Van, Muş, Doğubayazıt, Bulanık, Kağızman, Tuzluca, Güroymak, Varto ve Erciş'te Rojava sınırına örülen 'utanç duvarı', tutuklu BDP'li milletvekillerinin tahliye talebinin reddedilmesi, İran'da Kürt siyasetçilerin idam edilmesi kitlesel bir şekilde protesto edildi.

VAN: BDP Van İl Örgütü öncülüğünde, Rovaja ile Türkiye arasına örülen 'utanç duvarı' ve İran rejimi tarafından Kürt siyasetçilerin idam edilmesi yapılan yürüyüşle protesto edildi. Feqiye Teyran Parkı'nda biraraya gelen ve aralarında BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP Van İl Eş Başkanı Musa İtah, HDP Van İl Eş Başkanı Harun Okay'ın da bulunduğu yüzlerce kişi, buradan BDP Merkez İpekyolu İlçe Örgütü'ne kadar yürüdü. Yürüyüşe kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri, HDP, Van Barış Anneleri Meclisi aktivistleri, MEYA-DER, KURDÎ-DER, GÖÇ-DER temsilcileri de katıldı. PKK, KCK bayraklarının açıldığı yürüyüşte, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri taşınarak, "Kürt halkını bölmeye çalışan duvarlara, idamlara sığınan rejim güçlerine geçit vermeyeceğiz" pankartı açıldı. Yine sık sık, "PKK ", "Öcalan", "Bijî berxwadana Rojava", "Hırsız AKP" ve "Şehîd namirin" sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından BDP temsilciliği önünde "Çerxa Şoreşê" marşı okuyan kitle, adı okunan Roboski'de katledilen 34 yurttaş için tek tek "Burada" karşılığını verdi.

BDP Van İl Eş Başkanı Musa İtah, Rojava sınırına örülen 'utanç duvarı' ile Kürtlerin birbirinden koparılmak istendiğini söyledi. Kürtlerin birlikteliğinin bu saatten sonra bozulmayacağını belirten İtah, Kürt halkının, mücadelesini vererek özgürlüğünü kazanacağını dile getirdi. İran'daki Kürt siyasetçilerine uygulanan idamı da "vahşet" olarak niteleyen İtah, İran rejimini uyararak, Kürt halkının topyekun serhıldana çağırdı. 
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise, kapitalist ve faşist güçlerin yüz yıl öncesinde Kürtleri 4 parçaya ayırmak için aralarına sınır çektiğini belirterek, bu zihniyetin hala devam ettiğini söyledi.

Kürtlerin özgürlüğünün engellenmesi için her türlü girişimin yapıldığını dile getiren Üçer, "terör" olarak nitelendirilenin Kürtler değil, Roboskî'de katliam yapan zihniyetin olduğunu söyledi. Kürtlerin katliamlara karşı alanlarda olmasını gerektiğine vurgu yapan Üçer, Kürt halkının kendi haklarını ancak kendi eliyle elde edebileceğinin altını çizdi. 

Yapılan konuşmaların ardından kitle "Bijî serok Apo" ve "Dîsa dîsa serhildan seroke me Öcalan" sloganları ile tekrardan BDP İl Örgütü binası önüne gelerek eylemlerini noktaladı.

ERCİŞ: Van'ın Erciş ilçesinde ise BDP İlçe Örgütü öncülüğünde Nusaybin ile Qamişlo arasına örülen 'utanç duvarı'na ve Yüksekova'da 3 kişinin polis kurşunu ile katledilmesine tepki göstermek amacıyla yürüyüş düzenlendi. BDP binası önünde toplanan yüzlerce kişi, "Salvegera 1'emin a şoreşa Rojeva piroz dikin û berxwedana wan slav dikin", "Sürece kurşun sıkmayın sürecin önünü açın", "Sıra senin çocuğuna gelmeden hep birlikte karşı durmaya" pankartlarını taşıyarak, "Bijî berxwedana Rojava", "Bijî serok Apo" "Utanç duvarı Kürdistan'ı bölemez", "Gençler Botan'a özgür vatana", "Utanç duvarınızı başınıza yıkarız" sloganları eşliğinde Zîlan Parkı'na yürüdü. DTK, TUHAD-DER, MEYA-DER, KURDİ-DER, HDP yöneticilerinin de katıldığı yürüyüş sonrası demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu. Burada açıklama yapan BDP İlçe Başkanı Abidin İnci, Maraş, Roboski ve Yüksekova katliamların faillerinin bilinmesine rağmen ortaya çıkarılmadığına vurgu yaptı. Rojava sınırına örülen duvarın kaldırılmadığı her dakikanın savaşa hizmet için işlediğini söyleyen İnci, "Kürdistan'da asla Kürt halkını bölecek utanç duvarına izin vermeyeceğiz" diye konuştu. Açıklamanın ardından "Çerxa Şoreşê" marşı eşliğinde parti binasına geçildi. 

