PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sadece Türkiye'nin aldıðı bir karar deðil, uluslararası bir karar olduðunu belirterek, hükümetin "siyasetle müzakere" planının tamamıyla yalan olduðunu kaydetti. Tuðluk, Öcalan'ın özgürlüðü için 13-14 Mayıs'ta Diyarbakır'da yapılacak olan "Özgürlük Nöbeti"ne herkesi çaðırdı.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kadın Meclisi tarafından PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüðü için 13-14 Mayıs'ta Diyarbakır'da yapılacak olan "Özgürlük Nöbeti"ne ilişkin BDP Diyarbakır il binasında toplantı düzenlendi. Toplantıya, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, BDP belediye başkanları, kadın kurumlarının yanı sıra seçilmiş BDP'liler katıldı. Toplantının açılış konuşmanı yapan Aysel Tuðluk, sözlerine Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Ýnan'ı anarak başladı. Birkaç gün önce Diyarbakır'a cenazeleri getirilen 4 PKK'liyi de saygıyla andıklarını belirten Tuðluk, Deniz Gezmiş'in ve arkadaşlarının mücadelesinin Kürt hareketi tarafından büyüyerek devam ettiðini ifade etti. Tuðluk, AKP tarafından Kürt halkına ve kurumlarına yönelik topyekün bir savaşın açıldıðını söyleyerek, "Bir yandan askeri savaş yapılırken, diðer yandan siyasi operasyonlar yapılıyor. Söylemlerinde bile Kürtlerle barışma gibi bir durumlarının olmadıðını belirtiyorlar. Tam tersine aðızlarından kan damlıyor" dedi. Kürtlerin haklı taleplerine karşı devletin çözüme dair hiçbir adım atmadıðını söyleyen Tuðluk, "Anadilde eðitim, özerklik, örgütlenme hakkını istiyoruz ama onlar tüm taleplerimize 'hayır' diyorlar. Kürt halkının taleplerini kabul etmeyenler şunu diyor: 'Siz irade olmazsınız. Siz köle olarak yaşamak durumundasınız. Size bir şey verirsek onların sınırlarını da biz belirleriz'. Böyle bir dayatmayla kimliksizlikleşmeyle karşı karşıyayız" şeklinde konuştu. Mevcut sistemin Kürt halkının mücadelesiyle deðişeceðine vurgu yapan Tuðluk, "Kürt halkına yönelik yapılan saldırılara karşı Kürtlerin belirleyeceði tutum ve yanıt Türk halkının da geleceðini belirler" dedi.
"Devletin Kürtlerle yavaş politikasının en temel merkezini oluşturan şey Sayın Öcalan'a yönelik yapılan tecrittir" diyen Tuðluk, Sayın Öcalan'a yönelik yapılan tüm politikaların hesaplı saldırılar olduðunu kaydetti. Tecridin sadece Türkiye'nin aldıðı bir karar deðil, uluslararası bir karar olduðunu ifade eden Tuðluk, söz konusu saldırılara karşı Öcalan'ın büyük bir direniş sergilediðini ifade etti. Devletin Öcalan'ı bazı kırıntılarla ikna etme çabası içerisinde olduðuna dikkat çeken Tuðluk, "Bunların önüne yol haritası koydu. Sayın Öcalan'ın önermelerini devlet kabul etmiyor. Yapılan siyasi operasyonlara bakıldıðında Sayın Öcalan'ın önermiş olduðu kurumlar hedef haline getirildi. Dize getirme, biat etme operasyonudur" dedi. Başbakan Erdoðan'ın "Terörle mücadele, siyasetle müzakere" söylemlerini hatırlatan Tuðluk, sözlerine şu şekilde devam etti: "Burada sinsice bir durum var. Burada ince bir oyun var. 30 yıldır savaşıldıðı için sorun çözülmüyor. Siyasetle müzakere ise tamamıyla yalandır. Kürt siyasetini kimliksizleştirmeye yönelik yapılan bir operasyondur. Kürt siyaseti de böyle bir tutum karşısında hayır demeli. Böyle bir müzakere sürecinin kabul edilemeyeceðini söylemelidir. Başbakan PKK'nin silah bırakmasını söylüyor. Peki soruyoruz. PKK niye silah bıraksın? Neye güvensin? Neye inansın? Sen hangi çözümü ortaya koydun ki PKK silah bıraksın? Bunlar, Kürt siyasetini bölme politikasıdır."
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan aðırlaştırılmış tecride de deðinen Tuðluk, vicdan sahibi her kesin bu tutuma karşı çıkması gerektiðine dikkat çekti. Tuðluk, 13-14 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan "Özgürlük Nöbeti"ne ve 14 Mayıs'ta yapılacak olan mitinge katılım çaðrısı yaptı.
ANF NEWS AGENCY