The Economist: Türkiye ve İsrail Suriye’de 'ölümcül rakiplere' dönüşüyor

The Economist, İsrail ve Türkiye’nin Suriye’de karşı karşıya gelmesi konusunda bir makale yayınladı. Dergideki analize göre Suriye’deki askeri ve siyasi gelişmeler, Türkiye ile İsrail’i doğrudan karşı karşıya getirme riski taşıyor.

THE ECONOMIST

The Economist’e göre, Türk Silahlı Kuvvetleri son haftalarda Suriye’deki hava üslerini savunma sistemleri ve silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) donatma planları yapıyordu. Özellikle Palmira yakınlarındaki T4 Hava Üssü’nün devralınmasına hazırlık olduğu ifade edilirken, 2 Nisan gecesi İsrail uçakları bu üssü hedef aldı. Pistin yanı sıra radar sistemlerinin de vurulduğu; ayrıca en az iki farklı üs ve bazı askeri noktaların bombalandığı aktarılıyor.

İsrail’in Dış İşleri Bakanı Gideon Sa’ar, Suriye’nin Türkiye’ye geniş alanlar açarak, “Ankara’nın nüfuzunu kabul etmesinin” kendi güvenlikleri açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Savunma Bakanı Israel Katz ise, “Suriye, İsrail’e düşman güçlere kapı aralarsa ağır bir bedel öder” uyarısında bulundu.

KARŞILIKLI KAYGILAR: 'PARÇALANMA' MI 'TEK SURİYE' Mİ?

Haberde, İsrail’in Suriye’yi zayıf ve bölünmüş bir halde tutmak istediği iddiasına yer veriliyor. İsrail’in, Rus yapımı eski uçakları olan Esad rejimine defalarca saldırarak “Suriye ordusunun altyapısını çökerttiği” ifade ediliyor. Bugünkü Suriye yönetimi ise, ülkeyi yeniden inşa etme yönünde Türkiye’den yoğun destek alırken, İsrail bu durumun “Türkiye güdümünde bir Suriye” yaratabileceği endişesini taşıyor.

Öte yandan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’nin bütünlüğünü ve güçlü bir merkezi hükümeti savunduğu; İsrail’in ise federal bir yapıya sıcak baktığı belirtiliyor. The Economist, özellikle “Dürzi azınlığa” dair İsrail’in hassasiyetinden bahsediyor ve bu tutumun, yeni kurulan Suriye yönetimiyle çeliştiğine işaret ediyor.

The Economist, iki ülkenin de birbirine doğrudan savaş açma ihtimalini düşük görüyor. NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye ve Amerika’nın Orta Doğu’daki önemli müttefiklerinden İsrail, “doğrudan çatışma yerine caydırma politikası” izliyor. Erdoğan’ın, Donald Trump’la geçmişten gelen ilişkisine güvendiği ve F-35 satışının yeniden gündeme gelmesiyle ABD ile temaslarını güçlendirmek istediği not ediliyor. Aynı şekilde Avrupa Birliğiyle de özellikle Ukrayna’daki güvenlik garantileri çerçevesinde ilişkileri onarma çabası, Ankara’yı “sert çatışmadan uzak tutan” bir etken olarak sıralanıyor.

Buna karşın İsrail ve Türkiye’nin Suriye’deki rekabetleri farklı alanlarda derinleşmeye devam ediyor. İran’ın Suriye’ye yeniden nüfuz etmesi ikisini de endişelendirse de “Suriye’nin yönetim ve güvenlik yapısının nasıl şekilleneceği” sorusu iki ülkeyi karşıt konumlara sürüklüyor.

Dergi, “Erdoğan’ın bölgeyi istikrara kavuşturması İsrail açısından avantajlı da olabilir” yorumunu yaparken, bunun “her an provokasyon ve misillemeye dönüşecek” kırılgan bir denklem olduğu uyarısını yineliyor.