Marmara Zindanlar Birliği, hak ihlallerini takip ederken tutsakların sürdürdüğü açlık grevlerine dair farkındalık da yaratmaya çalışıyor.

Tutsak yakınlarıyla birlikte birçok platforma bu konuyu taşıyan Marmara Zindanlar Birliği’nden Bilal Başut, cezaevlerindeki son durumu ve açlık grevi eylemcilerinin koşullarını anlattı. Başut, dün itibariyle Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinde 100 tutsağın süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu belirterek, yakınlarıyla sürekli olarak iletişim halinde olduklarını söyledi. 

SAĞLIK KONTROLLERİ AKSIYOR

Bu süreçte gelişen açlık grevinin, 2012’dekine benzemediğini ifade eden Başut, “2012’deki açlık grevleri sağlık kontrollerinin sürekli yapıldığı bir süreçti. Şimdi aynı şeyi söylemek mümkün değil. Birçok hapishaneden sağlık kontrollerinin dahi yapılmadığına dair bilgiler alıyoruz” dedi.

Türk cezaevlerinde toplam 301 tutsağın eyleme dahil olduğunu hatırlatan Başut, şunları ifade etti: “Açlık grevlerine başlama talepleri, bizlerin de kabul ettiği bir şey. Bizler tecridin son bulmasını ve özellikle İmralı üzerindeki yoğun tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Bu yüzden de zindanlardaki sese ses katmak için mücadele yürütüyoruz.”

Başut, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevinin tutsakların yanı sıra Güney Kürdistan ve yurt dışındakilerle birlikte 350’yi bulduğunu kaydetti.

CEZA VE İŞKENCE

Başut, Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinden kendilerine ulaşan bilgileri ve hak ihlallerine dikkat çekti. Bandırma 2 No’lu F Tipi’nde açlık grevindekilere iletişim ve aile görüşü cezası da dahil disiplin cezaları verildiğini söyleyen Başut, şöyle devam etti: “Bu cezaların süresiz olduğu da bize gelen bilgiler arasında. Edirne F Tipi’nde Adem Aslan, savcılığa götüreceğiz denilerek odadan çıkarılıp tekli hücreye götürülmek isteniyor. Bu durumu kabul etmeyip direnince kendisine işkence uygulanıyor ve odasına geri gönderiliyor. Gebze Cezaevi’nin ‘meşhur’ bir müdür vardır, açlık grevi eylemcilerini bu süreçte tehdit ediyor ve ‘siz sonlandırmazsanız biz sonlandırmayı biliriz’ diyor. Maltepe Cezaevi’nde disiplin ve iletişim cezaları var.”

KEYFİ UYGULAMALAR

Bilal Başut, Kandıra Cezaevin’deki İbrahim Kaya’nın 15 kadar kilo kaybettiğini ve sağlık durumunun kötüye gittiğini aktararak, cezaevi yönetimi ve sağlıkçılardan öncelikli taleplerinin B1 vitaminin verilmesi olduğunu fakat birçok yerde verilmediği bilgisini aldıklarını söyledi. Bu konuda özellikle sağlıkçılar üzerinden bir girişimleri olduğunu; cezaevi yönetimlerine de hangi ilaçlar verilir veya açlık grevindekilere nasıl yaklaşmalı diye fakslar çekildiğini paylaşan Başut, şunları ifade etti: “Elbette onlar bilmedikleri için değil ama malum keyfi uygulamalar söz konusu. Bunun takipçisi olduğumuzu da anlamaları açısından bu tür girişimlerde bulunuyoruz. Yine Düzce T Tipi’nde Süleyman Benzer ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olduğu gerekçesiyle açlık grevine başladıktan sonra tekli hücreye konuluyor. Refakatçisi yok ve kendi işlerini de göremez durumda. Bandırma’da 5 tutsak revire çıkmayı kabul etmediğinden sağlık kontrolleri yapılmıyor. Edirne T Tipi’nde 23 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olan Zerdeşt Oduncu sadece 18 Ocak’a kadar doktor kontrolünden geçmiş. Bu durum Silivri’de de benzer şekilde devam ediyor.”

DIŞARIDA DAHA FAZLA MÜCADELE

Tüm baskılara rağmen cezaevlerinde süren açlık grevleri ve talebi konusunda dışarıda daha fazla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Marmara Zindanlar Birliği’nden Bilal Başut, “Evet, faşizm koşullarında her geçen yıl bir öncekinden daha fazla baskıyla geçtiğini biliyoruz. HDP’li vekillerin Taksim’de tecride karşı yürüyüşü bile tecride alındı. İçişleri Bakanı tarafından yürüyüş öncesi tehdit edildiler. Buna rağmen cezaevlerinde, dışarıda açlık grevindeki arkadaşlarımızın hiçbirine bir şey olmaması ve tecridin kaldırılmasına dair bu insani talebin yerine getirilmesine yönelik bu sesi duyurmaya devam edeceğiz” dedi.