Stockholm’de sığınmacı çocuklar için uluslararası konferans yapıldı
İsveç’in başkenti Stockholm’de sığınmacı çocukların eğitim sorunlarını tartışmak amacıyla 21-22 Kasım tarihlerinde uluslararası bir konferans düzenlendi.
İsveç’in başkenti Stockholm’de sığınmacı çocukların eğitim sorunlarını tartışmak amacıyla 21-22 Kasım tarihlerinde uluslararası bir konferans düzenlendi.
Eğitim Enternasyonali'nin düzenlediği ve İsveç Öğretmenler Federasyonu’nun ev sahipliği yaptığı konferansta dünyanın 46 ülkesinden gelen öğretmenler, iki gün boyunca sığınmacı çocukların eğitim sisteminde karşı karşıya kaldıkları sorunları ve sorunların çözülebilmesi için yapılması gerekenleri tartıştı.
Konferansın ilk günü ilticacıların yoğun olarak yaşadıkları Yunanistan, Türkiye, Almanya, Lübnan gibi ülkelerden gelen delegeler, ülkelerindeki eğitim sistemi ve ilticacı çocukların eğitimleri için yapılan ve yapılmayanları diğer ülkelerle gelen delegelerle paylaştılar.
Türkiye’den konferansa KESK’e bağlı Eğitim-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Elif Çuhadar ve Eğitim-Sen Uluslararası İlişkiler Uzmanı İlayda Uğur katıldı.
‘TÜRKİYE'DEKİ SIĞINMACILARIN İLTİCACI STATÜLERİ BİLE KABUL EDİLMİYOR’
Çuhadar, konuşmasında Türkiye’de çogunluğu Suriye’den gelen 700 bini çocuk 2,5 milyon civarında sığınmacı olduğunu, ancak bunların sığınmacı statülerinin bile kabul edilmediğini söyledi.
Sığınmacıların bir kesiminin devletin kayıtlarında yer almadığını, kimlikleri olmadığı için de sağlık ve eğitim sisteminden yararlanmalarında çeşitli güçlüklerle karşılaştıklarını ifade eden Çuhadar, Türkiye’deki sığınmacıların durumlarını şu cümlelerle dile getirdi:
“İlticacıların yaklaşık % 10’u sığınmacı kamplarında yaşıyor. Kamplarda da yaşam koşulları çok insani değil. Özellikle çocuklar açısından istismar vakaları yaygın olarak yaşanıyor. Bağımsız kuruluş ve gözlemci heyetlerin kamplara girişleri engelleniyor. Ekonomik durumu iyi olan sığınmacıların çocukları özel okullarda okuyor, olmayanlar da çocuk işçi olarak ailelerin geçimine katkıda bulunuyorlar.”
‘ÇOCUKLAR TÜRKÇE EĞİTİMLE ASİMİLE EDİLİYOR’
Bu çocuklardan ne kadarının okullara gittiğine ne kadarının da çalıştığına dair bir istatistik olmadığına dikkat çeken Çuhadar, “Sokakta dilenen, mendil satan, sanayi sitelerinde çalışan çok sayıda ilticacı çocuk işçi var. Eğitim hakkından çok az sayıda ilticacı çocuk yararlanıyor. Özellikle Urfa, Antep ve Adana yerlerde bağımsız okullar açıldı. Bu okullarda dersler Arapça ve Türkçe, yurdun batı kesimlerine gidildikçe ilticacı çocuklar devlet okullarına yerleştiriliyor ve Türkçe eğitimle asimile edilerek sorun çözülmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.
‘SIĞINMACI ÇOCUKLARIN ANADİLLERİNDE EĞİTİM HAKLARI YOK’
İlticacı çocukların kendi eğitim dillerinde öğrenim görme haklarının olmadığını, tüm ısrarlara rağmen hükümetin çocukların ana dillerinde eğitim görme haklarına karşı çıktığını söyledi.
Çuhadar, Türk devletinin sığınmacı çocuklara yönelik asimilasyon politikasını da şu cümlelerle özetledi:
“Okullarda çocukları hızla Türkiye’deki koşullara adapte etmeye çalışıyorlar. Nasıl Türkleştiriz üzerinden bir politika yürütmeye çalışıyorlar. Ama bunun insani olmadığını ve koşullara uymadığını biliyoruz. Çünkü çocukların yaşadıkları istismar vakalarından tutun da küçük yaşta evlendirmeye ve çocukların çalıştırıldığını gösteren çok ciddi örnekler var.”
