TBMM Ýnsan Hakları Araştırma Komisyonu, 21 yıl önce Diyarbakır'da faili meçhul cinayete kurban giden kapatılan Halkın Emek Partisi Ýl Başkanı Vedat Aydın cinayeti ve Aydın'ın Diyarbakır'da yapılan cenaze töreninde kitlenin üzerine ateş açılması sonucu yaşanan ölüm olayları ve yaralanmaları araştıracak.
Diyarbakır'da 5 Temmuz 1991 günü evinden kaçırılan ve iki gün sonra işkence edilerek kurşunlanıp öldürülmüş cesedi bulunan kapatılan Halkın Emek Partisi Ýl Başkanı Vedat Aydın cinayetini araştırmak için TBMM Ýnsan Hakları Ýnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Alt Komisyonu Diyarbakır'a geliyor.
Haftaya Diyarbakır'a gelecek olan komisyon üyeleri, faili meçhul cinayetler kapsamında Vedat Aydın'ın ailesi ve Vedat Aydın'ın 10 Temmuz 1991 günü yapılan cenaze töreninde halka özel harekat timleri ve itirafçıların ateş açması sonucu öldürülenleri ve saldırıya tanık olanları dinleyecek.
ZAMAN AŞIMINA 1 GÜN KALA SORUŞTURMA UZATILMIŞTI
Vedat Aydın'ın katledilmesi üzerine Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıðı'nca açılan soruşturma geçen yıl 5 Temmuz 2011 tarihinde zaman aşımından düşmesine birgün kala, eşi Şükran Aydın'ın verdiði teşhis tebligatı sonrasında soruşturma dosyası zaman aşımına birgün kala uzatılmıştı.
Şükran Aydın, 4 Temmuz 2011 tarihinde Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıðı'na verdiði ifadede eşini kaçıranların arasında Yeşil kod adlı kontrgerilla elemanı Mahmut Yıldırım'ın da bulunduðunu belirtince fotoðraflardan teşhis yapılmış ve Başsavcılık Yeşil hakkında "Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak" ve "örgüt faaliyeti çerçevesinde kasten adam öldürmek" suçundan yakalama emri çıkardı. Arama emri çıkarılması ardından, soruşturma zaman aşımından düştü.
HANEFÝ AVCI: VEDAT AYDIN CÝNAYETÝ JÝTEMÝN ÝŞÝ
Diyarbakır 6. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve aralarında Kayseri eski Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı korucubaşı Kamil Atak ve korucuların da yargılandıðı davada tanık olarak dinlenen dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürlüðü Ýstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı, Diyarbakır'da görev yaparken Jandarma Asayiş Bölge Komutanlıðı bünyesinde JÝTEM diye bir birimin olduðunu belirterek şunları söylemişti: "Burada görev yaparken, Cem'ler, (Ersever), Arif'ler (Doðan) burada görev yapıyordu. Başlarında Cem vardı. Bu birimden Ankara Genel Komutanlık ve Ýl Jandarma Alay Komutanlıðı'nda da vardı. Biz zaman zaman toplantılarda bir araya gelirdik.
Polisin, jandarmanın ve MÝT'in içinde terörle başka tarzda mücadele etmek isteyen unsurların olduðu biliniyor. Bu birimdeki bazı kişiler, terörle mücadelede kanun dışına çıkmaya yatkın kişilerdi. Kanuna aykırılık durumu vardı. Benim dönemimde üç olaya şahit oldum. Diyarbakır'da bir avukatın (Mustafa Özer) arabasına yapılan bombalı saldırı vardı. O olaydan sonra kaçan bir araç durduruldu. Araçta bulunanların kendilerini JÝTEM'ci olarak tanıttıklarına dair bir telsiz anonsu yapıldı. Bir gazete bürosuna yapılan saldırı ve Vedat Aydın'ın öldürülmesi olayını soruştururken de buraya doðru gittiðini gördüm. Olayı bu grubun yaptıðı kanaatindeyim" dedi.
