Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD) üyeleri, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya BDP İstanbul İl Eş Başkanı Ali Rıza Bilgili, BDP Tekirdağ İl Eş Başkanı Hüsnü Acar, İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ile birlikte yüzü aşkın tutsak ailesi katıldı. Açıklamada, "Tecrit değil özgürlük, savaş değil müzakere", "Hücreleri boşaltalım barışı konuşalım" pankartları ile farklı cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların fotoğrafları taşınırken, "Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük", "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan", "Barışın elçisi Sayın Öcalan'dır" sloganları atıldı. 

Grup adına konuşan Avukat Raziye Öztürk, tutsakların ağır tecrit koşullarında tutulduğunu belirterek, tutsakların insanlık onurunu ayaklar altına alan uygulamalar ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Marmara bölgesindeki cezaevlerini gezerek buradaki durumu yerinde gördüklerini ifade eden Öztürk, "Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde 12 Eylül faşizmini aratmayan uygulamalarla tutsaklar karşı karşıyadır. Bugün Kürt siyasi tutsaklar adeta ailelerinden kaçırılarak batıdaki cezaevlerine sürgün edilmektedir. Adıyaman Cezaevi'nden 12, Midyat Cezaevi'nden 9, Erzurum Cezaevi'nden 8 tutsak bu cezaevine sürgün edildi. Aileleri İstanbul'da yaşayan 15'e yakın tutsak da Muğla Cezaevi'ne sürgün edilmiştir" diye belirtti. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'ndeki tutsakların sürekli fiziksel ve psikolojik baskıya maruz kaldığını aktaran Öztürk, en son Metin İnce isimli tutsağın arama esnasında darp edilerek oda arkadaşlarına da saldırıldığını söyledi. Öztürk, darp edilen İnce hakkında hücre cezası istemiyle soruşturma açıldığına da dikkat çekti.

Geçtiğimiz günlerde Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi'nde kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan ağır hasta tutsak Recep Karagül'ün cezaevinde kalmasının dahi hayati tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Bozkurt, "Karagül tekrar anjiyo olmuş ve doktorların Halkalı Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'ne sevk yazmasına rağmen böyle bir yazı olmadığı gerekçesiyle sevk işlemi yapılmadı" dedi. Silivri'de açlık grevine giren tutsaklara hücre cezası verildiğini belirten Bozkurt, mektup ve fakslara ulaşmada ciddi sıkıntılar yaşandığını ve askerlerin orantısız arama yaptığını kaydetti.

Türkiye halklarını ve siyasi iktidarı yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olmaya çağıran Öztürk, "Siyasi iktidar, cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı derhal yerinde inceleme yürütmeli ve sorumlular hakkında işlem başlatmalıdır" dedi. 

Açıklamanın ardından sloganlar atan tutsak yakınları cezaevi önünden ayrıldı.