Simone Fischer: Almanlar Türklere, Türkler Kürtlere karşı ırkçı

Simone Fischer: Almanlar Türklere, Türkler Kürtlere karşı ırkçı

Alman Sosyal Pedagog ve insan hakları savunucusu Simone Fischer, ırkçılıðın halklar arasına yayılan bir hastalık olduðunu ifade ederek, “Almanya’da Türklere karşı nasıl ırkçılık yapılıyorsa Türkiye’de de Kürtlere karşı ırkçılık yapılıyor” dedi. Fischer, "Irkçılıðın insanlıða verilmiş en büyük ceza olduðunu düşünüyorum" diye ekledi.

Almanya’da ‘mülteciler, kadın sorunu ve ırkçılık’ konularında çalışmalar yürüten Sosyal Pedagog Simone Fischer, Türkiye’de yaşanan ‘hak ihlallerine’ ilişkin gözlem yapmak amacıyla ÝHD’nin çalışmalarını takip ediyor.

Fischer ile ANF için yaptıðımız röportajda Türkiye ve Almanya arasındaki benzerlikleri-farklılıkları konuştuk.

*Türkiye’ye daha önce de gelmiş miydiniz?

Evet, daha öncede Türkiye’ye çeşitli nedenlerle gelmiştim. En son 4 yıl önce Mezopotamya Sosyal Formu’na katılmak amacıyla Amed Kampı’na gitmiştim. Orada çeşitli gözlemler yapma şansım olmuştu.

*Peki, bu yıl Türkiye’de olma sebebiniz ne?

Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine ilişkin çok çeşitli duyumlarım vardı. Ancak bu yıl ÝHD Van Şubesi Almanya’ya geldi. Orada ÝHD ile ilişkilendim. Ýnsan hakları konusunda yaptıkları çalışmaları anlattılar. Ben ÝHD’yi internet ortamından araştırdım ve bu derneðin çalışmalarını daha yakından takip etmek amacıyla Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Yaklaşık 1 aydır buradayım. ÝHD’nin çalışmalarını izliyorum, açıklama ve etkinliklerine pratikte bende katılıyorum. Hem destek olmak hem de çalışmaların yürütülüşüne ilişkin bilgi sahibi olmaya çalışıyorum.

*Yaklaşık 1 aydır Türkiye’de olduðunuzu söylediniz. Çalışmaları da takip ettiniz. Türkiye hakkında size nasıl bir fikir verdi? Almanya ve Türkiye’yi kıyaslayabilir misiniz?

Bence şuan dünyadaki bütün devletlerin mantıðı aynı. Yani, Almanya’da da herkes için özgürlük herkes için insan hakları yok. Bunun daha iyi anlaşılması için şöyle bir örnek verebilirim; Almanya’da bir Almanın çalışma koşulları bir mültecinin koşullarından her zaman daha iyidir, iyi olmak zorundadır. Almanya kendi vatandaşına ve yabancıya karşı iki ayrı yasa işletiyor. ‘Demokrasi ve insan hakları’ söylemleri sadece lafta kalıyor anlayacaðınız. Türkiye içinde aynı şey söz konusu… Ama gördüðüm kadarıyla Türkiye için durum daha da vahim. Türkiye’deki durumu özetlemek için de bir örneðim var; biz Almanya’nın Nürnberg şehrinde sadece bir siyasi tutuklu olmasından dolayı onun için çok büyük kampanyalar düzenliyoruz. Siyasi fikirleri yüzünden cezaevinde bulunan bu arkadaşımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Türkiye’de ise sadece KCK adı altında düzenlenen operasyonlar sonucu 8 bin Kürt siyasetçiyi cezaevine atıyorlar. Kısaca Almanya’da da insan hakları sorunlu ama Türkiye’deki kadar deðil. Türkiye’de her alanda daha fazla hak ihlali var.

*Gözlemlerinizde sizi en çok hayrete düşüren durum ne oldu?

Gerçekten yaşanan her türlü hak ihlali beni hayrete ve dehşete düşürdü. Ancak öðrendiðim bir şey beni çok sarstı. Geçtiðimiz günlerde polis Ýzmir’de tartıştıðı bir genci silahını çıkartarak vurmuş ve genç hayatını kaybetmiş. Bu duruma benimde burada olmam dolayısıyla yakından tanık olmam beni çok sarstı. Almanya’da da mültecilere ilişkin benzer uygulamalar var. Fakat Türkiye’de bunun olma sıklıðı insanı dehşete düşürüyor. Almanya’da sokak eylemlerinde insanları gözaltına alan polis, karakolda kötü muamele ve işkence yapamaz. Türkiye’de ise sokak ortasında insanlar infaz ediliyor. Bu durum çok korkunç.

*Türkiye’nin yıllardır çözemediði en önemli sorunlardan biri de Kürt sorunu… Bir sosyolog olarak Kürtlerin taleplerini nasıl deðerlendiriyorsunuz? Buna karşılık Türkiye’nin yaklaşımını nasıl görüyorsunuz?

Bence Kürtler sadece her insanın istediði şeyi istiyorlar. Kendi dillerini konuşmak, kendi okullarında eðitim almak, fakirlikten kurtulmak istiyorlar. Bunlar dünyada bütün insanların hak ettiði şeylerdir. Bu taleplere devletin verdiði yanıt ise sadece baskı… Yine Almanya’dan bir örnek vermek istiyorum; benim ülkeme çalışmaya gelen çok sayıda Türkiyeli var. Bu insanlar en kötü koşullarda çalıştırılıyor, horlanıyor, aşaðılanıyor. Ben bu duruma da çok büyük tepki gösteriyorum. Alman devleti ırkçılık yapıyor. Ama Türkiye’de de Kürtlere karşı Türkler ırkçılık yapıyorlar, devlet ırkçılık yapıyor. Bu durumu Almanya’daki Türklerin durumuyla Türkiye’deki Kürtlerin durumunu kıyaslayarak daha rahat görebiliyorum. Almanlar Türkleri, Türkler Kürtleri eziyorlar. Irkçılıðın insanlıða verilmiş en büyük ceza olduðunu düşünüyorum. Bu durumdan kurtulmak için sivil toplum kuruluşlarının daha çok çalışması gerekiyor. Çünkü devletler bu durumdan besleniyor ve bunu çözmek istemezler. Bunu çözecek olan yine bizleriz…

*Çok teşekkür ediyoruz… Türkiye’ye önümüzdeki yıllarda da gelmeyi düşünüyor musunuz?

Ben teşekkür ederim. Evet… Önümüzdeki yıl için şimdiden konuşmak biraz zor ama gelmeyi çok isterim. Burada çeşitli kurumlarla ilişkilenip, bilgi ve deneyim aktarımı yapmak istiyorum. Ben ÝHD’nin çalışmalarından çok şey öðrendim. Bundan sonrada çeşitli demokratik kitle örgütlerinin çalışmalarını izlemek istiyorum.