DOĞUBAYAZIT: Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde de BDP İlçe Örgütü, Nusaybin sınırına örülen 'utanç duvarı' ve tutuklu bulunan BDP'li milletvekillerinin serbest bırakılmamasını yaptıkları açıklama ile kınadı. Parti binası önünde yapılan açıklamaya BDP İlçe eş başkanları Cemil Rızaoğulları ve Fatma Okçu, TUHAYD-DER Doğubayazıt İlçe Temsilcisi Mehmet Bozkurt ile kitle katıldı. "Kürt halkı bu duvarları yerle bir edecek", "Harama el uzatmayan anlayış para makinesi ile el uzatıyor", "Duvarlar çözüm sürecine vurulan darbedir" dövizlerinin açıldığı açıklamada, "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı. Kitle adına açıklama yapan BDP Doğubayazıt İlçe Eş Başkanı Cemil Rızaoğulları, Kürt halkının arasına örülen mayınlı arazi ve tel örgülerin ile Kürt özgürlük mücadelesinin engellemeyeceğini söyledi. Açıklamanın ardından partililer alkış ve sloganlar eşliğinde eylemlerine son verdi.

MUŞ: Nusaybin ile Qamişlo arasına örülen "utanç duvarı"nı Muş'ta da yurttaşlar tarafından protesto edildi. BDP İl Örgütü'nün Muş Belediyesi binası önünde yaptığı açıklamaya HDP, MED-DER, TUHAD-DER temsilcileri de destek verdi. Açıklamada sık sık, "Bijî berxwedana YPG", "Başur, Bakur, Rojhilat Apo seroke welat", "Bijî serok Apo" sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan BDP İl Başkanı Naif Erol, AKP'nin Rojava devriminden rahatsız olduğunu ifade ederek, "AKP, Suriye'deki çetelerle işbirliği yaparak Kürt halkının canını vererek yarattığı kazanımı yok etmeye çalışmaktadır" dedi. Tekçi ve faşist zihniyetlerin duvar örmek istediğini söyleyen Erol, "AKP iktidarı, 10 kilometrelik duvar değil, Kürdistan'ın 4 parçası arasına Çin Seddi'ni de örse Kürt halkının diyalog bağlarını koparamaz" ifadesinde bulundu. Açıklama parti binasına yapılan yürüyüşle son buldu.

BULANIK: Muş'un Bulanık ilçesinde ise, BDP öncülüğünde yapılan açıklamada Anayasa Mahkemesi kararına rağmen BDP'li milletvekillerin tahliye edilmemesi protesto edildi. Parti binası önünde yapılan açıklamaya HDP İlçe Başkanı Yakup Şahin, Belediye Başkanı Ziya Akkaya ile kalabalık bir kitle katıldı. Kitle adına açıklama yapan BDP İlçe Eş Başkanı Nusret Filiz, Türkiye'de hukukun İstanbul'da ayrı Amed’de ayrı bir şekilde işletildiğini söyledi. Filiz, BDP'li vekiller için verilen kararla, bir kez daha Kürtlere yönelik inkar ve siyasi soykırım politikalarında ısrar edildiğinin görüldüğünü söyledi. 

VARTO: BDP Varto İlçe Örgütü de ilçe merkezinde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Parti binası önünde toplanan ve aralarında BDP, HDP yöneticileri ile İl Genel ve Belediye Meclis üyelerinin de bulunduğu çok sayıda yurttaş, "Rojava'da yükselen direnişle önder Apo'yu özgürleştireceğiz" pankartı ile "Sömürgeci duvarlar yıkılacak", "Rojava direnişini selamlıyoruz" dövizleri eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, "Bijî serok Apo", "PKK halktır halk burada" sloganları atıldı. Belediye İş Hanı önüne gelen kitle adına açıklama yapan BDP Varto Eş Başkanı Gülbahar Kaya, BDP'li vekillere ilişkin verilen kararın AKP hükümeti ve devletin gerçek yüzünü ortaya koyduğunu söyledi. Kaya, Rojava sınırına örülen duvarın ise, "soykırım, asimilasyon ve sömürgeci zihniyetin açık ifadesini temsil ettiğini" dile getirdi. Açıklamanın ardından kitle tekrar sloganlarla parti binasına yürüdü.

KAĞIZMAN: Yine Kars Kağızman'da da BDP İlçe Örgütü ve Kağızman Öğrenci Derneği öncülüğünde 'utanç duvarı'na ve BDP'li milletvekillerinin tahliye talebine verilen "ret" cevabına tepki amaçlı yürüyüş yapıldı. BDP binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP PM üyeleri, BDP Kars İl Eş Başkanı Turgut Taşkıran, BDP Kağızman İlçe Başkanı Mehmet Doğan, Kağızman Belediye Başkanı Mehmet Alkan'ın da bulunduğu çok sayıda kişi, "Rojava halkı yanlız değildir", "Rojava bir devrimdir" dövizlerini taşıyarak, "Bijî berxwdana Rojava" sloganları eşliğinde ilçe meydanına yürüdü. Yürüyüş sonrası açıklama yapan BDP İlçe Başkanı Mehmet Doğan, mazlum halklara yapılan zulme karşı seyirci kalınmaması gerektiğine vurgu yaptı. "Rojava halkına dönük geliştirilen soykırımlara karşı tüm gücümüzle direneceğiz" diyen Doğan, duyarlılık çağrısında bulundu. Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştiren kitle, "Direne direne kazanacağız" sloganları eşliğinde protestolarını noktaladı. 

GÜROYMAK: BDP Bitlis İl Örgütü öncülüğünde Güroymak'ta (Norşên), Nusaybin-Qamişlo arasında örülen 'utanç duvarı'na karşı protesto yürüyüşü yapıldı. BDP Güroymak İlçe Örgütü binası önünden Belediye Parkı'na yapılan yürüyüşe PM üyesi Sırrı Sever, BDP Bitlis İl Başkanı Mehmet Can Demir ve ilçelerde faaliyet yürüten sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. "YPG direnişini selamlıyoruz" pankartının açıldığı yürüyüşte, gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna gönderme yapmak üzere ayakkabı kutusu taşındı. Yürüyüş sonrası açıklama yapan BDP Güroymak İlçe Başkanı Hakan Tadik, AKP iktidarının Suriye halkına karşı eli kanlı çetelerin baş destekçisi olduğunu ve Türkiye'nin bu operasyonun lojistik destek üssü haline getirildiğini söyledi. Çetelere rahat geçiş imkanı sağlayan AKP hükümetinin sınırın iki tarafındaki halkın arasına duvarlar ördüğünü belirten Tadik, "Rojava sınırına örülmek istenen Berlin duvarı gibi utanç duvarlara izin vermeyeceğiz" dedi. Açıklama, atılan sloganlar eşliğinde son buldu. 

TUZLUCA: Protestoların bir diğer adresi ise, Iğdır'ın Tuzluca ilçesi oldu. BDP İlçe Örgütü, tutuklu BDP'li milletvekillerinin tahliye edilmemesini protesto amacıyla başlattıkları açlık grevini yapılan açıklama ile sonlandırdı. BDP binasında yapılan açlık grevini ziyaret eden ve aralarında BDP PM üyesi M.Sıddık Akkış, BDP Iğdır İl Başkanı Mehmet Anar, BDP Halfeli Belde Belediye Başkanı Ömer Aksu, BDP Iğdır Tuzluca İlçe Başkanı Nevzat Ulutaş, BDP Iğdır il, ilçe ve belde yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. "Ya onurlu bir barış ya görkemli bir direniş", "An azadî an azadî", "Sömürge hukukunu tanımıyoruz", "Devrimci tutsaklara özgürlük" pankartları ile "Vekillerimize karşı bölücülüğe son", "Vekillerimizin bırakılması için karton içinde ayakkabı mı verelim", "Alıştığınız kutuyu alın vekillerimizi bırakın" dövizlerini taşıyarak ilçe merkezine yürüyüş yapıldı.

Tutuklu BDP'li vekillerin fotoğraflarının da taşındığı yürüyüşte sık sık, "Biji serok Apo", "Şehîd namirin", "PKK halktır halk burada" sloganları atıldı. Yürüyüş ardından konuşan BDP Tuzluca İlçe Yöneticisi Subitay Açık, 2009 yılından bu yana devam eden "KCK" operasyonları ile Kürt halkının sindirilmek istendiğini söyledi. BDP Iğdır İl Başkanı Mehmet Anar ise, tutuklu BDP'li vekillerin tahliye talebinin reddedilmesine tepki vererek, "Bizler bu çifte standarda karşı gerekli tepkimizi ortaya koymuşuzdur. Bir gecede AKP milletvekillerinin çocukları için yasalar değiştiriliyorsa BDP'li tutuklu milletvekilleri için yaptıkları da ortadadır. Bizler burada hükümete sesleniyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu denli çifte standart uygulaması görülmemiştir. Tutuklu vekillerimizin biran önce bırakılmasını talep ediyoruz" dedi. Konuşmaların ardından 6 gündür tutuklu vekiller için yapılan açlık grevi de sonlandırıldı.