Rojava’ya ambargonun bir parçası olarak Sêmalka’ya gerçekleştirilecek yürüyüşe izin vermeyen KDP’nin gerçek yüzünün bir kez daha açığa çıktığını söyleyen Rojava Kantonları Güney Kürdistan Temsilcisi Şerzad Êzidî, ‘bu onların utancıdır’ dedi.
CİHAN ÖZGÜR-DİREN ROJ
SÜLEYMANİYE
Salı, 17 Mayıs 2016, 08:09
Rojava Kantonları Güney Kürdistan Temsilcisi Şerzad Êzidî, dün KNK öncülüğünde Sêmalka’ya yürümek isteyen Güney Kürdistanlı partilerin engellenmesinin KDP’nin gerçekliğini bir kez daha açığa çıkardığını kaydederek, “Eğer KDP böyle devam ederse AKP ile birlikte gider” dedi. Ezidi ayrıca Rojava devriminin yeni bir adım atmaya hazırlandığını söyledi.
Sykes-Picot Anlaşmasının yüzüncü yıldönümünde ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Rojava Kantonları Güney Kürdistan Temsilcisi Şerzad Êzidî, Kürtlerin Rojava ve Kuzey Kürdistan’da sergilediği direniş ve gelinen düzeyin, Sykes-Picot’a verilmiş bir yanıt olduğunu söyledi.
Rojava Devrimi’nin 3-4 ay içerisinde yeni bir adım atacağını ve şimdi bunun üzerinde çalıştıklarını söyleyen Ezidi, “belgeler, prosedürler, mekanizması, federalizmin şeması ve örgütlenmesi üzerinde çalışıyoruz. 3-4 ay içerisinde de resmi olarak ilanını yapacağız Bu, bizim Sykes-Picot’a verdiğimiz yanıttır” dedi.
ROJAVA DEVRİMİ YENİ BİR ADIMA HAZIRLANIYOR
“Sykes Picot Anlaşması yüz yılını doldurdu. Bu yüz yıl boyunca Kürtler her türlü zulmü, katliamı, asimilasyonu gördü” diyen Şerzad Ezidi, Kürtlerin o dönemlerin Kürtleri olmadığını hatırlatarak bilinçlendiklerini, uyandıklarını ve siyaset yaptıklarını söyledi. Ezidi devamla; “Şu an dört parça Kürdistan’da yaşanan gelişmeler, yüz yıl önce Kürdistan’ı parçalayan bu planlara başlı başına verilen bir yanıttır. Tabi bu gelişmeler büyük bedeller ödenerek sağlandı. Şimdi de Kuzey Suriye Demokratik Federasyon ile bir adım daha ileriye atıyoruz” şeklinde konuştu.
Rojava ve Kuzey Kürdistan devriminin önemli bir düzey yakaladığını kaydeden Kantonlar Temsilcisi, “Kürtler Önder Apo’nun düşünceleri ve felsefesi temelinde demokratik ulus perspektifi üzerinden bir devrim yapıyorlar. Kuzey Kürdistan’da halkımızın ulaştığı düzeyi görüyoruz. Buna karşı sömürgeci Türk devleti ve hükümeti AKP’nin yaşadığı gerçeklik aklını yitirmektir. Devlet terörü, uygulanan jenosit, sivillerin katledilmesi, kentlerin yakılıp yıkılması gücün değil güçsüzlüğün, siyasi ve toplumsal ahlaksızlığın ifadesidir” dedi.
‘TÜRK DEVLETİ ROJAVA’DAKİ BAŞARISIZLIĞININ İNTİKAMINI KUZEY’DEN ALMAK İSTİYOR’
Rojava’nın, dört parça Kürdistan’daki sorunların kilit noktası olduğunu dile getiren Şerzad Ezidi, Türk devletinin Ortadoğu politikasının Rojava somutunda çöktüğünü belirtti. Ezidi şöyle konuştu: “Türk devletinin ve Erdoğan AKP’sinin Ortadoğu politikası, Rojava devriminin gelişmesiyle birlikte çöktü. Aslında Kuzey Kürdistan’daki devlet terörü ve jenosid, Rojava devriminden intikam almaktır”
ROJAVA ÇÖZÜMÜ
Rojava modelinin hem dört parça Kürdistan açısından hem de Ortadoğu’da sorunların çözümü açısından örnek teşkil ettiğini söyleyen Ezidi, her parça Kürdistan’da çözümün muta mut aynı olamayacağını söyleyerek, “Örneğin Kuzey’deki Demokratik Özyönetim ilanı ve talebi de federalizmin bir başka biçimidir” tespitinde bulundu.
