Siirt’te yaşayan Arap HDP İl Yöneticisi Kamuran Kalkan ve Emekçi İbrahim Çakır, referanduma ilişkin ANF’ye konuştular...

Kürdistan'daki devam eden devlet baskılarını kınayıp, bu OHAL sürecinde yapılacak olan referandumun demokratik olmadığına vurgu yapan HDP Siirt İl Yöneticisi Kamuran Kalkan, şunları söyledi:

''Öncelikle Nusaybin'nin Xerabê Bava ve diğer köylerinde devlet tarafından yapılan bu zulmü kınıyorum. Ülkede bunca ekonomi, işsizlik sorunları ve OHAL gibi bir kıskacın içindeyken bu referandumu gerçekleştirmek hem zamansız, hem de demokratik değil. Öyle ki ülkenin gidişatına bakarsanız, ülkede yaşayan halklar referanduma 'Evet' veya 'Hayır' diyebilmek için birbirine düşman gözüyle bakıyorlar. Bu tutuma karşı ben Siirt HDP İl Yöneticisi olarak yüzlerce kez 'Hayır' diyorum. Benim emek verdiğim partimin eş başkanları ve onlarca milletvekili rehin alınmış iken, bunun adı demokrasi olamaz. Olağanüstü hal sürecinde, yasalara aykırı bir şekilde 'anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi' için referandum oylamasına gidiyoruz. Demokrasi bunun neresinde var?"

'NE OLURSA OLSUN HDP'DEYİM'

HDP çatısı altında demokrasi mücadelesi veren Kalkan, kendi etnik kimliğine de değinerek, ''Benim aslım Arap ve bu süreçte devlet tarafından 2 ay cezaevinde kaldım. Suçum sadece HDP'li olmak ve HDP çatısı altında bu ülkeden hiç kimse ölmesin, barış olsun, demokratik bir yaşam olsun diye çaba göstermek. Her ne olursa olsun insanlık için bu mücadelemde HDP ile birlikte olacağım'' dedi. 

'ARAPLAR DA HAYIR DEMELİ'

Siirt'te yaşayan bütün Arapların da bu referandumda 'Hayır' demeleri için mücadele vereceğini belirten Kalkan, şöyle devam etti: ''Cumhurbaşkanı henüz Başbakan iken bir konuşmasında, 'Bir direksiyonda iki kaptan olmaz, olamaz' şeklindeydi. Biz bu ülkede yaşayan halklar tek bir geminin içerisindeyiz. Ama gemilerin tek kaptanı yok. Araç gemi ise, yardımcı kaptan ve klavuz kaptanı da muhakkak olur. Tek kaptanla gemiyi hiçbir yere götüremez, ulaştıramazsınız. Bu referandumunun kaderini de Kürt halkı ve diğer ezilmiş halkların oyları belirleyecek. Ben de Arap kimliğine sahip biri olarak bu referandum seçiminde hem 'hayır' diyeceğim, hem de diğer Arap kökenli vatandaşlarımızın da 'tek adam' zihniyetine karşı 'Hayır' demeleri için elimden gelen mücadeleyi göstereceğim."

'GELECEK YENİ ANAYASA KİMLİĞİME HİTAP ETMİYOR'

Bu referandumla değişikliğe gidilmesi öngörülen yasaların içerisinde kendi Arap kimliği ve haklarına hitap edebilecek tek bir unsura denk gelmediğini belirten 36 yaşındaki esnaf olan İbrahim Çakır da, şunları kaydetti: ''Bu referandumla değiştirilmek istenen yasalara bakıldığında, ülkedeki yaşayan halklar için ne kadar anlamsız ve tehlikeli olduğu zaten görülüyor. Ben her 18 maddesine ayrı ayrı baktım ve benim haklarım, kimliğimin hakları için tek bir cümleye bile rastlamadım. Tamamen var olan sistemin resmi olarak devam etmesi için halkın oylamasına sunulmuş bir seçim olarak görüyorum. Sizce aklı başında olan, vicdan sahibi olan bir insan bunu onaylayıp 'Evet' der mi? Elbette ki demez. Ben de Siirt'te yaşayan bir Arap vatandaş olarak 'Hayır' diyeceğim. Benim gördüklerimi herkesin görmesi için de durmadan anlatıp duracağım. Çünkü bu referandum seçiminin ciddiyetini henüz anlamamış nice insanımız var."