Sahneledikleri Sokak oyunları ile Türkiye’de yaşanan katliam, tecavüz, işkence ve baskılara dikkat çeken TiyatroJ, Pozantı Cezaevi’nde yaşanan vahşete tepki olarak ve o vahşeti bir de çocukların gözüyle anlatmak için yazdıðı “Pozantı” adlı oyunla bir kez daha Pozantı vahşetine tepkisini gösterdi. Oyunun yazarı Adıyaman, “200 çocuk tecavüze uðruyor. Ve bu memlekette kimse bunu farkına varmıyor. Ýnsanlar bu devletin katil olmasının yanında tecavüzcü de olduðunu da görsün istiyoruz” dedi.

Tiyatro, Bünyamin Adıyaman’ın yazdıðı Eren Aziz’in düzenlediði Pozantı Cezaevi vahşetini anlatan “Pozantı” adlı oyununu Yüksel Caddesi Ýnsan Hakları Anıtı ve Sakarya Meydanı’nda sahneledi. Mithatpaşa Caddesi’nden ayaklarında zincirlerle Yüksel Caddesi Ýnsan Hakları Anıtı önüne yürüyen TiyatroJ, Pozantı Cezaevi’nde yaşanan vahşeti bir kez de çocukların gözleriyle anlattıkları 8 dakikalık oyunları “Pozantı”yı burada sahneledikten sonra halkın şaşkın bakışları arasında Sakarya Meydanı’na yürüyerek oyunlarını bir kez de burada sahneledi. TiyatroJ, “Pozantı” adlı oyunları ile izleyenlere duygusal anlar yaşattı.

‘ÝNSANLAR DEVLETÝN KATÝL VE TECAVÜZCÜ OLDUÐUNU GÖRSÜN ÝSTÝYORUZ’

“Pozantı” oyunun yazarı Bünyamin Adıyaman ANF’ye yaptıðı açıklamada, oyunu gündeme gelen katliamlardan özellikle Pozantı Cezaevi’nde yaşanan vahşetten yola çıkarak yazdıðını ifade etti. Adıyaman, “Pozantı Cezaevi’nde çocuklarımızın tecavüze uðradıðını duyduðum andaki ruh halim bambaşkaydı. Zaten çocukların en ufak bir acı çekmesini kaldıramıyorum. Haberi duyduktan sonra evde arkadaşlarla otururken içimden geçenleri söyledim. Arkadaşların yönlendirmesi üzerine kaðıda döktüm ve sonrasında sahneledik” diye konuştu.

Pozantı Cezaevi’nde yaşananlara dikkat çekerken gözleri dolan Adıyaman, “200 çocuk tecavüze uðruyor. Ve bu memlekette kimse bunu farkına varmıyor. Ýnsanlar bu devletin katil olmasının yanında tecavüzcü de olduðunu da görsün istiyoruz. Onlar bizim çocuklarımıza tecavüz etti. Biz devletin katil yanını da tecavüzcü yanını da sanatımızla sokakta anlatmaya devam edeceðiz” diye sözlerini tamamladı.

‘POZANTI, BÝZÝM TEPKÝMÝZDÝR’

TiyatroJ ekibinden Eren Aziz ise, Türkiye cezaevlerinde tutuklu bulunan taş atan çocuklar için oyun sahnelemeyi düşündükleri bir süreçte Pozantı Cezaevi vahşetinin gündeme geldiðini ve buna tepki olarak yazıp sahneledikleri oyunu ilk olarak 18 Mart Ankara Newroz kutlamasında sahnelediklerini ve TiyatroJ’un ilk oyunu olduðunu belirtti.

Sahneledikleri oyunlarla savaşın net bir şekilde bitmesi gerektiðini anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Aziz, “Ana akım medya yansıtma da bu ülkede bir savaş var. Ve hep söylüyoruz erkeklerin yarattıðı bir savaş bu ancak en büyük zararı kadınlar ve çocuklar görüyor bu savaşta. Bunu anlatmaya çalışıyoruz insanlara. Burada biz rahat rahat uyurken bölgede insanlar rahat uyuyamıyor. Evet, orada insanlar o duruma da alışmış. Ancak bu durumda psikoloji de saðlam olmuyor. Çünkü bir savaşa alışmak kolay deðil. Oradaki çocuklar buradaki çocuklar gibi yetişmiyor, oradaki kadınlar buradaki kadınlar gibi bakamıyor çocuklarına... O çocuklar annesinin yaptıðı yemeðe buradakiler gibi bakmıyor. Ya da oradaki kadın yaptıðı yemeði buradaki rahatlıkla yapmıyor. Zaten sorularımızdan biri de bu, neden kadın yemek yapıyor? Biz oyunlarımızda bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bu savaştan dolayı binlerce insanın canının yandıðını anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Aziz, cezaevlerindeki çocuklar için de oyun sahnelemeyi düşündüklerini dile getirdi.

ÇOCUKLARIN KAFASINDAKÝ CANAVARLAŞAN SÝSTEM

Boyunlarında Kürtçe ve Türkçe olarak “Bu çocuk taş attı” yazan iki çocuðun elleri ve ayakları zincirli bir şekilde oturduðu şarkı ve şiirsel anlatımla Pozantı vahşetini anlatan oyunda, Pozantı vahşetine bir kez de o vahşeti yaşayan çocukların gözüyle bakılıyor. 8 dakikalık oyunda, sistemi tanımlayan makyajlar yapılarak birinin üzerinde “tecavüzcü gardiyan” diðerinin üzerinde “tecavüzcü devlet” yazan ve elleri fermuarlarında olan iki gardiyan ise çocukların kafasında canavarlaşan ve sistemi simgeliyor.