Êzidî, her parçanın kendine göre özgünlüklerinin olduğunu belirterek, “Biz merkezi olmayan bir sistemi öngörüyoruz. Erdoğan’ın tek tek tek’leri gibi değil. Bir birini kabul etme ve birlikte yaşamanın projesini geliştiriyoruz. Bu, demokratik bir Suriye için de şanstır” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN SURİYE’DEN NE FARKI VAR?’
Türk devletinin Kürtlere karşı ilan ettiği savaşla Suriye, Yemen, Libya, Irak olduğuna dikkat çeken Kantonlar Temsilcisi, “Uluslararası medya yeterince yer vermediği için bu durum yeterince görülmüyor. Aslında Türkiye Suriye olmuştur. Bu, tek merkez, tek millet, tek devlet, tek inanç, tek mezhep anlayışının ülkeleri getirdiği noktadır” şeklinde konuştu.
KÜRTLERİN 21. YÜZYIL MESAJI
“Kürtlerin 21. Yüz yılda mesajı nettir: Kürdüz, haklarımız vardır. Ulusal haklarımızı elde edeceğiz. Bu meşrudur ve tartışma götürmez bir haktır. Ancak bu istem, var olan devletleri bölme değil, bu ülkeleri de demokratikleştirme temelindedir” diyen Ezidi, bağımsızlığın ve devlet kurmanın her halkın hakkı olduğunu ancak kendilerinin demokratik ulus felsefesi temelinde komşu halklarla birlikte yaşamak istediğini kaydetti.
‘ROJAVA’YI KURTARDIK SURİYE İLE İŞİMİZ YOK DİYEMEYİZ’
Rojava çözümünün sadece Suriye için değil Ortadoğu için bir çözüm yolu gösterdiğini söyleyen Ezidi devamla şunları söyledi: “Rojava’yı kurtardık, Suriye ile işimiz yok diyemeyiz. Çünkü tehlike her zaman başımızda olacaktır. Türkiye, Suriye tümden demokratikleşmeden Kürtler ve Kürdistan üzerinde her zaman tehlike olacaktır. Biz çıkarlarımızı genel demokratikleştirmede görüyoruz ve elbette ki bu demokratik sistemde bizim de ulus olarak haklarımız olacaktır. Yani şöyle bir yanılgıya da düşmemek gerekiyor. Biz, işte demokrasi olsun, bizim de sorunlarımız çözülür demiyoruz. Biz halkların ortak demokrasisinden bahsediyoruz. Onun için Rojava çözümü hem Suriye hem de Ortadoğu halkları ve bölgemiz için çözümdür diyoruz.”
‘KDP GÜNEY KÜRDİSTAN’IN SAHİBİ DEĞİL’
KDP’nin Rojava karşıtı politikalarını da değerlendiren Rojava Kantonları Güney Kürdistan Temsilcisi, KDP, Rojava’ya düşmanlık yapıyor ve kendi medyası aracılığıyla ‘bu, Güney hükümetinin tutumudur’ algısı yaratmak istiyor. Böyle değildir” dedi.
Güney Kürdistan hükümetinde yer alan dost partilerin varlığına dikkat çeken Ezidi, “Bu partiler açıkça KDP’yi eleştiriyorlar. Rojavalı bebeklerin sütüne ambargo koyan KDP’nin bu yaklaşımına karşıyız diyorlar” şeklinde konuştu. Ezidi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu partilerin Rojava ve Kuzey direnişine yaklaşımları bellidir. Açıkça ‘biz Rojavalı bebeklerin sütüne ambargo koyan KDP’nin bu yaklaşımına karşıyız’ diyorlar. KDP, açlıkla terbiye ederek bize diz çöktürmek istiyor. KDP bilsin ki, biz onların güvendikleri, KDP’nin arkasında duran güçlere diz çökmedik. KDP’ye hiç diz çökmeyiz. Ancak biz KDP’nin bu tutumunun Güney halkımızın tutumu olmadığını, Güney Kürdistan hükümetinin ve siyasetinin yaklaşımı olmadığını iyi biliyoruz”
‘YÜZYIL ÖNCE İŞGALCİLERİN YAPTIĞINI BUGÜN KDP YAPMAK İSTİYOR’
Güney Kürdistan’da yaşanan sorunlara da değinen Şerzad Ezidi, bu krizlerin tek sorumlusunun KDP olduğunu söyledi.
