Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) tarafından 1962’den bu yana kutlanan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü vesilesiyle, dünyadaki tiyatro çevreleri mesajlar yayımladı.

Hindistan'dan Ram Gopal Bajaj, Lübnan'dan Maya Zbıb, İngiltere'den Simon Mc Burney, Meksika'dan Sabina Berman, Fildişi Sahilleri'nden Were Were Liking tarafından yayımlanan mesajlarda, savaşa karşı tiyatronun önemine de dikkat çekildi.

'YABANCILAŞMA VE ŞEFKATİN YİTİRİLMESİNE KARŞI...'

Tiyatrocular, "En büyük mamut insan yüreklerindeki yabancılaşmadır. Öteki ile birlikte hissetme kapasitemizin yitirilmesidir. İnsanlara ve insan olmayan diğer yaşam formlarına şefkatin yitirilmesidir" diyerek, tiyatronun bunun önüne geçmedeki rolüne atıfta bulundular.

Mesajlarda, 'öteki'ne karşı giderek büyüyen bir korkunun ve yalnızlığın hüküm sürdüğü küresel kültürde, bir araya gelmenin bir sevgi edimi olduğu ve tiyatronun buradaki işlevi anımsatıldı.

'CESETLER CANLI BEDENDEN DAHA ÇOK SAYGI GÖRÜYOR!'

"Ayrıcalıklarımızı yitirmekten korkmadan tehlikeli bölgelere uzanabilir miyiz" sorusunun yöneltildiği mesajlarda, "Günümüzde, enformasyonun hızı bilgiden daha önemli, sloganlar sözcüklerden daha değerli ve ceset görüntülerine canlı insan bedenlerinden daha çok saygı duyuluyor. Tiyatro bize et ve kandan oluştuğumuzu ve bedenlerimizin bir ağırlığı olduğunu hatırlatmak üzere burada" denildi.

'TİYATRO DÜŞMANLIĞI SORGULAMALI'

Egemen güçlerin politikalarına ise "Tiyatro sözcüklere yeniden güç ve anlam vermek, sözü politikacılardan geri alıp hak ettiği yere… fikir ve tartışma alanına, kolektif vizyon sahasına koymak için burada" yanıtı verildi.

Medyanın egemen güçlerin eline geçtiğine değinilen mesajlarda, tiyatronun, yabancı düşmanlığı, nefret söylemi, ırkçılık, adaletsizliğe karşı sorgulayan yerden üretilmesi gerektiği vurgulandı.

'HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ!'

Dünya Tiyatro Günü vesilesiyle yayımlanan beş ayrı bildirinin sonuncusu şöyle son buluyor:

"(...) Ortak özelliğimiz hakikati bütün biçimleriyle sonsuza dek aramak, statükoyu her daim sorgulamak, baskıcı iktidarlara meydan okumak ve sonuncusu ama en önemlisi, dürüstlüğümüzü korumak.

Kalabalığız, korkumuz yok ve hiçbir yere gitmiyoruz!"