Taksim’de Gever Katliamı protestosuna polis saldırısı

Taksim’de Gever Katliamı protestosuna polis saldırısı

HDK İstanbul Meclisi, BDP İl Örgütü öncülüğünde Hakkari’nin Gever İlçesinde polisin hedef gözeterek iki sivili katletmesine karşı Galatasaray Meydanında yapılan protestoya polis saldırdı. Polisin ateşlediği gaz bombalarına ve plastik mermilere kitle havai fişek ve taşlarla karşılık verdi.

Hakkari Gever ilçesinde dün polisin Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir isimli Kürtleri katletmesine tepkiler çığ gibi büyüyor. HDK İstanbul Meclisi, BDP İl Örgütü ve Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu, Gever de yaşanan yargısız infazı protesto etmek için Galatasaray meydanına akın etti. Barış Annelerinin ön safta yer aldığı protestoda, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Sanatçı Ferhat Tunç ve HDK Yürütme Kurulu Üyesi Gencay Gürsoy’un hazır bulundu. “AKP'nin Barışı Gever'de bitmiştir" ve "Barışa kurşun sıkanlardan hesap soracağız" pankartlarının açıldığı protestoda yüzlerce insan, ”Katil polis Kürdistan’dan defol”, “Katil AKP Kürdistan’dan defol”, “T.C şaşırma bizi dağa taşırma”,” İntikam”, “Her yer Taksim her yer Gever”,”Kürdistan faşizme mezar olacak”, “ Bijî Serok Apo”, “Disa disa serhıldan serok eme Öcalan” sloganlarını attı. Kitle adına açıklamayı HDK Yürütme Kurulu Üyesi Atilla Özdoğan okudu.

BOZGUNCULAR İTTİFAKI İŞ BAŞINDA!

Gever ‘de halkın kutsalına, çocuklarının mezarlarına yapılan saldırı protesto eden, bu saldırıları engellemek için sokağa çıkan insanlara polisin ateş açtığını hatırlatarak sözlerine başlayan Özdoğan, polisin açtığı ateş sonucu Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’in hayatlarını kaybettiğini belirtti. Bugün Türkiye’de iki tablonun mevcut olduğunu dile getiren Özdoğan, “Bir yandan ‘çözüm ve barış sürecini’ devam ettirmek, demokratikleşme konusunda adımların atılması için kararlı bir duruş sergileyen barış demokrasi güçleri, Kürt halkı bulunuyor. Diğer bir tarafta ise siyasi cesaretten yoksun, demokratikleşme adımlarını atmamak için ipe un seren AKP İktidarı var. AKP’nin cesaretsizliği, çözüm ve barışı baltalamak için fırsat kollayan üniformalı ve sivil bürokrasi mensuplarıyla bazı siyasi parti temsilcilerinin oluşturduğu bozguncular ittifakına güç veriyor” diye konuştu.

KÜRT HALKINA YÖNELİK SALDIRILARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!

Çözüm ve barış sürecinin baltalanmasına, Kürt siyasal ve özgürlük hareketini bu konudaki kararlı ve açık duruşunu suiistimal edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Özdoğan, AKP hükümetine şöyle seslendi,” İnsanların kutsal saydığı mezarlıklara yönelik saldırılarının durdurulması için gereken önlemeleri derhal alın. Bu konuda Kürt halkının inançlarını ve şehitlerine olan saygılarını çiğnemeyin ve çiğnenmesine fırsat vermeyin. Çözüm ve barış sürecinin hızlanması ve demokratikleşme adımlarının savsaklanmaması için BDP-Blok grubunun, HDP vekillerinin önerilerini dikkate alın; sürecin başarıyla yürütülmesi ve tamamlanması için İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın baş müzakereci rolüne uygun yasal ve siyasal önlemleri almaktan kaçınmayın. Çözüm ve barış karşıtları, hakları provoke edemeyecekler, sürecin baltalanmasına da, Kürt halkına yönelik saldırılara da boyun eğmeyeceğiz” dedi.

DAHA ROBOSKİ’NİN HESABI VERİLMEMİŞKEN…

Atilla Özdoğan’dan sonra sözü BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül aldı. “ Öyle anlaşılıyor ki Kürt Halkı Önderi Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu demokratik açılımdan AKP hükümeti rahatsızlık duyuyor” diyen Bingül, bu rahatsızlığın en somut örneklerinden biri daha dün Gever’de yaşanan infazlarla bir kez daha gözler önüne serildiğine dikkat çekti. Her fırsata “ Analar ağlamasın” diyen Başbakan Erdoğan’ın yalan söylediğinin de bu vesileyle ortaya çıktığını altını çizen Bingül, anaların dün Gever’de yine evlatlarını ağladığını vurguladı. Roboski katliamını örnek vererek bu katliamların yeni olmadığını hatırlatan Bingül,” Birkaç gün sonra Roboski katliamının 1.yıl dönümü dolacak ancak hesap veren kimse yok ortada. Roboski’de daha bu hesap verilmemişken, bu kez Gever’de de benzer bir katliama imza atılmıştır” diye konuştu. “Eğer AKP hükümeti samimiyse Gever’de yaşanan son katliamın hesabını versin” diyen Bingül, Kürt halkına yönelik bu katliamlar devam ettiği taktirde insanların artık rahat yaşayamayacak bir ortam bulamayacaklarını duyurarak, “Çünkü biz sokakları terk etmeyeceğiz” dedi.

AKSOY:’GEVER KATLİAMI ORGANİZE’

Emrullah Bingül’den sonra sözü BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy aldı. Dün Gever’de yine Kürt halkına yönelik bir katliam gerçekleştirildiğini hatırlatan Aksoy, otopsi raporlarının da açıkça ortaya koyduğu gibi Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir isimli iki Kürt yurttaşının hedef alınarak ve özel olarak katledildiğine dikkat çekti.Katliam sonrası Gever Valisinin hemen devreye girip yine kamuoyunu aldatmaya yöneldiğini belirten Aksoy,” Vali PKK militanları ve polisler arasında çatışma çıktığını söylüyor. Halbuki ortada öyle bir durum yok. Katledilen iki Kürt yurttaş PKK militanı değil esnaftı” dedi.

Gever’de yapılan polis katliamının daha önce organize edildiğine dikkat çeken Aksoy, gerilla mezarlarını tahrip edip saldıranlar ile bu katliamı gerçekleştirenlerin aynı kişiler olduğunu vurguladı. Gerilla mezarlarına saldırı hususunun yeni olmadığını hatırlatan Aksoy, birkaç zaman önce yine Bitlis’te Kürt halkının çocuklarını kemiklerini toplayarak yaptığı mezarlara saldırıldığını belirti.

Bugün AKP hükümetinin bu saldırılardan haberi olmadığını iddia ettiğini dile getiren Aksoy,” Alakan yoksa o zaman sorumluları ortaya çıkart ve cezalandır” şeklinde konuştu. Bedeli ne olursa olsun demokratik sorumluklarını yerine getirmeye devam edeceklerini vurgulayan Aksoy, ancak Kürt halkının burnunun kanmasına asla izin vermeyeceklerini duyurdu.

Açıklaması sonrası yüzlerce kişi oturma eylemi yaparak saldırıyı protesto etti. Oturma eyleminin ardından ise kitle "Kürdistan Faşizme Mezar olacak", "İntikam" ve "Biji Berwxedana Gevere" sloganları eşliğinde Tarlabaşı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçen kitleye polis Ömer Hayyam Köprüsü üzerinde gaz bombaları ile saldırması üzere çatışma çıktı. Polisin saldırısına gençler taş ve havai fişek ile karşılık verdi.