Nisan sayısında, Önder Apo’nun 27 Şubat tarihli tarihi çağrısının Kürdistan Özgürlük Mücadelesi kadro, militan ve yurtseverleri tarafından nasıl ele alınması, ülke içinde ve yurtdışında ele alınış şekline odaklandı. Özel savaş araçları ile yürütülen umutsuzluk ve tasfiye propagandasına da cevap verilen yazılarda, mücadelenin araç ve yöntemleri değişse de, “Kürt halkının özgürlük mücadelesi sürüyor, sürecek” denildi. Kürdistan tarihinde PKK çıkışı ile gerçekleşen dirilişin, paradigmasal değişim ile yeni ve üst bir seviyeye çıkışı değerlendirildi.

Önder Apo’nun 4 Nisan’daki birinci doğuşu vesilesiyle kadın ve gençliğe mesajlarının ele alındığı yazılarda, Önder Apo’nun doğuşunun bir milat olduğuna dikkat çekildi. Tarihi çağrıyla tüm kadınların kendini özgür kılma ve tüm günleri özgür kadın günü yapma çağrısı yapan KJK Koordinasyonu, “Sesimizi Önder Apo’nun sesine katma zamanıdır” ifadesinde bulundu.

ÇAĞRIYI DOĞRU ANLAMAK

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan yazısında, tarihi çağrının iç ve dış kamuoyunda yoğun biçimde tartışıldığını, ancak bunun doğru anlaşılmasının şart olduğunu belirtti. Özel savaşa ve süreç üzerinden yürütülen dezenformasyona karşı duyarlı olunması gerektiğini dile getiren Kalkan, “40 yıl önce silahlı mücadeleye ‘terörizm’ ya da ‘halkı katliama götürmek’ diyerek küfredenler, şimdi ‘PKK’yi, silahlı mücadeleyi niye bırakıyor’ diye eleştirmeye çalışıyorlar” belirlemesi yaparak Kürdistan ve PKK tarihinden örneklerle dönüşümün kaçınılmazlığına dikkat çekti.

ÖNDERLİĞİ CİDDİYETLE İÇSELLEŞTİRMEK

PKK Merkez Komite Üyesi Dilzar Dîlok, Apocu harekette şekillenen ilerici sosyalist yaklaşımda bireyin yaratıcı gücünü ele aldı. “Sosyalist olarak yaşamak” başlıklı yazısında Dîlok, Önder Apo’nun İmralı’daki tecrit koşullarına rağmen yeni sosyalizmi inşası dikkat çekti. 1996’da Dersim merkezde fedai eylem gerçekleştiren Zeynep Kınacı’yı (Zîlan) yazısının merkezine alan Dîlok, öncü militanların özgürlük yolunda abideleşmenin anahtarını taşıdıklarını ifade etti.

ÜÇÜNCÜ DOĞUŞUN ŞİFRESİ DEMOKRATİKLEŞMEDİR

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk’in kaleme aldığı yazıda; Önder Apo’nun doğum günü olan 4 Nisan’ın, tarihten silinmek üzere olan Kürt halkının ve kadınların yeniden doğuşu olduğu belirlemesi yapılırken “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” bir fidana benzetiliyor. Bu fidanın yaşamasının Önder Apo’nun özgür yaşam ve çalışma koşulunun sağlanmasına bağlı olduğuna dikkat çeken Zilar Stêrk, “Üçüncü önderliksel doğuşun mücadele şifresi ise ‘demokratikleşme’ ve çözüm şifresi ‘Demokratik Toplum mücadelesi’ olmuştur” ifadesiyle, yeni görevlerin yerine getirilmesinde kadınlara düşen öncülük görevine işaret ediyor.

KÜRTLER SÜRECİ ÖRGÜTLÜ VE DİNAMİK KARŞILIYOR

Yaşanan son siyasal gelişmeleri 3. Dünya Savaşı ekseninde değerlendiren KJK Koordinasyon Üyesi Pîroz Nûda ise Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin Ortadoğu’daki kilit konumuna dikkat çekiyor. PKK’nin feshi ve silahlı mücadelenin bırakılmasının mücadelenin sonu olmadığını belirten Pîroz Nûda, “Önder Apo karar verdi. ‘PKK, tarihi ömrünü tamamladı’ dedi. Doğrudur, PKK yerini artık yeni örgütlenmelere bırakacak. Ancak mücadele araç ve yöntemlerimiz değişecek diye, devrimci görev ve sorumluluklarımız bitmiş değildir” diyor.

Serxwebûn gazetesinin Nisan sayısında gerilla günlüklerinden “Serdil’in Hikayesi”nin ilk bölümü ile Ali Haydar Kaytan’ın “Ben İnsandım” şiiri de okuyucuya sunuluyor.