Stuttgart'ta 'HDK-Avrupa' paneli

Stuttgart'ta düzenlenen HDK-Avrupa panelinde, daha güçlü örgütlenme çağrısı yapıldı.

Almanya'nın çeşitli kentlerinde, 22 Nisan'dan bu yana "HDK-Avrupa" panelleri düzenleniyor.

Bu çerçevede, 26 Nisan Stuttgart DKTM lokalinde, HDK-A Stuttgart Girişimcileri tarafından düzenlenen panele, iş günü olmasına rağmen yoğun bir ilgi ile katılım gerçekleşti.

Sunuculuğunu Gazeteci Necati Abay’ın yaptığı panele, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve NAV-DEM Eşbaşkanı Fatoş Göksungur panelist olarak katıldılar.

GÖKSUNGUR: ALMANYA LOKOMOTİF OLMALI

Panelin ilk konuşmacısı Göksungur, şunları söyledi: "Almanya’da örgütlenme çok aktif bir şekilde yürütülmeli. Almanya bu örgütlenme konusunda diğer ülkelerdeki örgütlenmenin lokomotifi olma özelliğini taşımalı. Neden HDK-A, diye sorumuzun cevabı Kürdistan’da tekçi, imhacı zihniyetin halklara işlediği katliamlar ve soykırımı karşısında tavır almamız, örgütlenmemiz... Şimdiye kadar Avrupa’da yaşayanlar olarak bu katliam ve soykırımlara gerekli olan tepkimizi örgütlü bir şekilde veremedik. Yeterince etkileyici politika yürütemedik. Onun için HDK-A’nın bünyesinde burada da örgütlenmemiz gereği ve zorunluğu var. ABDEM şimdiye kadar belirli çalışma yürüttüyse de yerele inemedi ve yeterlice tüm kesimleri bir araya getirip örgütleyemedi. Avrupa’daki göçmenlik, dil, kadın, gençlik, çalışanların iş sorunları ile Alevi inanç sorunlarının hâlâ diyalog geliştirilerek çözülememesi de HDK-A örgütlenmesini gerekli ve zorunlu kılıyor."

KILIÇ KOÇYİĞİT: KATLİAMCILIĞI DURDURABİLİRİZ

Kılıç Koçyiğit ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, tekçi zihniyet ve sömürü sisteminin sonucu gelişen kapitalist moderniteye karşı demokratik moderniteyi geliştirdiğine dikkati çekti. "Bu perspektiflerle yola çıkan HDK çok büyük bir heyecan yaratıyor. 2011 yılında kurulan HDK bu konuda herkesin kendini özgürce ifade edebilme ortamını oluşturuyor" diyen Kılıç Koçyiğit, şöyle devam etti:

"Çünkü HDK örgütlenmesi doğrultusunda halklar kendi kendine müdahil olabiliyor. Radikal demokrasiyi halka indirgediğimizde Ağrı’daki halk oradaki şartlara, Edirne’deki halklar Edirne’deki şartlara göre ihtiyaç ve gereksimleri doğrultusunda kurdukları komün ve meclislerle kendi kendisini yönetebilecek stratejiler geliştirecek. Bu şekilde proje ve strateji geliştirerek, sistemin ötekileri olarak HDK çatısı altında örgütlenmemizi güçlendirebiliriz. Birleştirdiğimiz güç ve irademizle yapılacak seçimlerde parlamentoya daha güçlü bir temsiliyetle HDP’yi gönderebiliriz. Bu örgütlenmelerimiz, radikal demokrasi düzeyinde yeterince sokak meclislerine, kent meclislerine yansıyamıyor. Onun için hem buradaki yaşanılan sorunlarla ilgilenip örgütlenmemiz, hem de bura da oluşturduğumuz mücadeleyi ülkeye dönük katkı sunma şekline getirmeye çalışmalıyız. Şu anda Kürdistan’da verilen mücadeleye eğer Avrupa’da yeterince örgütlenebilmiş ve müdahale edebilmiş olsaydık, Kürdistan’da bu katliam ve soykırımlar yaşanmaz, Merkel vb. Erdoğan’ın işlediği bu suçlara karşı sessiz kalmaz, göz yummazlardı. İşte bu yüzden HDK-A bütün bu bir araya gelen yapılarla meclisleri, komünleri kurarak güç oluşturmalıdır. Bütün inanç, sınıf ve farklılıkları bünyesinde örgütleme perspektifine sahip olan HDK-A o yüzden ABDEM ve DGB örgütlenmelerinden farklılık ihtiva ediyor."

HDK-A Stuttgart Girişimcilerinin düzenlediği programa destek veren Dersim Soykırıma Karşıt Derneği, SKDTM, AABF, SYKP ve benzeri kurum temsilcileri de konuşmalar yaptı.

...