Timtik’in kuzeni: Su şişesi bile vermediler

Ölüm orucundaki Avukat Ebru Timtik’in refakatçisi olan kuzeni Şimal Deniz, "Su şişesi bile vermediler, hapishaneden getirttiler. Bir bardağı tam 10 gün sonra alabildik” dedi.

Adil yargılanma talebiyle 224 gündür ölüm orucunda olan Avukat Ebru Tİmtik, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediği gibi, zorla yatırıldığı Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 14 gündür kötü koşullarda tutuluyor. Timtik’in yanında 8 gün boyunca refakatçi olarak kalan kuzeni Şimal Deniz, hastane koşullarının cezaevindekinden daha kötü olduğuna dikkat çekti. Su şişesi ve bardak alabilmek için dahi uğraşmak zorunda bırakıldıklarına işaret eden Deniz, ANF’ye konuştu.

SADECE ADI HASTANE…

Akşamları tam istirahat vaktinde oda içindeki bir ışığın bilinçli bir şekilde açık bırakıldığını belirten Deniz, yaşananları şöyle anlattı:

"Sadece ışığı değil, havalandırmayı da bir türlü kapattıramıyoruz. Sırf bu yüzden hasta olmamak için banyo yapamıyor. Havalandırma sadece 2-3 kere kapatıldı. Jandarmalar galoş giymeden sürekli odaya girip çıkıyor. Su şişesi bile vermediler, hapishaneden getirttiler, 1 gün bekletip öyle verdiler. Kokuya hassasiyet başladığı için plastik ve karton bardakta su içemiyor. O yüzden cam veya porselen bardak talep ettik ancak bir bardağı tam 10 günde alabildik. Kaşık dahi vermediler. Sıcak su için de tartıştık. Sıcak suyu hapishane görevlisi kadın başka bir odadan doldurup getirdi. Defalarca eldiven takmasını istedik ancak bunu dikkate almadığı gibi, suyu da üstü açık ve her türlü bakteriye açık bir bardakta getirdi. Salgın tehdidi nedeniyle şekeri kapalı paket içinde vermeleri gerekirken, her gün kutuya koyup getiriyorlar. İlacı da her gün peçetenin ya da temiz olup olmadığı belli olmayan bir poşetin içinde veriyorlar.”

YOĞUN PSİKOLOJİK BASKI

Bu kötü koşulların yanı sıra Timtik'in çok yoğun bir psikolojik baskıya maruz bırakıldığını belirten Deniz, hemşire ve doktorların sürekli halasının başına dikilip, “Hadi ilacı iç göreceğiz, hadi tuzu al göreceğiz” diye baskı yaptığına işaret etti. “Her şeyi kendi denetimlerine almak istiyorlar” diyen Deniz, “Sürekli gelip yokluyorlar. Sürekli rahatsız edip, uykusunda bile uyandırıyorlar. Sürekli müdahaleyi kabul edip etmediğini soruyorlar. 224 gündür ölüm orucunda olmasına rağmen kahvaltı, yemek ve ekmek teklif ediyorlar. Sürekli iradesini kırmaya dönük manevralar yapıyorlar. Her konuda uğraştırıyorlar. Ancak hapishaneden gelen eşyaları kabul ediyorlar ve onun için de dilekçe yazılmasını istiyorlar” dedi.

‘ZORLA MÜDAHALEYE KARŞI SAĞLAM DURMAYA ÇALIŞIYOR!’

Timtik'in hastaneye hiçbir şekilde güvenmediğini belirten Deniz, bu nedenle sağlık durumu gün geçtikçe ağırlaşsa da olası bir zorla müdahaleye karşı sağlam durmaya çalıştığını ifade etti. Ebru Timtik'in tek talebinin bu hukuksuzluğun son bulup adil yargılanmanın sağlanması olduğunu hatırlatan Kuzen Şimal Deniz, her iki avukatın bu kötü koşullardan çıkartılıp derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.