Strasbourg'daki 15 açlık grevcisinden çaðrı

Strasbourg'daki 15 açlık grevcisinden çaðrı

Fransa’nın Strasbourg kentinde 1 Mart’tan bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan 15 eylemci, grevlerinin kritik aşamasında Avrupa Konseyi’ni harekete geçmeye, halkı da “daha sonuç alıcı demokratik eylemlere” çaðırdı.

Strasbourg’daki açlık grevi 48. gününde devam ediyor. Saðlık durumları her saat kötüleşen grevciler, “insanlık onurunun zedelenmesine izin vermeyeceklerini” belirtirken, halkı “daha sonuç alıcı ve karşı tarafı ikna edici” eylemlere çaðırdı.

Kendilerini “Öcalan’a özgürlük inisiyatifi” olarak adlandıran 15 eylemci, grevin 48. gününde şu açıklamayı yaptı:

“Fransa’nın Strasbourg kentinde 1 Mart’ta başlattıðımız süresiz dönüşümsüz AÇLIK GREVÝ eylemimiz bugün 48. güne girdi. Saðlık sorunlarımızın her gün biraz daha derinleşerek devam ettiðini, bazı arkadaşlarımızın saðlık sorunları daha da ciddi bir noktaya ulaştıðını vurgulamaya bile gerek yoktur.

Başlatmış olduðumuz eylem insanlık onurunun zedelenmesine izin vermeme, Kürtlerin onuru, iradesi ve ulusal ruhu olan Başkan Apo’nun özgürlüðüne kavuşturma eylemidir. Bunu bir algı, bir düşünce ve bir irade haline getirerek, yaşamın her alanında meşru görme duruşudur. Bu duruş Başkan Apo’nun saðlık ve güvenliðini mutlaka ama mutlaka öðrenme ve garanti altına alma duruşudur.

Başlattıðımız bu süreç Avrupa Konseyi ve diðer uluslararası kurumların görev ve sorumluluklarının gereklerini yerine getirme süreci olarak da ele alınmalıdır. Avrupa Konseyi siyasi ve ekonomik çıkarlara göre hareket etmemeli, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir olumsuzluk ortaya çıkmışsa orayla ilgilenme görevi vardır. Bir anlamda uluslar ve devletler üstü bir kurumdur ve baðımsız bir konumu vardır.

Bu kurumun bir alt ayaðı olan CPT’nin görevi de bir o kadar somuttur. Ýşkenceyi önleme, cezaevlerinde veya deðişik bir alanda ortaya çıkan şiddet ve işkence olayları önleme gibi temel bir sorumluluðu vardır. Biz bu kurumlara görev ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Türkiye’ de insan haklarının tamamen ortadan kaldırıldıðını, demokrasi ve özgürlük talepli her türlü girişimin şiddetle engellendiðini, Kürtlere karşı kültürel, siyasi ve askeri bir soykırımın gerçekleştiðini belirtiyoruz. Daha da önemlisi, “tam 8 aydır Öcalan’dan haber alamıyoruz, Ýmralı adasında güvenliði ve saðlıðı konusunda nelerin olup bittiðini bilmiyoruz, bu konuda gerekli girişimlerde bulunun” diyoruz. Bundan daha doðal bir şey olabilir mi? Bir halkın önderine doðru, anlayışlı ve onurluca yaklaşmaları talebinde bulunuyor ve eðer savaşın bitmesini, kanın durmasını istiyorsanız Öcalan’ın özgür olmasını ve siyaset yapma koşullarının oluşturulması gerektiðini belirtiyoruz.

Kısacası taleplerimiz oldukça insancıldır, haklıdır, hukuka ve uluslararası normlara uygundur. Kürtler adalet istiyor, hak ve hukuk istiyor, tüm bunların bileşkesi olan STATÜ talebinde bulunuyor ve Kürt halkının önderi olan Öcalan’ın özgürlüðünü istiyorlar. Bu nedenle açlık grevi eylemini balattık. Gelinen kritik aşamada, artık halkımızın katılımı daha derin ve yoðun olmalı, daha sonuç alıcı demokratik eylem biçimleriyle ve karşı tarafı ikna edici bir duruşla eyleme sahiplenmelidir...”

ANF NEWS AGENCY