Sanatçı İbrahim Tatlıses'in ağır yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin görülen davanın gerekçeli kararında, saldırının PKK'nin talimatı ile gerçekleştirildiğine dönük iddiaları destekleyen somut delillerin olmadığına hükmedildi. 

Abdullah Uçmak’ın da aralarında bulunduğu 12 sanık hakkında geçtiğimi 29 Mart’ta kararını açıklayan İstanbul 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi, aradan geçen yaklaşık dört ayı sonra gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli karar 156 sayfadan oluşuyor.

İstanbul Adli Tıp Kurumu 2'nci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan rapora da yer verilen kararda, ateşli silah yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, etkisinin basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek kadar hafif nitelikte olmadığı ifadelerine yer verildi.

Kararda, Tatlıses'e yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştirme emri verdiği iddia edilen ve dava kapsamında tutuklu olarak yargılanan sanık Abdullah Uçmak'ın, kendisine yeni bir örgüt oluşturmayı uygun gördüğü ve İbrahim Tatlıses'i öldürmek için Kandıra Cezaevi'nde tanıdığı hırsızlık suçlarından sabıkalı sanık Ersin Altun'u bizzat Balıkesir'den İstanbul'a getirdiği kaydedildi. 

Gerekçeli kararda, sanıklar Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın kişisel husumetleri bulunmamakla birlikte Abdullah Uçmak’ın azmettirmesiyle onun talimatı doğrultusunda Kalaşnikof kullanmayı da öğrenerek İbrahim Tatlıses’i öldürmeyi amaçladıklarına yer verildi. Uçmak’ın, örgüt suçundan yargılanan Alaattin Çakıcı ile avukatı aracılığıyla zaman zaman haberleştiğine de dikkat çekilen kararda, Alaattin Çakıcı’nın ona "İleriki aylarda çabuk kendisini toparlamasını, Mart’tan sonra göndereceği şeyle kendisini taşıyabileceğini" avukatıyla ilettiği ifade edildi.

Öte yandan kararda, aynı dava kapsamında tutuksuz olarak yargılanan Avukat Ruşen Mahmutoğlu'nun, PKK/KONGRA-GEL adına İbrahim Tatlıses'in öldürülmesi talimatını Abdullah Uçmak'a bizzat verdiği iddiasına ilişkin somut deliller olmadığına hükmedildi.

Ancak aynı kararda, sanık Abdullah Uçmak'a İbrahim Tatlıses'i öldürme talimatını PKK yöneticilerinden olduğu iddia edilen "Hoca" lakaplı kişi ile aracılık yapan bir kişinin verdiğinin anlaşıldığı ve bu kişilerin kimliklerinin tespit edilerek yakalanamadıkları için haklarındaki soruşturmanın sürdüğü de kararda belirtildi. 

23 Mart tarihinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde görülen dava kapsamında tutuklu olarak yargılanan Abdullah Uçmak 36 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, tutuksuz yargılanan Avukat Ruşen Mahmutoğlu'na ise "örgüt üyesi olmak" iddiası ile 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.