Simurg şimdi biraz daha yalnız

Simurg şimdi biraz daha yalnız

Simurg filminin küçük Suphi’si ölümsüzlüğü seçmekte karar kılarken ardında sürgünde yaşamak zorunda kalan Wernicke Korsakoff hastası annesine anneler gününde birlikte rol aldığı filmde umudun karelerini bıraktı.

F Tipi cezaevlerine karşı ilk kez 1996’da başlatılan ölüm oruçlarına katılan altı eski tutuklunun hayat hikâyelerinden yola çıkarak, 2000’deki ölüm oruçları, “Tufan Operasyonu“ ve dışarıdaki destek mücadelesini anlatan Simurg adlı belgesel filmini, oyuncularının izlemesi şimdi daha çok zor. Filmde rol alan ölüm orucu katılımcılarından Çiğdem Kazan’ın, cezaevinde dünyaya getirdiği ve daha sonra Simurg filminde birlikte rol aldığı oğlu Suphi, yaklaşık iki ay önce eğitimi için gittiği İngiltere’de intihar ederek yaşamına son vermişti. 2001 yılından bu yana İsviçre’de sürgünde yasamak zorunda kalan Çiğdem Kazan, anneler gününde izleyeceği Simurg filmiyle 14 yıl aradan sonra cezaevinde yaşadıklarına yeniden tanıklık etmenin zorluğunu ve sonsuzluğa uğurladığı oğlunun acısını yüreğinin derinliklerinde hissedecek. Filmin Yönetmeni Ruhi Karadağ Simurg’un Avrupa yolculuğunu ve Suphi’nin intiharının ne anlama geldiğini anlattı.

‘SÜRGÜNDE YAŞAYAN HERKESİN HİKAYESİDİR’

Simurg filminin bir boyutuyla sürgünde yaşayan birçok kişinin yaşam hikâyesi olduğunu anlatan Karadağ “Türkiye’de cezaevi gerçekliğini yaşayan siyasi tutsakların birçoğu bugün sürgünde yasamak zorunda kaldı. Simurg filminde oynayan 6 ölüm orucu direnişçisinden 4’ü bugün Avrupa’da, kendi ülkesinden uzak yasamak zorunda. Bunlardan biri de Suphi’nin annesi Çiğdem Kazan. Bu arkadaşların yaşadıkları zorluklar yetmiyormuş gibi bugün sürgünün acısını yüreklerinin ta derinlerinde hissetmek zorunda kalıyorlar. Yaşadıkları travmalar daha çok derinleşebiliyor bu anlamda sürgünde yasayan hasta arkadaşlarımıza özellikle sahip çıkmalıyız” dedi

‘SUPHİ HEPİMİZE BİR TOKAT ATTI’

Yaşamın zorluğunu ve mücadeleyi cezaevinde gözlerini açarak öğrenen Suphi’nin 17 yaşındayken intihar etmesinin herkes için bir anlam ifade ettiğini söyleyen Karadag, Suphi’nin intiharıyla birlikte Simurg’un bir yanının eksildiğini kaydetti. “Suphi’nin sonsuzluğu tercih etmesi aslında herkese atılan bir tokattır” diyen Karadağ şöyle devam etti: “Çok başarılı bir öğrenciydi Suphi. İngiltere’ye İsviçre’deki eğitimi kapsamında gitmişti. Neden bu yolu seçti bilinmez ama bize verdiği mesaj açıktı. Suphi bize dedi ki ‘Birbirinizi sevin. Birbirinize sahip çıkın’. Suphi’nin bize attığı tokatla vermek istediği mesajı iyi anlamalıyız.”

‘SİMURG’U ANNELER GÜNÜNDE İZLEMEK DAHA ZOR OLACAK’

Oğlunu kaybeden filmin oyuncularından Çiğdem Kazan’ın Simurg’u ilk kez anneler gününde yapılacak gösterimle Zürih’te izleyeceğini belirten Karadag hem kendisi hem de Çiğdem Kazan için çok zor olacağını söyledi. Karadağ yaşanan bu durumu kimsenin hak etmemesi gerekliliğini vurguladı.

‘SİMURG’UN AVRUPA GÖSTERİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ’

Karadağ, Simurg filminin Avrupa’daki gösterimleri hakkında da bilgi verdi. Filmin ilk olarak Almanya’da gösterime girdiğini ardından Fransa’da şimdi de İsviçre’de gösterimlerinin devam ettiğini belirti ve gösterimlerin gittikçe yaygınlaşacağını sözlerine ekledi. Avrupa’daki gösterimlerin kendileri açısından çok önemli olduğunun altını çizen Karadağ, hem Türkiye’de hala süren cezaevi gerçekliğini bir anlamda batıya duyurmak hem de hafızaları yaşanan olaylara karşı canlı tutmak açısından önemli olduğunu kaydetti. Avrupa’nın siyasi sürgünlerin yaşamını görmezden geldiğini vurgulayan Karadağ, bugün Avrupa’da yasayan birçok siyasinin mağdur edildiğini bu filmle birlikte filmin Avrupalı kamuoyuna anlatmaya çalıştıklarını belitti. Karadağ filmin Avrupa gösterimleriyle birlikte buralarda yaşamak zorunda kalan hasta, kendi başlarına iş yapamaz hale gelen birçok siyasi sürgün için yeni olanaklar yaratma çabası içinde olduklarını da hatırlattı.

‘SİMURG’UN İSVİÇRE GÖSTERİMLERİ DEVAM EDİYOR’

İsviçre’de ilk olarak başkent Bern’de gösterilen filme ilgi ise hayli yoğundu. Film dün de Delemont´ta izleyicileriyle buluştu. Aralarında filmde rol alan ölüm orucu direnişçisi Delil Ildan, Yönetmen Ruhi Karadağ ve İsviçrelerinde bulunduğu 60 yakın kişinin katılımıyla izlenen film duygulu anlar yaşattı. Filmin ardından konuşan eski açlık grevci katılımcısı Hüseyin Tiryaki, bugün hala sürmekte olan Türkiye cezaevi gerçekliklerini unutturulmaması gerektiğine dikkat çekti. Filmin öncesinde görüştüğümüz Delil Ildan, filmi izlerken o günlere geri gittiğini, bununda kendisi için çok zor olduğunu dile getirdi. Filmin gösterimleri için Avrupa’ya gelen Wernicke Korsakoff hastası Ildan 96 yılında hakkında açılan davadan müebbet hapis cezasına alması nedeniyle İsviçre’de siyasi iltica talebinde bulunduğunu da belirtti.

Simurg İsviçre gösterim programı su şekilde

Basel: (Gala) 12 Mayıs saat 17:30, Klybeckstr. 95 Union Saal
Zürich: (Gala) 12 Mayıs saat 13:30, Volkhaus Stauffacherstr.60 
Luganı: 17 Mayıs saat 20:00, Centro Comunitario Via Ladrini. 10
Luzern: 18 Mayıs saat 16:00, Stattkino Löwenplazt 11
Lozan: 19 Mayıs saat 20:00, Zinema Rue du Maupas. 4