Suriye: İlk su savaşı
Suriye: İlk su savaşı
Suriye: İlk su savaşı
Çevre uzmanları uzun yıllardan bu yana kuraklığın ciddi savaşlara neden olabileceği yönünde uyarılarda bulunuyordu. İki yıldan bu yana devam eden ve 200 bin kişinin yaşamına neden olan Suriye iç savaşında kuraklığın önemli bir etkisi olduğu tartışılıyor.
Birleşmiş Milletler uzmanlarına göre dünya çapında nüfusun yüzde 40’ı su talebinin arzı aştığı bölgelerde yaşıyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu oranın yüzde 60’ı geçebileceği ifade ediliyor. Su talebinin önemli bir bölümünün tarım ve gıda üretimi için oluştuğu göz önüne alındığında su kıtlığının en önemli sonucu açlık ve gıda fiyatlarındaki yükseliş.
2006 ile 2011 yılları arasında Suriye’nin tarım alanlarının yüzde 60’ı sürekli kuraklık nedeniyle ya yeterli ürün vermedi ya da tamamen tahrip oldu. 2009 yılında yayınlanan bir BM raporu 800 bin kadar Suriyelinin tarımdan geçim kaynaklarının ortadan kalkması üzerine şehirlere göç etmek zorunda kalmıştı. Bunu takip eden iki yılda bu göçün sürdüğü düşünülüyor.
Akdeniz’e kıyısı olan neredeyse tüm ülkelerde ciddi bir kuraklık yaşanırken Suriye en kötü etkilenen ülkelerden biriydi. Suriye’de yaşanan ayaklanma ve sosyal patlamada Arap Baharı’nın olduğu kadar şehirlerde kuraklık sonucu biriken nüfusun yarattığı etkinin de belirleyici olduğu düşünülüyor.
ATIK SU ÖNEMLİ HALE GELİYOR
Dünyada kuraklığın giderek artmasıyla birlikte atık suyun yeniden değerlendirilmesi ve kuşaklar boyunca kullanılması daha da önemli hale gelmiş durumda.
BM’nin 181 ülkede yaptığı araştırmada atık suyun geri dönüşümü konusunda sadece 55 ülkenin altyapıya sahip olduğu ortaya çıktı. Verilere göre gelişmiş ülkelerde atık suyun yüzde 70’i değerlendirilirken gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran yüzde 28’e kadar düştü.
Uzmanların hesabına göre dünyada her sene ortaya çıkan atık suyun miktarı tüm Mississippi nehrinin 14 ayda taşıdığı suya eşit.
Az gelişmiş ve su kıtlığı yaşanan ülkelerde atık su hali hazırda çok büyük önem taşıyor. Bu ülkelerde atık suyun tarım için değerlendirilmesiyle birlikte dünya nüfusunun neredeyse yüzde 10’unun gıda ihtiyacı karşılanıyor.