Aralarında İsveç’in tanınmış sanatçılarının da bulunduğu binlerce kişi dün Stockholm’de yapılan bir gösteride ırkçılık ve yabancı düşmanlığını protesto etti.

Sendikalar ve ırkçılık karşıtı örgütlerin oluşturduğu “Stockholm Irkçılığa Karşı” adlı örgütlenme tarafından organize edilen gösteride demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin temsilcileriyle sanatçılar, Avrupa ve İsveç’te yükselişe geçen ırkçı ve yabancı düşmanı akımlara karşı mücadele etmenin önemine çekti ve ırkçılığı geriletmenin yolunun iltica hakkının güçlendirilmesi, demokratik hak ve özgürlüklerinin sınırlarının genişletilmesinden geçtiğine vurgu yaptı.

Bir ırkçının öldürülmesini bahane ederek Stockholm’un Salem semtinde ırkçıların gösteri yapmalarına tepki olarak başlatılan ve 8 yıldan bu yana yapılan gösterilere İsveçli tanınmış sanatçıların destek vermesi katılımı bir önceki yıllara göre bir kaç kat arttırdı.

Stockholm’un Södermalm Meydanı’nda toplanan binlerce kişi ellerinde ırkçılık ve yabancı düşmanlığını protesto eden pankratlar taşıyarak yürüyüşe geçti. “Sokaklarımızda ırkçıları istemiyoruz”, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” ve “Kahrolsun Faşizm” gibi sloganlar atarak yürüyüşe geçen göstericiler Medborgarplatsen Meydan’ına geldi.

“Benim rengimin derisi bu. Ben, biz buraya önümüzdeki Neol’de bir daha gelmemek, daha fazlasını yapmalıydık dememek için geldik. Buraya ırkçılığa karşı sesiz kalamayacağımızı göstermek için geldik” diyen Afrika kökenli Jason Diakite, ırkçılığı geriletmenin yolunun cesurca ırkçılığa, yabancı düşmanlığına karşı yaşamın her alanında mücadele etmekten geçtiğine vurgu yaptı.

İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu İkinci Başkanı Ingela Edlund, Sol Parti’nin gençlik örgütü Genç Sol’un Başkanı Stefan Lindborg, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Stockholm İl Başkanı Veronica Palm, Roman Sanatçı Hans Caldaras ve Sanatçı Kawa Zolfagary yaptıkları konuşmalarda Müslüman ve Yahudiler başta olmak üzere göçmenlere yönelik ırkçı söylemlerin arttığına dikkat çektiler. Irkçı ve yabancı düşmanlarının toplumun küçük bir kesimini oluşturduklarını, toplumun büyük bir kesiminin faşist ve ırkçı akımları ve düşüncelerini benimsemediklerine vurgu yaptılar.

Kawa Zofagary, “Şimdi ne kadar kalabalık ve güçlü olduğumuzu göstermek oldukça önemli. İnanın, biz insanlar sessiz kaldıkça ırkçılık daha fazla kabul görecek ve kanıksanacak. Ancak biz bunu reddediyoruz ve sesimizi yükseltiyoruz” şeklinde konuştu.