Sönmez: Ekonomik daralma AKP aleyhine sonuçlar yaratabilir!

Ekonomist Mustafa Sönmez, Türkiye ekonomisi ve yatırımların hızlı bir şekilde daraldığına dikkat çekerek, kitlelerin de ekonomideki bu hızlı daralmayı hissettiklerini ifade etti.

Türkiye’de 1994 ve 2001 yıllarında krize götüren genel yapısal sorunların mevcut olduğuna dikkat çeken Ekonomistler, dışarıdan ya da içeriden ekonomik ya da siyasi bir etki ile krize doğru gireceğini vurguluyor. Olası bir kriz Türkiye için daha fazla işsizlik ve daha düşük ücret demek. İşsizlik sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre artış göstererek 3 milyon 454 bin kişiye çıktı. Dolar tarihi rekor kırarken, enflasyon çift hanelerde. Bütün bu yaşananları manipüle eden iktidar, yarattığı toz pembe hayatı anlatmakta.

MALİYE BAKANI'NDAN 'ZOR GÜNLER YAKLAŞIYOR' İTİRAFI

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de geçtiğimiz günlerde iş dünyasına uyarılarda bulundu. Ekonomi açısından daha da zor günlerin yaklaştığını belirten Şimşek, “Ortak alın. Amacımız daha çok tabana yayılmış sermaye ile bu işi götürmek. Bankacılık sektörünün finans piyasalarındaki payı yüzde 82. Bu çok yüksek. Bir de bankalara bir çağrım var: Her bankanın bir aracı kuruluşu var ama gerçek anlamda neden yatırım bankası olmuyorsunuz? Start up’lara yatırım yapın, gelecek orada" çağrısında bulundu.

TÜRKİYE EKONOMİSİ HIZLI BİR ŞEKİLDE DARALIYOR

Türkiye’nin ekonomik gidişatını ve beklenen seyirleri ekonomist-yazar Mustafa Sönmez ANF'ye değerlendirdi. Sönmez, Türkiye ekonomisi ve yatırımların hızlı bir şekilde daraldığına dikkat çekerek, "2017’de zorlanan büyüme 2018’e bir dizi kırılganlık aktarmış bulunuyor. Döviz açığı yani cari açık 51 milyar doları aştı. Milli gelirin %6’sı büyüklüğünde, böyle bir milli gelir cari açık sorunu Türkiye benzeri hiçbir ülkede yok" diye konuştu.

Önümüzdeki 12 ay içinde 177 milyar dolar dış borç ödemesi olduğunu hatırlatan Sönmez şöyle devam etti: "Buna en az 40 milyarlık cari açık eklenince 210, 220 milyar doları bulan bir kaynak ihtiyacı var. Türkiye mevcut kırılganlıklarıyla dış para bulmakta zorlanıyor. Dünya'da faizler yükseldiği için dışarıdan para bulsa da artık çok maliyetli. Aşağıdaki genel hava ve içerideki kırılganlıklar hem siyasi hem ekonomik küçük tasarruf sahiplerini de tedirgin ediyor. Banka mevduatlarının %43’ü dövizde, Türk lirası olan güven de hızla azalıyor. Bu durum dövize talebi artırıyor ve sonuçta dolar fiyatı 4 TL’yi buldu bu son derece kırılgan bir göstergedir. Tahrip çağıdır ve bunun dalga dalga bütün ekonomiyi olumsuz etkilemesi söz konusudur. Dolayısıyla AKP için birçok cephede verilen açık, artık ekonomide de söz konusudur ve telafisi kolay değildir."

‘SAVAŞ KAMU VE CARİ AÇIĞINI BÜYÜTTÜ’

Savaş için yapılan harcamaların bütçe açığını büyüttüğünün altını çizen Sönmez, "Elbette bütçe açığını büyüttü savaş; ama 2017’de ekonomiyi krizden alıkoymak için yapılan harcamalar da kamu maliyesinde açıklar yarattı. Böylece cari açığın yanı sıra; kamu maliyesi açığı ortaya çıktı. Buna ‘Çifte Açık’ denilir ve baş edilmesi oldukça güçtür. AKP başlattığı savaşı kamu maliyesindeki büyüyen faturaya rağmen sürdürmeye mecbur kaldı. Bunu tahvil etmeye çalışıyor bundan geri duramaz. Maliyeti göze almış durumda ama her iki ipte oynaması mümkün değil cambazın birinde ayağı kayacak" diye konuştu.

‘KİTLELER DARALMANIN FARKINDA’

Kitlelerin ekonomideki hızlı daralmayı hissettiklerini ifade eden Sönmez, 3 buçuk milyon resmi işsiz olduğunu vurgulayarak şunları belirtti: "Nüfusun her yıl daha fazla kesimi çalışmak istiyor ve iş gücü piyasasına çıkıyor. Özellikle kadınlar iş bulamayınca işsizler ordusuna katılıyorlar, %11’de kemikleşmiş enflasyon ve %11’de kemikleşmiş işsizlik var. Ailelerin tüketici kredisi kullan kullanma limitinin sınırlarına gelindi, faizler arttığı için kredi kullanmakta zorlaşıyor. Bankalar da kredi vermekte isteksizler, bütün bunlar ailelerin borçlanarak bile hayatlarını idame ettirmelerini zorlaştırıyor. Bu durumun seçmen davranışında AKP aleyhine sonuçlar yaratması muhtemeldir."

‘SEÇİMLERDE KONU MANKENİ OLUNMAMALI’

Seçim yasasında yapılan değişiklikle gündeme gelen boykot tartışmalarına da değinen Sönmez, muhalif olmak ve konu mankeni olmama davranışı gösterilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Boykot daha çaresiz kalınan bir durumda verilmesi gereken bir karardır. Ayrıca her boykot kitlelere pasif bir itirazı değil; aynı zamanda alternatif bir meclisi, bir iktidarı da işaret etmelidir. Eğer bunun şartları yoksa boykot kararı erken kalır. Bütün imkansızlıklara ve çarpıtmalara rağmen adil bir seçim için çabaların yoğunlaştığını, rejime desteğin azaldığını hisseden AKP baskıyı ve hileyi artıracaktır. Bu durum daha çok hata yapmalarına yol açacaktır. Muhalefetin yapıcı ve akılcı bir yol arkadaşlığı AKP’nin seçimde kaybetmesini getirebilir. Burada doğru duruş doğru yan yana geliş akılcı bir ittifak basiretini gösterebilmek en önemli aksiyon olacaktır. Muhalefet bunu başarabilmeye mahkumdur ve bu imkan hissedilir derecede yakınlaşmıştır."