Şemsettin Kara hayatını kaybetti

Şemsettin Kara hayatını kaybetti

Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıların Ali Dayı olarak tanıdığı Kürt siyasetçi Şemsettin Kara, uzun süreden bu yana mücadele ettiği kanser hastalığı sonucu dün akşam saatlerinde hayata gözlerini yumdu.

Almanya’nın Troisdorf şehrinde tedavi görmekte olduğu hastanede hayata gözlerini yuman Kara, son olarak Heyva Sor a Kürdistane’nin genel kurulunda kurumun başkanlığına seçilmişti.

Avrupa'nın bir çok merkezinde Kürt Özgürlük Mücadelesi çalışmalarında yer alan Ali Dayı, son 10 yıla yakın bir süre boyunca HSK içinde çalışmalar yürüttü. Öncesinde de Türkiye ve Kürdistan'da yürüttüğü çalışmalar nedeniyle ağır işkenceler gördü, hapis yattı.

Kızı Zozan Kara, babası ve aynı zamanda mücadele arkadaşı Ali Dayı'yı şöyle anlatıyor: "1971 yılında Almanya'ya işçi olarak geldikten sonra, biz de 1975 yılında İskenderun'a gittik. 1980'li yılların başında da Kürt Özgürlük Mücadelesi ile tanışıyor. O zamanlar izine gelirken yanında küçük Serxwebunları getiriyordu. Ben ve şehit olan kardeşim Ekrem Kara (Vural) okula gidiyorduk. 1985'te de Ekrem ile babam Almanya'ya geldi ve ardından kardeşim Almanya'da mücadeleye katıldı. Bana, 'Bir devrimci,  başta kendi çocuklarını devrime katmalıdır' diyerek mücadeleye katılmamı istedi. O dönemler biraz sancılıydı. Avrupa'da Hüseyin Yıldırım'ın ihaneti, Çukurova'da da Terzi Cemal pratiği yaşanıyordu. Kasım 1988'de Dîlok'ta, bir operasyon sonucu Ali Dayı ve birlikte çalıştığı Nasır Göksungur (Nasır arkadaş daha sonra şehit oldu) yakalandı. Ardından yapılan baskın ile ailece yakalanıp Antakya'ya götürüldük.

Baskında 440 kişi yakalanmıştı. Bir ihanet sonrası tutuklamalar olmuştu. Yetkililer, 'Xoze Baba ve Grubu' diye tarif ediyorlardı o dönem Ali Dayı ve arkadaşlarını. O dönem bizler gözaltına alındığımızda gazeteler, bizim için 'terörist aile' diye manşetler atmıştı. 1991 yılında 'Özal affı' ile cezaevinden çıktıktan sonra Önderlik Sahası'na gitti, ardından da Ankara'ya giderek HEP'in kuruluşunda yer aldı. Daha önce bahsettiğim o operasyonda yakalanan 440 kişiden bir kaçı dışında hepsi mücadeleye katıldı."

Şemsettin Kara'nın cezaevi yaşamı sadece Türkiye ile sınırlı değil. Ömrünün büyük bir bölümünü geçirmek zorunda kaldığı Almanya'da da 3 yıl cezaevinde kaldı. Zozan Kara, o dönemi de şu şekilde anlatıyor: "Savcı kendisine, 'Git aile babası ol. Çocuklarınla ilgilen' diyor. O da, 'Benim bildiğim tek iş devrimciliktir' diyor. Kendisine 1995 ve 2010 yılları arasında pasaport verilmedi. 2011 yılında Sınır Tanımayan Doktorlar ile birlikte Kürdistan dağlarına gitti. Ancak Almanya'ya dönüşte uçakta kalp krizi geçiriyor. Uçak havadayken Türkiye üzeri kule ile bağlantı kuruluyor. Kimlik tespiti yapılırken kule yetkilileri uçağın inemeyeceğini inerlerse, Ali Dayı'yı tutuklamak zorunda kalacaklarını söylüyor. Bunun üzerine uçak zorunlu olarak tekrar Hewlêr'e dönüyor.

Karaciğer kanserine yakalandığında, çalışma arkadaşları dinlenmesi ve tedavisi ile ilgilenmesini istedi. Ama O, yine bu öneriyi kabul etmedi ve çalışmalarını sürdürdü. Wan Depremi'nin yaşandığı dönemde öğrenmişti hastalığını. Aldırış etmeden, depremzedeler için çabaladı durdu. En buyük isteklerinden biri de memleketi Qers'e gidip orada faaliyet yürütmekti. 'Serhat ayağa kalkmalı' diyordu.