Sınırdan hükümete ‘yardım koridoru’ çağrısı
Sınırdan hükümete ‘yardım koridoru’ çağrısı
Sınırdan hükümete ‘yardım koridoru’ çağrısı
BM'nin Kobanê'ye yönelik saldırılar nedeniyle Türkiye üzerinden bir koridor açılması yönünde yaptığı çağrıya rağmen hükümet konuya dair herhangi bir girişimde bulunmadı. Kobanê’de savaşanlarla dayanışmak amacıyla Suruç’ta süren direniş nöbetine katılan insanlar, devletin katliama ortak olmamak adına bir an önce yardım koridoru açması gerektiğine vurgu yaptı.
DAİŞ çetelerinin Kobanê'yi üç taraftan çembere alması ile ortaya çıkan katliam tehdidi üzerine Birleşmiş Milletler'in (BM) Türkiye'yi acil bir “yardım koridoru” oluşturması noktasında uyarmasına rağmen devlet hâlâ atma konusunda girişimde bulunmadı. Türkiye sınırında oluşturulacak koridorun Kobanê halkı açısından çok önemli olduğuna vurgu yapan Suruç’taki direniş nöbeti eylemcilerinden Ahmet Eryılmaz, "YPG/YPJ savaşçılarına silah ve yardım noktası ancak o koridorda halledebilir. PYD’ye destek verilirse o zaman Kobanê direnişi başaracaktır. Dört parça Kürdistan'dan destek gelebilmesi için bu koridorun en kısa zamanda Türkiye tarafından oluşturulması lazım. Güney, Doğu ve Batı cephelerini DAİŞ çeteleri tuttuğundan ötürü Kuzey tarafından bir koridorun açılması Kobanê'ye destek noktasında daha iyi olacaktır" dedi. Eryılmaz, müzakere sürecinin ilerleyebilmesi için Türkiye'nin koridora izin vermesinin hayati önemde olduğunu söyleyerek, dört parçanın birbirine destek vermesi ile çetelerin ortadan kaldırılabileceğini ifade etti.
‘KÜRTLER ARASI BİRLİK ORTAYA ÇIKTI’
Ali Akdeniz ise Kobanê'nin üç tarafının çeteler tarafından çevrilmiş ve izole edilmiş bir noktaya getirdiğine dikkat çekerek, "Dolayısıyla Türkiye Başbakan'ının söylemlerinden şunu çıkarıyoruz, Kürt kardeşlerinden bahsediyor, ancak bu sözleri söylerken gereğini de yerine getirmelidir. Hem insani yardım hem de Kürt-Türk kardeşliğinden kaynaklı Türkiye'nin yapması gerekenler var. Kobanê direnişi ile Kürtler arası bir birliğin ortaya çıktığını görebiliyoruz ve bu Türkiye hükümeti tarafından engellenmemelidir" diye konuştu.
‘TÜRKİYE SORUMLULUĞUNU GÖRMELİ’
Bir katliamla karşı karşıya kalmamak için uluslararası güçlerin, devletlerin bu noktada hemen bir adım atması gerektiğine vurgu yapan Akdeniz, "Bizim arzumuz bu DAİŞ canavarının Ortadoğu'da silinip, halkların arasındaki engellerin kaldırılması noktasıdır" diyerek, Türkiye'nin üzerinde büyük bir sorumluluğun olduğunu, bu sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini dile getirdi.
‘KORİDOR MESELESİ CİDDİYE ALINMALI’
Türkiye devletinin tüm Kürtlerin kardeş olduğunu artık idrak etmesi gerektiğinin altını çizen Abdülmenaf Kandemir da şunları söyledi: “Kardeşlerimizin katledilmesine Kobanê'nin düşmesine asla izin vermeyeceğiz. Uluslararası güçler ve Türkiye devleti bu koridor meselesini ciddiye almazsa onları da büyük bir tehlike bekliyor olacak. Türkiye bu duruma müdahale etmezse onun da yükü ağırlaşacak ve savaş onun kapısına da dayanacak."
‘SINIR KAPISI AÇILMALI’
Tüm dünyaya çağrı yapan Ülke Özatik, "Kobanê'de koridorun açılmasını istiyoruz, yardımlarımızın rahat bir şekilde gitmesini istiyoruz. Kobanê sınır kapısında bekleyenlere her gün müdahale oluyor. Sınır kapısında geçmek isteyen yaralıların yaşamını yitirmesi, kapının geç açılmasından kaynaklanıyor. Bu sebeple bizim tek isteğimiz o kapının açılması, koridorun oluşturulması ve yardım gönderilmesidir" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE KÜRT HALKINI BİTİRMEK İSTİYOR’
Kobanê halkı için sınır hattında nöbet tuttuğunu söyleyen Firuze Zoğurli de şunları dile getirdi: "Çağrımız Türk devletinedir, bir an önce Türkiye'den Kobanê'ye bir koridorun oluşturulması ve sınır kapısının açılması gerekiyor. Kobanê halkı sınır kapılarının açılmayışından kaynaklı perişan olmuş durumdadır. Bu sebeple mazlum halkın yanında olmak isteyenlere açılacak olan koridor aracılığıyla yardımlarımızı ulaştırabiliriz. PKK Şengal'de bir koridor oluşturdu ve o halkın Türkiye'ye geçmesine yardım etti. Aynı şekilde Türkiye'de bir koridor oluşturmalı Kobanê halkının geçişini sağlamalıdır. Türkiye'nin Kürt halkını bitirmek istiyor. Ancak Kürtler buna izin vermeyecek.”