Almanya’nın önde gelen dergisi Spiegel’de ‘Darbeden sonra Türkiye: Onurun hiçe sayıldığı yer’ başlıklı yorumda, darbe girişimi sonrasında gelişen linç ortamına dikkat çekilirken, açıktan yapılan linçlerin bilinçli olarak iktidar medyasınca yayıldığı belirtildi. Yorumda, Türkiye’de kameralar önünde yaşananların ‘Erdoğan’a karşı çıkanların başına gelecekleri göstermek’ amaçlı olduğu belirtilirken, Almanya ve AB’nin Erdoğan’ın hedeflerini gerçekleştirme yolundaki politikalarının ‘ödüllendirilmemesi’ çağrısı yapıldı.

Spiegel Online’nın politika yazarı Severin Weiland tarafından kaleme alınan yorumda, darbe girişimi sonrasında ‘AKP’nin yeni bir devlet kurduğunu’ savunulurken, ‘Temizlik’ adı altında yukarıdan aşağıya bir yenilenmeye gidildiği kaydedildi.

Weiland, AKP’ye yakın medya aracılığıyla darbe girişimi sonrasındaki linç görüntülerinin yayıldığını ve bunun ‘Erdoğan’a karşı gelenlerin başına gelecekleri’ göstermek amacıyla özellikle yayınlandığının altını çizdi. Erdoğan’ın tam bir ‘Sezar’ stiliyle ortaya çıktığını ve ‘Başkomutan’ olarak gösterildiğine dikkat çeken Spiegel yazarı, Türkiye’de yaşananların diğer diktatöryel veya otoriter ülkelerdeki örneklerden tanıdık olduğunu vurguladı.

AB’YE GİREMEMESİ İÇİN İDAM CEZASINA GEREK YOK

Almanya ve Avrupa Birliği (AB) politikacılarının ‘hukuk devletine geri dönülmesi’ umutlarından önce Türkiye’deki olaylara dair video ve fotoğrafları izlemelerini isteyen Severin Weiland, bu umudun darbe girişiminden önce de çok güçlü olmadığını hatırlattı.

Özellikle Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller içerisinde Türkiye’nin AB’ye girişine taraftar olan politikacılara çağrı yapan Weiland,  “Eğer bu aşağılamalar (kameralar kapalıyken neler oluyor acaba) Erdoğan’ın başkanlık diktatörlüğünün standart uygulaması haline gelirse, Türkiye’nin idam cezasını yeniden devreye koymadan da AB’de işi olmayacaktır” yorumunu yaptı.

MERKEL DE BİR KERE DAHA KENDİNE SORMALI

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in uzun süredir Erdoğan ve AKP’yle yürüttüğü mülteci anlaşması karşılığında vize serbestisi müzakerelerini de eleştiren Weiland, ‘terörle mücadele kanununda’ değişiklik karşılığındaki vize serbestisine yönelik müzakerelerin son bulmasını istedi.

Weiland, ‘insanlık onurunun açıktan çiğnendiği’ bir ülkenin AB’de de yeri olmadığını ve bunun ‘AB’nin kendisine olan saygısının gereği olduğunu vurguladı. Weiland, insan onurunun dikkate almayanların ‘ödüllendirilmemesi’ gerektiğini de yazdı.