Süryaniler: Erdoğan halifelik peşinde

Avrupa Süryaniler Birliği İsveç Temsilcisi Metin Rhawi, yayılmacı bir dış politika izleyen ve başka ülkelerin topraklarını işgal eden Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halifeliğin peşinde olduğunu söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Birinci Dünya Savaşı'nda sonra Osmanlıların kaybettiği toprakları yeniden fethetme ve hilafeti yeniden kurmak istediğini söyleyen Rhawi, “Erdoğan fiziki ve ruhi olarak kendini iyi hissetmiyor. Eğer Türk halkı ayağa kalkıp Erdoğan'ı durdurmazsa hilafet macerasından Türkiye'de yaşayan herkes zarar görecek” dedi.

Erdoğan'ın izlediği politikanın Türkiye'yi Irak ve Suriye'ye dönüştüreceği uyarısında bulunan Rhawi, Türkiye'nin azınlık haklara yönelik tutumuna şu ifadelerle tepki gösterdi.

“Erdoğan, Kürt kelimesini ve Kürtçe konuşulmasını duymak istemiyor. Herkesin kendisini Sünni ve Türk olarak tanımlamasını istiyor. Süryanilerin farklı etnik kökenden ve farklı inançtan bir halk olduğunu görmek istemiyor. Ona göre Türkiye'de yaşayan herkes Türk ve Müslüman. Diğer halkların varlığını inkar ediyor.”

KÜRTLERLE ORTAK ÇIKARLARIMIZ VAR

Rhawi, Erdoğan'ın kendisine biat eden kendi Süryanisini yaratmak istediğini belirttikten sonra, “Biz ne Esat Beşar ne Erdoğan ne de Kürtlerin Süryanileriyiz. Kürtlerle birlikte çalışıyoruz. Ortak bir programımız var. Ortak çıkarlarımız var. Kürtler ve Süryaniler eşit değerde” dedi.

Erdoğan'ın Kuzey Suriye'yi işgal etmek yerine Türkiye'de yaşayan halkların refahını sağlayacak bir sistem oluşturması gerektiğini söyleyen Rhawi, “Kürt, Asuri-Süryani ve diğer halkların haklarını tanıması gerekir. Herkes görüşlerini açıklayabilmeli, gazeteciler korkmadan düşüncelerini söyleyebilmeli” şeklinde konuştu.

SÜRYANİLER GELECEKTEN KAYGILI

1915 Seyfo soykırımı ve daha sonraki göçlerden sonra Türkiye'de 20 bin civarında Süryani’nin kaldığına dikkat çeken Rhawi, “Türkiye'dekilerin hiçbir hakları yok. Sorunlarının çözümü için kiliselere bile başvurmaya cesaret edemiyorlar. Siyasi partilere dertlerini anlatamıyorlar. Süryanileri ve diğer azınlık halkları temsil eden HDP'nin liderleri ve yöneticileri cezaevlerinde. Asuri-Süryaniler acı çekiyorlar ve geleceklerinden çok kaygılılar” dedi.

1915 yılındaki Seyfo'dan kaçan Asuri-Süryanilerin Qamişlo, Hesekê ve Derîk gibi yerleşim birimlerini inşa ettiklerini ve orada yaşamlarını sürdürdüklerini söyledikten sonra şunları kaydetti:

“Tüm bu yerler Süryanilerin kentleri. Ama günümüzde demografik farklılıklar taşıyor. Bu şehirlere Arap ve Kürtler de yerleşti. Ama buralarda Seyfo'dan kaçanların inşa ettikleri konut ve kiliseler var. Türkiye'deki Süryaniler sınırın öte tarafında kendi kuzenlerinin yaşadığını biliyor. Türk devleti buralara saldırıyor.”

SÜRYANİLERE İŞGALİ DESTEKLEMELERİ İÇİN BASKI YAPILIYOR

Türk devletinin saldırmakla yetinmediğini ve Türkiye'deki Süryani din insanlarına işgalin desteklenmesi için baskı yaptığını söyleyen Rhawi, “Din insanlarından askerlerin zafer kazanması için dua etmelerini istiyorlar. Halifeliğin çocukları, cihatçılar Süryanilere ve onların askeri örgütü Süryani Askeri Meclisi'ne karşı savaşıyor. Katliamlar yapıyor. Tıpkı 1915'lerde İttihat ve Terakki'nin Asuri-Süryani ve Ermenileri katlettiği gibi bugün de Türk devleti ve cihatçıları katliamlar yapıyor” diye konuştu.

Rhawi, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da bir Süryani kilisesinin temelini atma törenine katılması ve konuşmasını nasıl yorumladığı sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bu kötü bir oyun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir kilisenin temeli atıldı. Neden şimdi? Erdoğan 17 yıldır iktidarda. Ülkede barış süreci yaşandı. Bu süreç yaşanırken Mor Gabriel Manastırı ve topraklarına el koydu. Bir yandan barış süreci devam ediyor ama yanı zamanda Süryanilerin kutsal değerlerine el konuluyor. Bunu kabul etmedik. Şimdi de savaş sürerken kilise açılışı yapıyor.”

ERDOĞAN, İSTANBUL'DA KİLİSENİN DEĞİL CAMİNİN TEMELİNİ ATTI

Kilisenin açılış törenine katılan Süryanileri eleştiren Rhawi, “Eğer Erdoğan dürüst bir Müslüman olsaydı. Bismillah diyerek bir kilisenin temelini atmazdı. Erdoğan'ın açılışını yaptığı bir kilise değil camidir. Ama minare yerine haç yerleştiriyor. Süryani-Ortodoks papazın özel bir duayla açılışını yapmadığı bir mekan kilise olarak kabul edilmez. Erdoğan'ın yanında duran metropolitan korkudan bu duayı okuyamadı” dedi.

Tüm bunları söyleyen insanlara yönelik tehditlerin farkında olduğunu ancak korkmadığını söyleyen Rhawi şöyle konuştu: “Ama bizleri bir kez daha öldüremez. Onun dedesi benim dedemi öldüremedi. Bu yüzden hayattayım. Eğer beni öldürürlerse çocuklarımda yaşayacağım. Bizi yok edemezler ve artık uyandık. Haklarımızı istiyoruz. Biz Türk devletiyle savaşmak istemiyoruz ama bize saldırdıklarında kendimizi savunuyoruz ve savunmayı sürdüreceğiz.”

ERDOĞAN DARBE YAPTI

AKP hükümeti ve Erdoğan'ın Kürt, Asuri-Süryani ve diğer azınlık halkların haklarını savunan HDP'yi hedef aldığına dikkat çeken Rhawi, “Erdoğan 15 Temmuz'daki kalkışmayı darbe olarak gördü. Ama gerçekte kendisi tüm dünyanın gözlerinin önünde bir darbe yaptı. Hiç kimse yeter artık demeye cesaret edemiyor. Erdoğan rejimine karşı çıkma cesaretini gösteren HDP'nin yöneticileri cezaevlerine atıldı. Halkın iradesini yok sayarak belediye başkanlarını görevden aldı. Bunu yapmaya hakkı ve yetkisi yok. Seçimlerin sonuçlarına saygı gösterilmediği bir yerde demokrasiden söz edilemez. Bu diktatörlüktür” diye konuştu.