Silivri L tipi 3 Nolu cezaevinde tutuklu bulunan YAKAYDER çalışanı Kemal Aydın ağır kalp hastası olmasına rağmen kelepçeli şekilde muayene edilmek istendiği bu nedenle tedavi olamıyor.

Silivri Cezaevi Yerleşkesinden 26 Nisan 2013 tarihinde tahliye olan “KCK” davası tutuklusu  Yakup Nazlıcan , L Tipi 3 nolu cezaevinde birlikte kaldığı BDP eski İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı ve Yakınları Kaybedilenler Derneği  (YAKAYDER)  çalışanı  kalp hastası Kemal Aydın’ın ciddi sağlık sorunları olduğunu, ancak dayatılan kelepçeli muayenesi nedeniyle tedavi olamadıklarını duyurdu.

İşkence, hak ihlalleri, insanlık dışı uygulamalarda sınır tanımayan Türkiye cezaevlerinde her gün yeni bir eziyetin haberi geliyor.  Silivri Cezaevi Yerleşkesi  idaresi  hukuksuzlukta ve keyfi tutumunda  Tekirdağ F Tipi cezaeviyle yarışıyor.  Silivri Cezaevi Yerleşkesinde  “KCK” davasından  6.5 ay tutuklu kaldıktan sonra yargılandığı 22 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 26 Nisan 2013’de  tahliye edilen 27 yaşındaki  Yakup Nazlıcan cezaevinde aynı koğuşu paylaştığı BDP’li siyasetçilerin keyfi uygulamaların hedefi olduğuna dikkat çekti.

TEDAVİ EDİLEMİYORLAR

 Kalp hastası Kemal Aydın ‘ın durumunun gitgide ağırlaştığını duyuran Nazlıcan , kısa bir zaman önce anjiyo  olan Kemal Aydın’ın acilen by pass ameliyatı olması gerektiğini , ancak  hastane sevkleri sırasında jandarma tarafından dayatılan kelepçeli muayene eziyeti nedeniyle ameliyat olamadığını belirti. BDP eski İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı’ın  ise  cezaevinde  futbol  maçı  sırasında ayağını kırdığını anlatan Nazlıcan, “ Avcı acilen hastaneye sevk edilmesi gerekirken, rutin halini alan  kelepçeli muayene eziyeti nedeniyle  hastaneye gitmeyi reddetti. Şu anda çok ağrıları var.  ” dedi.

AÇLIK GREVİ İNTİKAMI SÜRÜYOR !

Cezaevi idaresinin 67 gün süren süresiz dönüşümsüz açlık grevinin  intikamının  PKK ve KCK tutsaklardan almayı sürdüğünü  ve disiplin cezalarının ardı arkasının kesilmediğini  belirten Nazlıcan, “Açlık grevine katılmış tüm tutsaklara ceza yağıyor. 67 gün süresiz dönüşümsüz grevde katılan kim varsa hepsine  15 aylık  görüş, mektup yasağı verildi. Bu nasıl bir çifte standart. Bir yandan barış diyeceksin, diğer yandan çözüme en büyük katkısı olan açlık grevi yapan tutsaklara ceza yağdıracaksın” diye konuştu.