Toskana Kürt Komitesi ve Halkların Özyönetim Merkezi (CPA / Centro Popolo Autogestione) tarafından organize edilen panele, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Temsilcisi Fuat Kav ile avukat Mahmut Şakar konuşmacı olarak katıldılar.

Firenze Üniversitesi’nden çok sayıda öğrencinin de ilgi gösterdiği panele 200’ü aşkın dinleyici katılırken, Öcalan’ın mücadelesi, Rojava Devrimi ile Kürdistan ve Türkiye’deki faşizan AKP politikaları tartışıldı.

KAV: ROJAVA DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE DİREKT YOK ETME POLİTİKASINA YÖNELDİ

Burada konuşan KNK üyesi Fuat Kav, Rojava Devrimi’nden sonra Türk devletinin bu kazanım karşısında Kürdistan'da daha da saldırganlaştığını ve inkar politikasından direkt yok etme politikasına yöneldiğini söyledi.

Türkiye’nin bu politikası kapsamında kirli ve geniş konsept dahilinde yeni bir savaş başlattığını söyleyen Kav, bu savaş konseptinin sonucu olarak Kürdistan şehirlerinin yerle bir edildiğini hatırlattı. İnsanların bodrumlarda yakılarak katledildiğini kaydeden Fuat Kav, Kürt halkının siyasi temsilcisi konumundaki HDP ve DBP’ye yönelik operasyonlara da dikkat çekti.

Eşbaşkanlar dahil milletvekilleri, belediye başkan ve meclis üyeleriyle binlerce parti çalışanını tutuklandığını kaydeden Fuat Kav, 15 Temmuz’da Fethullah Gülen yanlılarının darbe girişiminin bahane edilerek, diğer muhaliflere yönelindiğinin altını çizdi. Devrimci demokrat kurumlara düzenlenen baskınlarla binlerce yönetici ve üyenin cezaevlerine gönderildiğini söyleyen Kav, aynı gerekçelerle gazeteci, akademisyen, aydın ve yazarların da hedel alındığı gerçeğine vurgu yaptı.

Fuat Kav, konuşmasında son olarak, "Bütün bu saldırı ve yok etme politikalarına karşın direnen halkların kazanacağına olan inancımızla, mücadelemiz aralıksız devam edecektir ve mücadelemizi zaferle taçlandıracağız" dedi.

11 Şubat Milano yürüyüşüne de değinen Fuat Kav, "İmralı adasında 18 yıldır tecrit altında olan Sayın Öcalan için İtalya başta olmak üzere Avrupa’da ciddi bir kamuoyu oluşturup, özgürlüğü için büyük bir mücadele vermemiz gerekiyor. Bu ise, özgürlüğe ve demokrasiye inanan halklarla olabilecek bir şeydir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

ŞAKAR: TÜM HALKLAR ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ORTAK MÜCADELE VERMELİ

Ardından söz alan Avukat Mahmut Şakar ise, Öcalan’ın uluslararası bir komployla İmralı zindanına hapsedilmesinde Avrupa’nın sorumluluğuna dikkat çekerken, bunun 3. Dünya savaşının gelişmesinde büyük rolü olduğunu belirtti.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Öcalan’ın cezaevinden barış çabalarını yükselttiğini ve barışın elçisi haline geldiğini vurgulayan Şakar, 2013 Newroz’undaki deklarasyon ile silahların bırakılması çağrısını hatırlattı. Şakar, Öcalan’ın halkların kendi kültürleriyle özgür bir biçimde yaşayabileceği inancını koruyarak, 18 yıldır İmralı’dan barış ve özgürlük mücadelesini yürüttüğünün altını çizdi.

Mahmut Şakar, özgürlüğe ve demokrasiye inanan tüm halkların Öcalan’ın özgürlüğü için ortak mücadele vermesi gerektigini söyledi. Şakar, Öcalan’ın geliştirdiği Demokratik Konfedaralizm sistemiyle, Ortadoğu’daki tüm halkların barış ve özgürlüğe kavuşabileceğini vurguladı.

Şakar, son olarak, 11 Şubat’ta Milano'da yapılacak olan ‘Öcalan’a Özgürlük’ yürüyüşüne katılım çağrısı yaptı.