‘Tarım işçileri için derhal kapsamlı yasa çıkarılmalı’
‘Tarım işçileri için derhal kapsamlı yasa çıkarılmalı’
‘Tarım işçileri için derhal kapsamlı yasa çıkarılmalı’
Göç mevsiminin başlamasıyla birlikte iş koşullarından kaynaklı yaşanan ölümler üzerine bir açıklama yapan Mezopotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Derneği – Diyarbakır, mevsimlik tarım işçilerinin insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarını ortadan kaldırmayı amaçlayan kapsamlı bir yasanın bir an önce çıkarılmasını istedi.
Dernek adına açıklama yapan Eş Genel Başkan Ömer Baran, “Her yıl yaşanan kanlı göç mevsimi başladı. Mevsimlik tarım işçisi katliamı sürüyor” diyerek, 29 Mayıs günü Adıyaman'a mevsimlik işçi taşıyan bir minibüsün köprüden uçması sonucu 10 kadın mevsimlik tarım işçisi yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
14 yolcu kapasiteli araçta 23 kadın işçi bulunduğunu ifade eden Baran, “Lastiği patladığı için köprüden uçan minibüsün şehirler arası yolcu taşımacılığı için uygun nitelikte olmadığı da aldığımız bilgiler arasındadır” diye ekledi.
Baran, aynı gün Diyarbakır, Bismil'e giden tarım işçilerini taşıyan kamyonetin devrildiğini belirterek, “kamyonet kasasında taşınan 40 tarım işçisinden 1'i yaşamını yitirdi, 39'u da yaralandı” hatırlatmasında bulundu. Baran, “Yine aynı gün Diyarbakır Çarıklı köyü çıkışında tarım işçilerini taşıyan iki minibüs çarpıştı bir tarım işçisi öldü, çok sayıda tarım işçisi yaralandı” diye belirtti.
Tarım işçileri çalışacakları yerlere son derece güvenliksiz, toplu taşıma kurallarına aykırı ve insanlık dışı koşullarda taşındığının herkesçe bilindiğini kaydeden dernek, “Çalışma yerine gidiş, ölümcül ve büyük bir eziyet durumundadır. Her yıl yüzlerce mevsimlik tarım işçisi göç yollarında yaşamını yitirmekte, binlercesi yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. Göç yollarında yaşanan bu kanlı trajediler, "trafik kazaları" değil, iş cinayetleri niteliğindedir” dedi.
İş güvenliği ilkelerine dayalı köklü çözümlerin getirilmesi açık bir zorunluluk olduğunun altını çizen dernek, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma bölgeleri arasındaki transferlerinin toplu taşıma ilkelerine uygun, işverenlerin ve devletin finanse ettiği, mevsimlik tarım işçilerinin denetleyebildiği bir özel bir taşıma sistemi ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Mevsimlik tarım işçilerinin uğradığı trafik kazaları iş kazaları olarak değerlendirilmeli, işverenler hakkında iş kazasına sebebiyetten işlem başlatılmalı, yaralanan, sakat kalan, yaşamını yitiren işçiler için iş kazasına ilişkin tazminat, malüliyet ve diğer sosyal güvenlik gerekleri yerine getirilmelidir.
Bunun için mevsimlik tarım işçilerinin çalıştırıldığı bütün illerde, işçileri temsil eden örgütlerin etkin bir biçimde katıldığı, mevsimlik tarım işçiliği denetim kurullarının oluşturulması artık hayati bir öncelik kazanmıştır.
Mevsimlik tarım işçilerini çalışma yasalarının dışında tutan mevcut düzen yaşanan bu iş cinayetlerinin birinci derecede sorumlusudur. Mezopotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Derneği-Diyarbakır (MET-DER) olarak, mevsimlik tarım işçilerinin insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarını ortadan kaldırmayı amaçlayan kapsamlı bir yasanın bir an önce çıkarılması gerektiğini vurguluyoruz. Bu yasama görevini yerine getirmeyen, savsaklayan iktidar da bu cinayetlerin siyasi sorumlusu olacaktır.
Adıyaman'da yaşadığımız bu felaketin ardından, mevsimlik tarım işçisi katliamını durdurmak üzere bir ilk adım olarak, yaşamını yitiren, yaralanan işçilerin işverenleri hakkında iş kazasına sebebiyetten işlem başlatılmasını ve ölen ve yaralanan tüm işçiler için "iş kazası"na ilişkin tazminat ve diğer sosyal güvenlik desteklerinin sunulmasını istiyoruz.”
Açıklamada şu ifadelerle son buldu: “Adıyaman'da yitirdiğimiz işçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerken, tüm mevsimlik tarım işçilerini, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı ‘Mezopotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Dernekleri’nde mücadeleye çağırıyoruz.”