'Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe yapılmadı'

'Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe yapılmadı'

Meclis'te görüşmeleri süren 2015 Bütçe Kanunu Tasarısı'nı değerlendiren Yardımcı Doçent Doktor Melda Yaman Öztürk, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yaklaşımının amacının, kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek ve eşitsizlikleri azaltmak olduğunu vurguladı, bütçenin böyle bir yaklaşımla hazırlanmadığını belirtti. 

2015 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri sürüyor. Büro emekçilerinden sağlık emekçilerine kadar toplumun çalışan kesimlerinden hükümetin bütçesine tepkiler de gelmeye devam ediyor. 

Bütçe Kanunu Tasarısı'nı ANF'ye değerlendiren 19 Mayıs Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Melda Yaman Öztürk, yeni bütçe tasarısında da kadınların güçlendirilmesini ve kadınların üzerindeki bakım yükünün azaltılmasını sağlayacak bir yaklaşımın yer almadığına dikkat çekti. 

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yaklaşımının amacının, kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek ve eşitsizlikleri azaltmak olduğunu hatırlatan Öztürk, bütçenin bu yaklaşımla hazırlanmadığını vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Melda Yaman Öztürk, AKP hükümetinin uzun zamandan beri "sosyal yardım" adı altında ciddi bir bütçe ayırdığına dikkat çekti, "Buna karşı, bütçe kaynaklarının sosyal yardım adı altında dağıtılması yerine, herkesin eşit biçimde faydalanacağı bir sosyal politika olarak yapılandırılması gerekir" dedi.

Öztürk, hükümetin, ev içinde sakat ve yaşlı bakımı için kadınlara yaptığı para yardımları için, "Bu gibi politikaların kadınları güçlendirip güçlendirmediğini iyi tartışmak gerek. Ne var ki, yoksul haneler için bu gelirler çok önemli" dedi.

'BAKANLIK AİLEYİ GÜÇLENDİREN POLİTİKALAR YÜRÜTÜYOR'

Yardımcı Doçent Doktor Melda Yaman Öztürk, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bütçesi için "Bakanlık değişen adından da anlaşılacağı üzere, kadının güçlenmesine yönelik politikaları hayata geçirmek yerine, aileyi güçlendiren politikaları yürütüyor" dedi.

Belediyelerin "Güçlü Aile Güçlü Toplum" projesi, AKP'nin "Yerel Yönetimler ve Aile" sempozyumu ile belediyelerin açtığı "Evlilik Okulları" çalışmalarının aileyi güçlendirmeyi amaçladığının altını çizen Yrd. Doç. Dr. Yaman Öztürk, Erdoğan'dan gelen "Üç yahut beş çocuk doğurun" sözlerinin de bu projenin temel politikalarından biri işaret ettiğini vurguladı.

"Ne var ki bu çocuklara erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerini sunacak kurumlara dair bir politika söz konusu değil" diyen Öztürk, kamu kurumlarındaki kreş sayısının hızla düştüğüne, var olan sınırlı sayıdaki kurumun da ücretsiz olmadığına dikkat çekti.

TBMM Başkanlığı'nın ilk kez  2013-2017 Stratejik Planı'ında "Kurum bünyesinde kadınların çalışma hayatındaki sorunlarına ilişkin duyarlılığı ve farkındalığı artırmayı gözetmek" ilkesine yer verdiğini hatırlatan Öztürk, şunları söyledi: "Ancak, bunu toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin bir sonucu olarak görmek olanaklı değil. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme kadını güçlendirmeyi hedefleyen politikalarla ve uygulamalarla hayata geçebilir. Bu da, kadın istihdamından, kadınların iş yerindeki konumunu güçlendirmeye, kadınların bakım yükünü azaltmaktan, kreş ve bakım kurumlarının sayısını artırmaya, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik tedbirleri hayata geçirmekten sığınma evlerinin sayısını artırmaya kadar pek çok sayıda düzenlemeyi gerektirir. Bunları göremeyince, bu uyarılar sadece görünürde kalıyor. Neoliberal politikalar zaten buna izin verecek gibi değil."

19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Yaman Öztürk, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin her aşamasında kadın ve kadın örgütlerinin yer almasının ve taleplerinin dikkate alınmasının önemli olduğunu belirtti, "Cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi hedefine yönelik olarak, kadınların farklı ihtiyaçlarına göre bütçe yapılandırılmalı" dedi.