Cumhuriyet Üniversitesi'nde okuyan yurtsever öðrenciler, Roboskî katliamının yıldönümünde Alibaba Cemevi'nde anma etkinliði düzenledi.
Etkinliðe konuşmacı olarak katılan HDK Ýl Meclisi Üyesi Leyla Sarıoðlu, Roboskî katliamının Maraş katliamının bir benzeri olduðunu söyledi, "Maraş ve Sivas katliamının sanıkları gibi Roboskî katliamının sanıkları da devlet tarafından korunuyor" dedi.
Maraş ve Sivas katliamını anlatan sinevizyon gösteriminin ardından yurtsever öðrenciler adına Mahmut Solak konuşma yaptı. Kürt sorununun, devlet için ne anlama geldiðini Roboskî katliamının bir kez daha gösterdiðini belirten Solak, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin Şeyh Said kıyımından başlayıp '38 Dersim katliamıyla devam eden, ardından 78'de Maraş'ta, 93'te Sivas'ta sürdürülen asimilasyon, inkar ve imha politikalarının dehşetli bir halkasını oluşturan Roboski katliamı da hiçbir mazeret üretilerek örtbas edilemeyecek kadar büyük bir hadisedir" dedi.
Bir yıl boyunca hükümetin katliamın üzerini örtmeye çalıştıðına dikkat çeken Solak, "Katliamın araştırılması için oluşturulan Uludere Komisyonu'nun olayı gerçek anlamıyla araştırıp, gerçek faillerini açıða çıkartması gerekirken asıl amaçlarının uluslararası ve ulusal kamuoyunun katliama karşı tepkisini en aza indirmek, ailelerin taleplerini minimize etmek amacıyla kurulduðunu ve tamamen failleri aklamaya yönelik bir tutum içinde olduðunu göstermiştir. Ve her zaman raporun açıklanmasını erteleyerek, hakkaniyetli olmadıklarını göstermişlerdir" diye konuştu.
Katliamın üstünün örtülmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Solak, son olarak şunları söyledi: "Bizler, Türkiye'de bir devlet politikası haline gelmiş bu kirli oyunların bir parçası olmayacaðımızı ve bu katliamların her zaman karşısında duracaðımızı, yine bu katliamcılar karşısında asla boyun eðmeyeceðimizi belirterek tüm kesimleri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz."
Açıklamanın ardından öldürülen 34 köylünün isimleri okundu. Anma, "Şehîd namirin" sloganıyla sona erdi.