“Kaldı ki Güney’de hükümet diye bir şey kalmamış. KDP Güney Kürdistan’ı da uçuruma sürüklüyor. Ekonomik, siyasi kriz, başkanlığın gasp edilmesi, hükümetin çalışmaması, parlamentonun lağv edilmesi vb temel sorunları herkes görüyor. KDP Güney Kürdistan’ı ne hale getirdi biliyoruz” diyen Ezidi, Güney Kürdistan’ın KDP’nin bir şirketi olmadığını söyleyerek ekledi: “Güney, bizim de yani Kürdistan’ın bir parçasıdır. KDP bu uygulamalarla Sykes-Picot’u yenilemek istiyor. Yüz yıl önce işgalcilerin çizdiği ve Kürtlere bir yüz yılı kaybettiren sınırları, bugün Kürt olan bir parti sürdürmek istiyor. Ancak Güney halkımız bilsin ki biz Güney Kürdistan halkımızın sorunlarını da kendi sorunlarımız olarak görüyor ve çözüm için elimizden geleni yapacağımızı ifade ediyoruz”
Güney Kürdistanlı siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin KNK öncülüğünde Sêmalka’ya yürümesine izin vermeyen KDP’nin gerçek yüzünün bir kez daha açığa çıktığını söyleyen Ezidi, ‘bu onların utancıdır’ dedi.
“Bu yüz karası anlaşmanın yıldönümünde demokratik bir eylem yapılmak istendi. Bir de tabii Sêmalka’nın kapatılması, Rojava’nın nefessiz bırakılması siyaseti eleştirilmek istendi. Kimseye saldırmadılar” diyen Şerzad Ezidi sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ancak KDP izin vermedi. Bu eyleme KDP dışında Güney Kürdistan siyasi partilerin hemen hemen hepsi katıldı. Kaldı ki bu partiler güney Kürdistan’ın en büyük partileri, bazıları hükümet ortağı. Peki KDP’nin engellemesi ve bu eylemde sağlanan birlik ne anlama geliyor? KDP’nin yalnızlaştığı anlamına geliyor. KDP’nin ve bu diğer partilerin aldığı oy oranı ortadadır. KDP Güney Kürdistan siyaseti demek değildir, bu siyasetin sadece bir parçasıdır. KDP, Rojava’yı kuşatmaya almak istedi ama bu eylem gösterdi ki kendisi kuşatılmıştır. Sêmalka sembolik bir uygulamadır. Asıl hesap kuşatmaya almaktır. Ama bu onların utancıdır. Şunu da bilsinler ki bizi kuşatamazlar”
‘KDP GÜNEY KÜRDİSTAN’IN KAZANIMLARINI TEHLİKEYE ATIYOR’
KDP’nin AKP ile girdiği kirli ilişkilerin Güney Kürdistan’daki kazanımları da riske ettiğine dikkat çeken Ezidi şöyle konuştu: KDP, bu uygulamalarıyla Güney halkımızın yüz binlerce şehit vererek elde ettiği kazanımları da riske atıyor. KDP’nin Türk devleti ve AKP ile girdiği kirli ilişkiler, Güney Kürdistan’ın geleceğini de tehlike ve tehdit altına sokuyor. Bu siyaseti bir kez daha kınıyoruz. Biz düşman değiliz. Eğer eleştiriyorsak doğru tutum almaları içindir”
‘FEDERASYONA YANIT SINIRI KAPATMAK OLDU’
KDP’nin AKP gibi olmaya başladığını söyleyen Ezidi, “ sanki her iki partinin temel yoğunlaşması Rojava’yı boğmak, devrimi yenilgiye uğratmak ve statüsüne son vermek. Düşünsenize Rımêlan’da demokratik federasyon sisteminin ilan edildiği gün Semalka’yı kapattılar. Peki bu ne anlama geliyor? Bu tutumdur. Ben Federal Rojava’ya karşıyım demektir. Bu açıkça Rojava’nın kazanımlarına, statüsüne karşıyım demektir. İşgalci ve sömürgeci devletlerin ve güçlerin böyle demeleri anlaşılırdır ama bir Kürt partisinin bunu yapması hem de referandum yapacağım, bağımsızlık ilan edeceğim diyen bir partinin bunu yapması ne demektir? Bağımsız Kürdistan’ı isteyen bir güç, Kürdistan’ın iki parçasını niye birbirinden ayırsın, sınırı kapatsın? Burada bir samimiyetsizlik, iki yüzlülük ve yalan vardır. Bağımsızlık konusunu bir kandırma ve halkımızın duygularıyla oynama aracına dönüştürmüşler” şeklinde konuştu.
KDP’YE KÜRDİSTANİ SİYASET YÜRÜTME ÇAĞRISI
“Eğer böyle giderse KDP de AKP ile birlikte gider” diyen Kantonlar Güney Kürdistan Temsilcisi Şerzad Ezidi, KDP’yi Kürdistani bir siyaset izlemeye çağırdı. Ezidi, “Sêmalka’nın kapalı olması Güney halkımıza da zarar veriyor. Biz güney halkımızın mağdur olmasını da istemiyoruz. Güneydeki sorunların derhal çözülmesi gerekiyor. Eğer KDP Kürdistan için bir şeyler yapmak istiyorsa öncelikle Güney Kürdistan’daki halkımızın sorunlarını çözsün”