Türkiye’de tedavi hakkı elinden alınan onlarca hasta tutsak cezaevlerinde yaşamını yitiriyor. 

20 hasta tutsağın olduğu  Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunduğuna dikkati çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK Üyesi Vetha Aydın, hasta tutsakların cezaevlerinde dolaştırılarak ölmelerine seyirci olunduğunu belirtti.

Aydın, şu bilgileri verdi: “Bilindiği gibi İnsan Hakları Derneği uzun zamandır hasta tutsakların durumu ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmektedir. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde ise, şu an İHD’nin hasta tutsak listesinde yer alan Avni Uçar kalıyordu, onun yanında Osman Özün, Numan Baran bulunmaktadır. Bir tanesi çok ağır hasta olmak üzere 20 hasta mahpus yatmaktadır. Bunların arasında Avni Uçar, hem mesame kanseri, hem böbrek hastasıdır. Zaten bir böbreğini yitirmiş durumda. Uçar’ın özgürlüğüne kavuşması için kampanya başlatmıştık. Adli Tıp Kurumu'ndan aldığı sayısız raporları var. Ancak diğer hasta mahpuslar gibi her nedense devletin, sistemin, kanunlarının engelleri ile karşılanıp kendisi özgürlüğüne kavuşamadı. Avni Uçar, başta Şakran Cezaevine sürgün edilmişti. Ardından Diyarbakır Cezaevine gönderildi. Diyarbakır’da tedavi görüyordu, ancak en son oradaki cezaevinde yaşanan firar olayından sonra birçok hasta tutsak Diyarbakır’dan Siirt’te sürgün edildiler."

'TEK SEÇENEK ÖZGÜRLÜK'

Amed'den Siirt’e sürgün edilenlerin farklı bölgelere de sürgün edileceği kaygısını da taşıdıklarını ifade eden Aydın, hasta tutsakların özgürlüğüne kavuşmasından başka hiçbir seçeneğinin bulunmadığını da söyledi. Aydın, şöyle konuştu: “Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan hasta tutsaklar ile yaptığımız görüşmede; ‘iklim olarak Kürdistan iklimine alışık bünyemiz var. Onun için buradan da Karadeniz gibi bölgelere sürgün edilirsek bu kez bilinçli ölüme göndermiş olurlar. Burada kendi imkanlarımızla ihtiyaçlarımızı karşılamayacak durumda olsak da, yanımızdaki arkadaşlarımız bu konuda bize yardım ediyorlar’ diyorlar. Ayrıca bu tutsakların hastalığının tedavisinin ancak dışarıda yapılarak iyileşmesi söz konusu olacaktır. Aksi takdirde bu tutsaklar ölümle yüz yüze bırakılmış olacaklardır. Tam teşekkülü  hastanelerde ancak tedavi olmaları mümkündür. Bu da hasta tutsakların temel talebidir."