ÝTÝRAFÇILAR SERBEST BIRAKILDI
Yeşil hakkında arama kararı çıkarılması ve soruşturmanın zaman aşımından düşmemesi ardından Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıðı, cinayete karıştıkları iddiasıyla 3 itirafçıyı 6 Temmuz 2011 günü gözaltına aldı.
Gözaltına alınan itirafçılar Hasan Adak, Murat Demir ve Halit Çelik, soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Savcılıða ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
AYGAN, VEDAT AYDIN CÝNAYETÝNE KARIŞANLARI AÇIKLAMIŞTI
PKK'den kaçtıktan sonra JÝTEM'e çalışan ve oradan da ayrılıp itiraflarda bulunan itirafçı Abdülkadir Aygan, Vedat Aydın cinayetine ilişkin şunları söylemişti:
"Bu cinayetten önce, JÝTEM Diyarbakır Grup Komutanı A. Cem Ersever ve Grup Komutan Yardımcısı (Celil) kod adlı Aytekin Özen, Ali Ozansoy, Selahattin Görgülü ve ben; JÝTEM emrine verilmiş yeşil renkli steyjin Kartal marka arabayla Vedat Aydın'ın evinin bulunduðu Ýstasyon caddesine gittik. Cem Ersever, Ali Ozansoy ve Selahattin Görgülü keşif yaparak evin bulunduðu apartman katını ve numarasını öðrendi. Aradan birkaç gün geçmişti, 7 Temmuz 1991 günü evimden JÝTEM'e gittim. Görevli iki üç askerden başkaca hiç kimse ayakta deðildi. Cem Ersever'in postası olan asker, 'abi yavaş konuş, komutan ve diðer arkadaşlar uyuyor. Gece göreve gitmişlerdi, geç saatlerde döndüler. ' dedi. ve öðlene doðru uyanan Cem Ersever bana 'niçin erken geldin ortalık karışık, Vedat Aydın'ın cesedi bulunmuş' dedi. Durumu anladım. Vedat Aydın'ın eşi Şükran Aydın tarafından yapılan eşkâl tarifine göre çizilen robot resimdekilerden birisi tıpa tıp Aytekin Özen'dir."
VEDAT AYDIN KÝMDÝR?
1953'te Diyarbakır’ın Bismil ilçesine baðlı Kürthacı köyünde doðdu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini Bismil'de yaptı. 1979'da Diyarbakır Eðitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu. 12 Eylül askeri darbe döneminde tutuklanıp 4 yıl hapis yattı. 1990 yılında ÝHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu'na seçildi. Çalışmaları süresince defalarca gözaltına alındı. 28 Ekim 1990 tarihinde ÝHD Genel Kurulu’nda konuşmasını Kürtçe yaptıðı için tutuklandı. Duruşmada, Türkçe konuşmayı reddetti. Birkaç ay sonra tahliye olan Aydın, 1990 yılı sonlarında ÝHD Diyarbakır Şubesi Başkanlıðı'na seçildi. 1991 yılı Haziran ayında yapılan HEP Diyarbakır Ýl Kongresi’nde başkanlıða seçilen Aydın, 5 Temmuz'da kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce evinden gözaltına alındı. Cesedi 7 Temmuz günü Elazıð'ın Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altındaki menfezde işkence edilerek kolları ve bacakları kırılmış ve vücudu kurşunlanmış olarak cesedi bulundu.
Diyarbakır'da yüzbinden fazla kişinin katıldıðı cenaze töreninde, Mardinkapı Karakolu ve Mardinkapı Mezarlıðı yanında cenaze kortejine yüzleri maskeli özel harekat timleri ve itirafçılar tarafından ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 20'den fazla kişi öldürüldü, binden fazla kişi ise yaralandı.
ANF NEWS AGENCY