‘SIĞINMACI ÇOCUKLARIN HAKLARINI SAVUNAN DERNEK KAPATILDI’
Gündem Çocuk Derneği’nin çocukların durumlarını belirlemek ve sorunlara çözüm getirmek amacıyla çalıştaylar yaptığını ancak derneğin geçtiğimiz hafta kapatıldığını hatırlatan Çuhadar, “Eğitim-Sen olarak şubelerimiz üzerinden bir çalışma yürütmeye çalıştık. Okullardaki sığınmacı çocukların sayılarını ve sorunlarını belirlemek istedik. Ama sağlıklı ilerlemedi” şeklinde konuştu.
Konferansın ikinci gününde, atölye çalışmalarında çocukların eğitimlerinin gerçek anlamda sağlanabilmesi için yapılması gerekenler tartışıldı.
‘ÖĞRETMENLERE SORUMLULUK VE GÖREVLER DÜŞÜYOR’
İsveç Eğitim Bakanı Gustav Fridolin'in de katıldığı ikinci günkü konferansta dünyanın değişik ülkelerdeki sığınmacı çocukların bulundukları ülkelerdeki diğer çocuklarla aynı haklara sahip olmaları için öğretmenlere sorumluluk ve görevler düştüğü üzerinde görüş birliğine varıldı.
Daha sonra katılımcı öğretmenler, Stockholm'de göçmen çocuklarının çoğunlukta okulları ziyaret ettiler. Çocuklar ve öğretmenlerle konuşarak İsveç'teki eğitim sistemi hakkında bilgiler aldılar.
İlayda Uğur ve İsveç Öğretmenler Federasyonu Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Anders Johansson konferans ile ilgili sorularımızı yanıtladılar.
Eğitim-Sen Uluslararası İlişkiler Uzmanı İlayda Uğur, konferansın oldukça verimli geçtiğini, konuşarak ve tartışarak sorunlara çözümler üretebildikleri değerlendirmesini yaptı.
‘İSVEÇ'TE DAHA ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR EĞİTİM SİSTEMİ VAR’
Özgürce ve her hangi bir kaygı taşımadan sorunları tartışmaları önemsediğini söyleyen Uğur, ziyaret ettikleri okuldaki izlenimlerini şu cümlelerle özetledi:
“Çocuklara çok iyi sevgi aşılamışlardı. Çok değişik etnik köken ve kültürden çocuklar çok iyi anlaşıyorlardı ve kendilerini ifade ediyorlardı. Çocuklar için yaratılmış çok iyi bir atmosfer vardı. Aynı zamanda iyi bir eğitim alıyorlar. Hem ana dillerini hem de başka dilleri öğreniyorlar. Çocukların çoğunun geleceğe yönelik planları vardı. Türkiye'de aynı şeyleri göremediğim için İsveç'te daha özgürlükçü bir eğitim sistemi olduğunu anladım.”
‘İŞTEN ATILAN ÖĞRETMENLERE MADDİ DESTEKTE BULUNACAĞIZ’
Anders Johansson, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra on binlerce öğretmenin işlerine son verilmesinin Türkiye'deki sendikalar için bir sorun oluşturduğunu ve işsiz kalan öğretmenlere maddi destekte yetersiz kaldıklarını söyledi.
İsveç Öğretmenler Federasyonu'nun bu nedenle öğretmenlere maddi yardımda bulmayı kararlaştırdığını ve bunun sağlanması için sendika şubeleri ve Almanya'daki öğretmen sendikalarıyla ilişkiye geçtiklerini dile getirdi.
‘ERDOĞAN ÜLKEYİ FELAKETE SÜRÜKLÜYOR’
Türkiye'deki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyleyen Johansson, “Bundan dolayı daha önce kararlaştırdığımız projeleri hayata geçiremiyoruz. Dernekler ve gazeteler kapatılıyor. Türkiye'de cezaevindeki gazetecilerin sayısı Çin'dekinden daha fazla. Erdoğan bizim Kral gibi davransa ve siyasete karışmayıp kendi görevini yapsa daha iyi olacak. Erdoğan kendine muhalefet eden herkesi cezaevlerine atıyor ve ülkeyi felakete sürüklüyor. Buna son vermeli ve kendi liderlik görevini yapmalı” şeklinde konuştu.
Çuhadar ve Uğur, İsveç Parlamentosu'nu da ziyaret ederek bazı milletvekilleri ve Parlamento Başkanı Urban Ahlin'le görüştüler ve Türkiye'deki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundular.