Tanıklar Tekçi olayında vahşeti doğruladı

Tanıklar Tekçi olayında vahşeti doğruladı

Çoban Tekçi'nin işkence yapılıp kurşuna dizildikten sonra mayınla bedenin parçalandığını doğrulayan yeni tanıklar ortaya çıktı. Tanıklar, Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla ifade verdi. Ancak buna rağmen askerler hakkında tutuklama çıkmadı.

1995 yılında askerler tarafından öldürülen çoban Nezir Tekçi davasına bugün Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Bugüne kadar hiçbir duruşmaya katılmayan emekli albay Ali Osman Akın, bugünkü duruşmaya da gelmedi. Sanık muvazzaf yarbay Kemal Alkan ile Tekçi ailesi ve avukatları hazır bulunurken, kentteki siyasi parti temsilcileri de duruşmayı izledi.

500'E YAKIN TANIK DİNLENDİ

Mahkeme Başkanı, geçici görevle Yüksekova'da görevlendirilen Gelibolu Taburu'ndan 500'e yakın askerin ifadesinin alındığını söyledi. Bu askerlerden 40'ı olayı ya duyduklarını ya da gördüklerini anlattı.
Olaya doğrudan tanık olan Hüseyin Tayfur, "Onu bölüğe getirdiler. İşkence yaptılar. Sonra bu kişiyi götürerek öldürdüler. Toplu halde askerlerin hepsine 'Ateş edin' dediler. Ancak ben ateş etmedim. Bölük assubayı olan komunatınız bu emri verdi" dedi.

Olayı bir arkadaşından duyduğunu söyleyen er Cengiz Ekici ise, "Ali Osman Akın, 'Bize PKK'nin yerini göster' dedi. Çoban da 'Böyle bir şey bilmiyorum' deyince, binbaşı orada bulunan bütün askerlere 'ateş' emri verdi. Çobanın elleri arkadan bağlıydı. Sonra cesedin parçalarını gömdüler" diye ifade verdi.

TALEPLERİN TAMAMI REDDEDİLDİ

Avukat Hüseyin Boğatekin, tanık ifadelerine dikkat çekerek, "olay yerinde tanıkların katılımıyla keşif yapılması gerektiğini" belirtti. Ayrıca, askerlerden birinin muvazzaf olduğunu hatırlatarak, delil karartma şüphesinin bulunduğunu söyledi, "Tanıkların anlatımı da suçun işlendiğini güçlendiriyor. Kaçma ihtimali de gözönnünde bulundurularak tutuklanması gerekiyor" diye konuştu.

Avukat Boğatekin, ayrıca, muvazzaf sanık hakkında disiplin soruşturması açılıp açılmadığını TSK'ya bir yazı yazılarak sorulmasını istedi. Ancak, mahkeme taleplerin hiçbirini kabul etmedi.

Duruşma 4 Ekim 2013 tarihine ertelendi. Duruşma sonrasında açıklama yapan BDP, adaletin sağlanması için sanıkların tutuklu yargılanması gerektiğini belirtti.

NE OLMUŞTU?

1988'de Dağlıca'ya bağlı Demir köyünde yaşayan Tekçi ailesi, köylerinin askerler tarafından boşaltılması sonucu önce Üçkardeş köyüne, ardından da Yüksekova'nın Güngör Mahallesi'ne yerleşti. Baba Halit Tekçi, 16 nüfuslu ailenin geçimini sağlamak için çocuklarını çevre köylere çobanlık yapmaya gönderdi. Ancak, Tekçi ailesi 28 Nisan 1995 tarihinden sonra çobanlık yapan oğlu Nezir Tekçi'den bir daha haber alamadı. 2002'de Cemil Kırmızıtaş adlı bir tanıdıkları sayesinde oğlu Nezir Tekçi'nin Bolu Dağ ve Komando Tugayı tarafından gözaltına alındığını öğrenen baba Halit Tekçi, durumu savcılığa bildirdi. Ancak savcı başvuruyu kabul etmedi.

KURŞUNLANDI ARDINDAN MAYINLA PARÇALANDI

Olayın peşini bırakmayan Baba Tekçi, Yüksekova'da zorunlu askerlik yapan Vanlı bir asker sayesinde 1995 yılında Çanakkale'den Yüksekova Tabur Komutanlığı'na geçici görevle gelen er Yunus Şahin'e ulaştı. 2000 yılında tanıklık yapmayı kabul eden Şahin, Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vererek, Nezir Tekçi'yi de beraberinde operasyona götürdüklerini ve burada PKK'lilerin yerlerini göstermediği için 1. Bölük Komutanı Yüzbaşı Ali Osman Akın ve 2. Bölük'ten Teğmen Kemal Alkan'ın emriyle önce kurşuna dizdirildiğini, sonra da mayınla patlatılarak öldürüldüğünü anlattı.

Tanık Şahin, "Komutanlar 'Aranızda hangileri Kürt ise parmak kaldırsın' dedi. Yaklaşık 20 kişi parmak kaldırdı. Ali Osman, bize Nezir'i göstererek 'Kürt olanlar üzerine doğru ateş etsin' dedi. Orada olan Kürt askerlerden bir kısmı 'Sadece biz ateş etmeyiz' deyince kimse ateş etmedi" diye anlattı.

TANIK İŞKENCEYİ DOĞRULAMIŞTI

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya katılan tanık Halit Ateş, işkence ve infazı doğruladı. O dönem bölgede askerlik yaptığını, olayla ilgili duydukları üzerine vicdan azabı çektiğini belirterek tanık olarak ifade vermek istediğini söyleyen Ateş, ifadesinde Tekçi'nin kendi taburları tarafından yakalandığını ve işkence yapıldığını anlattı. İnfazı kendisinin görmediğini anlatan Ateş, olayı kendisine arkadaşı Murat Taşören'in anlattığını; ancak Taşören'in başının belaya girmesinden korktuğu için tanıklık yapmayı reddettiğini söyledi.

Cinayetin ardından emekli albay Ali Osman Akın ve muvazzaf yarbay Kemal Alkan hakkında "canavarca his sevkiyle veya işkenceyle adam öldürmek" suçundan Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ancak dava, "güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir'e alındı.