Şırnak Barosu: Ölümler olmadan harekete geçilsin

Şırnak Barosu: Ölümler olmadan harekete geçilsin

Türkiye genelinde birçok cezaevinde devam eden açlık grevlerine ilişkin Şırnak Barosu avukatları ortak basın toplantısı düzenleyerek, "Bedenlerini ölüme yatıran bu insanların talepleri ve bu taleplerin olabilirlik derecesine bakılmaksızın, onların ölüme adım adım yaklaşmalarına seyirci kalmak, insani deðer yargılarıyla, sosyal hukuk devleti ilkeleri ile asla baðdaşmamaktadır" dedi.

Türk Cezaevlerinde Kürt siyasi tutsakların sürdürdüðü açlık grevlerine dikkat çekmek için Şırnak Barosu ortak basın toplantısı düzenledi. Baro lokalinde yaklaşık 50 avukatla birlikte basın toplantısı düzenleyen Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, 12 Eylül tarihinden itibaren ülkenin dört bir yanındaki cezaevlerinde yüzlerce tutuklu ve hükümlünün belirli taleplerle açlık grevine başladıðını söyledi.

Bir ayı aşkın bir süredir bedenlerini ölüme yatıran tutsakların taleplerinin ve bu taleplerinin olabilirlik derecesine bakılmaksızın onların ölüme adım adım yaklaşmalarına seyirci kalmanın insani deðer yargılarıyla ve sosyal hukuk devleti ilkeleriyle asla baðdaşmadıðını belirten Elçi, "Ülkemizde bu tür eylemselliklerin tarihçesine bakıldıðında karşılaşılan ölüm listeleri bu ülkenin hukuk cephesinin bir parçası olarak bizleri derin bir kaygıya düşürmektedir. Zira, tıbben bakıldıðında insan bünyesi ile baðlantılı olarak söz konusu eylem tarzında, ölümlerin başlama ihtimalinin en yüksek olduðu evre yaşanmaktadır. Bu anlamda açıkça dile getirmek gerekir ki, acil bir şekilde bir müzakere yöntemi geliştirilerek cezaevlerindeki bu eylemin sona erdirilmesi saðlanmadıðı takdirde her an herhangi bir cezaevinden bu ülkenin bir vatandaşının hayatını kaybettiði haberi alınabilecektir" dedi.

"Ýnsan hayatı karşısında karşılanması mümkün olmayan hiçbir talep düşünülemez" diyen Baro Başkanı Elçi, toplumsal huzur ve barışın tesisi, yurttaşlar arası insani baðların kopuşa yaklaşmadan yeniden güçlendirilmesi ve ülkenin daha yaşanılır bir coðrafyaya dönüştürülmesi adına, toplumun tüm dinamiklerinin elini taşın altına koyması gerekmektiðini söyledi.

Açlık grevindekilerin cezaevinde olmalarının ve açlık grevine başlama sebeplerinin asıl nedeninin Kürt sorunu olduðunu kaydeden Elçi sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizler, hukukçu kimliðimizle, çatışmalı ortamların acısını en yakından bilen kurumlar olarak bu anlamda misyon yüklenmeye hazır olduðumuzu kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu itibarla zaman geçirilmeksizin; TBMM güdümünde çözüm komisyonları kurularak öne sürülen taleplerin deðerlendirmeye alınması, özelde binlerce aile ve genelde tüm toplumun kaygıyla izlediði bu eylemin sonlandırılarak, ilgili tutuklu ve hükümlülerin en etkin şekilde müşahede altına alınması, teşhis ve tedavilerinin yapılması, insan hayatına verilecek deðerle eş tutulacaðı anlamına geleceðine dair çaðrımızı tüm kamuoyu ile paylaşıyor ve sürecin hassasiyetini takdirlerinize sunuyoruz."