada sözlü olarak sanığa tepki gösteren seyircilerden bazıları, "bırak palavrayı da nasıl öldürdüğünü anlat" dediler.

'SENİN ELLERİN KIRILSIN'

Şahbaz'ın “Ben Ethem'in hayatını kaybettiği için üzgünüm. Kimseyi tanımam. Taş atan gruptan uzaklaşmak için namluya mermi verdim. Sonra havaya uyarı amaçlı üç el ateş ettim. Ateş etmeden önce göstericiler bana doğru hamle yapıyor, taş atıyorlardı. Maktulun ölümünde benim hiçbir kusurum ve hatam yoktur" demesi üzerine salonda bulunan Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfı Sarısülük, “Senin o ellerin kırılsın” diye tepki gösterdi. Şahbaz, "Avukatlar çok soru soruyor. Susma hakkımı kullanacağım" dedi.

Sanık Şahbaz, Sarısülük Ailesi'nin avukatları tarafından yöneltilen; 'raporluydun, raporu ne zaman imzaladın', 'evrakı kim getirdi', 'olaydan sonraki gün yanında kim vardı', 'evine amirlerin gelip seni ziyaret etti mi' şeklindeki soruların tamamına 'hatırlamıyorum' diye yanıt verdi. Şahbaz'ın inandırıcı bulunmayan yanıtına salondaki izleyiciler tepki gösterdi. Anne Sarısülük de "sorsanıza, annesi 'oğlum' diye mi 'katil' diye mi seviyormuş" ifadelerini kullandı.

AV. BAYRAKTAR: POLİS TEŞKİLATI CİNAYETE TEŞVİK EDİYOR

Avukat Kazım Bayraktar, sanık Şahbaz'ın ikametgahının olmamasını eleştirerek, bunun suç olduğunu belirtti. Davanın genel seyrine ilişkin, "Bu hukuksuzluk böyle devam ederse polis teşkilatı cinayet işlemesiyle beraber, buna teşvik eden de bir teşkilat olarak kaydedilecek" diyen Av. Bayraktar, AKP hükümetinin giderek meşruiyetini yitiriyor olduğunu ifade etti. AİHM tarafından benzer davalar için Türkiye'ye verilen cezalara vurgu yapan Av. Bayraktar, "AİHM'de buna benzer yargılamalarda Türkiye 40 kez mahkum oldu. AİHM'de hala 130 bunla ilgili dosya bulunuyor" dedi. 

Duruşma saat 14.30'da devam edecek.