Irakta 2003 yılında ABD ve Ýngiltere tarafından gerçekleştirilen işgalin ardından ülkede yaşanan çatışmaların en korkunç mirası açıða çıkmaya başladı. Dünya Saðlık Örgütüne (WHO) göre Irakta çatışmalarda kullanılan mühimmatın içerdiði kurşun, cıva ve indirgenmiş uranyum nedeniyle günümüzde ölü ve sakat doðumlarda rekor düzeyde bir artış yaşanıyor.
ABD ile Saddama baðlı güçler arasında en yoðun çatışmaların yaşandıðı Fellucede araştırmalarda bulunan WHO uzmanları yeni doðan çocuklarda kurşun ve cıva zehirlenmesine baðlı olarak kalp ve dolaşım sistemi bozuklukları, zeka geriliði ve ayak ve kollarda malformasyonlar oluştuðu tespit etti. Michigan Üniversitesinde toksikolog olarak görev yapan Mozghan Savabieasfahani tüm göstergelerin bu bozuklukların ABD ve koalisyon güçlerinin kullandıðı mühimmattan kaynaklandıðı işaret ettiði söyledi. Fellucedeki sakat doðumlar yakın oranlarda Ýngilizlerin benzeri bir saldırı düzenlediði Basrada da görülüyor.
ABD güçleri Felluceyi ilk kez 2004 yılının Nisan ayında Blackwater şirketine baðlı dört güvenlik görevlisinin öldürülmesinden sonra bombalamıştı. Bu olaydan 7 ay sonra Felluceye Irak savaşının en aðır bombadımanlarından biri yapıldı. ABD ordusu daha sonra beyaz fosfor içeren top mermileri kullandıðı kabul etti ancak indirgenmiş uranyum içeren mühimmat kullanıp kullanmadıðı konusunda herhangi bir açıklama yapmadı.
Ýndirgenmiş uranyum daha önce Bosna-Herseke müdahale sırasında kullanılmış ve yıllar sonra kullanıldıkları alanda yaşayan insanlarda kanser riskini arttırdıðı tespit edilmişti.
Çevresel Etki ve Toksioloji Bülteninde yayınlanan yeni bulgular ABD ve NATOnun kullandıðı mühimmatların Irakta yaşanan geniş çaplı saðlık krizin sorumlusu olduðu yönündeki iddiaları oldukça güçlendiriyor. 2010 yılında WHO da sakat doðumlar konusunda bir önçalışma yapmış ve nedenlerini araştırmak için bölgeye uzmanlar göndermişti.
WHOnun konuyla ilgili raporunu önümüzdeki ay yayınlaması bekleniyor. Ýlk bilgilere göre raporda 2003 işgalinin ardından Irakta sakat doðumlarda olaðandışı artışın görüldüðü belirtiliyor ve aralarında Felluce ve Basranın bulunduðu 9 risk bölgesi tanımlanıyor.
Bültende yayınlanan sonuçlara göre ise Fellucede 2003 sonrasında sakat doðumların oranı 10da 1di. 2004 yılındaki kuşatmanın ardından bu oran giderek arttı. 2007-10 yılları arasında tüm canlı doðumların yüzde 50sinden fazlası sakat doðdu. Şehirde 2000 öncesinde sakat doðum oranı yüzde 2nin altındaydı.
2004 yılındaki bombardımanı takip eden iki sene içinde tüm hamileliklerin yüzde 45inden fazlası düşükle sonuçlandı. Bombardıman öncesinde bu oran yüzde 10un altındaydı. 2007 -10 yılları arasında ise her 6 hamilelikten 1i düşükle sonuçlandı.
Raporda Felluce ve diðer şehirlerdeki sakat doðumların sorumlusu olarak son 20 senede özellikle de 2003 sonrasında şehir sakinlerinin yoðun bir şekilde kurşun ve cıva gibi aðır metaller içeren mühimmatların kullanılmasına baðlı zehirlenmeleri gösteriyor. Fellucedeki çocukların saç örneklerini inceleyen bilim insanları cıva oranının normal seviyesinin 6 kat üstünde olduðunu tespit etti. Basrada ise bu oran üç kat.
KurşunHamilelik sırasında bir kadının maruz kaldıðı kurşun kemiklerden direkt bebeðe geçebiliyor. Doðmamış çocuklar kurşun oranlarındaki artışa karşı çok hassas. Yüksek dozda maruz kalınması durumunda kurşun direkt olaran beyin ve merkezi sinir sistemini etkiliyor.
CıvaEn zehirli elementlerden biri olan cıva anne karnındaki bebeðin beynine zarar veriyor ve körlüðe de neden olabiliyor.
Ýndirgenmiş uranyumZehirli bir aðır metal olan indirgenmiş uranyum zırh delen silahlarda kullanılıyor. Bilim insanlarına göre indirgenmiş uranyuma maruz kalmak sperm ve yumurtaları etkiliyor ve kanser riskini oldukça arttırıyor.