Batılı devletler ile Türkiye-Katar ikilisinin Ýstanbul’da kurduðu Suriye Ulusal Konseyi (SUK) başkanlıðına Abdulbasit Seyda getirildi.
Konsey’den yapılan kısa açıklamada, “Seyda, Dr. Burhan Galyun’un ardından Suriye Ulusal Konseyi’nin yeni lideri seçilmiştir” ifadesi kullanıldı.
SUK başkanlıðına seçilmesinden sonra açıklama yapan Seyda ise, Suriye hükümetinin ‘son ayakları’ üzerinde durduðunu belirterek, birçok kentte kontrolünü kaybettiðini söyledi. Seyda, “Hassas bir döneme giriyoruz. Rejim son ayakları üzerinde. Katliamlar ile saldırılar mücadele içinde olduðunu gösteriyor” dedi. Seyda, SUK'taki temel görevinin ise "reform ve yapısını deðiştirmek" olarak tanımladı.
Uzun yıllardır Ýsveç’te yaşayan, Batı Kürdistan’lı felsefe doktoru Abdulbasit Seyda’nın Kürt sorunu konusunda herhangi bir geçmişi bulunmuyor.
SUK’un dişilişkiler sorumlusu Basma Kodmani, daha önce yapmış olduðu bir açıklamada, hem Kürtler, hemde muhalefet içerisinde tanınmayan Seyda için “Suriye’ye ve Kürt sorununa çok baðlı ama ılımlı birisidir. Yani Kürtlere ve diðer tüm azınlıklara verilen bir mesajdır” demişti.
Suriye iç muhalefetin temsilcisi Demokratik Deðişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi Başkan Yardımcısı ve PYD’nin lideri Salih Muslim Muhammed, Seyda’nın SUK’un başına getirilmesi konusunda “Az çok bildiðimiz biridir. Kendisi bir akademisyen ama hiçbir zaman Kürt sorunu ile ilgilenmemiş biridir” dedi.
Muslim, ANF’ye dün yaptıðı açıklamada, Seyda ailesinden daha önce soruna yakın duran insanların olduðunu belirterek, ancak Seyda’nın batılı güçlerin belli hesapları doðrultusunda öne çıkarıldıðını söylemişti.
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani örneðini göstererek, Arap kamuoyunun Seyda’yı kabul edeceðini sanmadıðını ifade eden Muslim, “Kürtler için yapacaðı bir şey yok” dedi. SUK’un halkla bir baðlantısının kalmadıðını ifade eden Muslim, “Uluslar arası güçlerin elinde bir oyuncaða dönüştüðünü herkes biliyor artık” dedi.
Muslim, ayrıca mevcut durumda Suriye’nin önünde uluslar arası müdahale ile barış gücünden oluşan iki yol bulunduðunu belirterek, uluslar arası güçler dengesinin müdahaleye izin vermediðini, bundan dolayı BM gözlemcilerinin 3-4 bin kişilik Barış Gücü’ne dönüştürülmesinin son çare olduðunu belirtti. Muslim, aksi durumda yaşanacak bir iç savaşta Suriye diye bir şeyin ortada kalmayacaðını belirterek, Hula ve Humus bölgelerinde yaşanan katliamların iç savaş belirtileri olduðunu kaydetti.