Tuğluk: Dersim katliamının altında CHP'nin imzası var
Tuğluk: Dersim katliamının altında CHP'nin imzası var
Tuğluk: Dersim katliamının altında CHP'nin imzası var
Dersim Katliamı'nda yaşamını yitirenler, Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte binler tarafından anıldı. Anmada konuşan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Dersim'de insanların Alevi ve Kürt kimliğinden dolayı devlet tarafından katliamdan geçirildiğini belirterek, "Dersimlilerin CHP'nin yanında yer alması bizi incitiyor. Bu katliamı yapanların yanında durmanız hak ettiğiniz bir durum değil. Özgürlüğü birlikte örmek zorundayız" dedi.
Dersim katliamı kararının dönemin CHP'li Bakanlar Kurulu tarafından alınmasının 76'ncı yıldönümünde katliamda yaşamını yitirenler Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen anma programı ile anıldı. Anmaya DTK Eş başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Avrupa, İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır ve çok sayıda ilden gelen 20'i aşkın Alevi kurum temsilcisi ve binlerce kişi katıldı.
Anma Seyit Rıza heykeline bırakılan mumların yakılması ile başladı. Mumlarla "Kara gün" yazılırken heykele karanfiller bırakıldı. Sık sık "Şehit namirin", "Bijî serok Apo" ve "Bê serok jiyan nabe" sloganları atılan anmada Dersim katliamında yaşananları anlatan birçok resim taşındı. Katliamda yaşamını yitirenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından katliamı anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Sinevizyon gösterimi sırasında halk duygulu anlar yaşadı. Sinevizyon gösteriminin ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın katliam ile ilgili yapmış olduğu konuşmasının ses kaydı dinletildi.
Daha sonra anmada konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, konuşmasına tüm devrim şehitlerini anarak, "Bedenlerini özgürlük mücadelesine adayan tüm devrim şehitlerini anıyorum. Bu özgürlük mücadelesinde tarihten beri Kürt halkı ağır bedeller verdi. Kürt halkının ve Türk halkının özgürlük mücadelesi veren devrimci evlatlarını asla unutmayacağız" dedi.
‘BU HALK İÇİN KATLİAM EMRİNİ VERENLERİ UNUTMAMALIYIZ’
Dersim Katliamı'nı tüm insanların nefretle kınaması gerektiğini ifade eden Türk, şöyle devam etti: "Bizler Seyit Rıza'nın söylediği sözler ile büyüdük. Biz Dersim'in tarihini unutmadık. Dersim Katliam'ında bizlerin 72 bin canı, ciğeri, kardeşi şehit düştü. Bugün Türkiye'ye baktığımız zaman Kürtler, 30 yılın ardından yeni bir mücadele şekli başlatıyor. Bizim mücadelemiz tüm halkların ve inançların mücadelesidir. Ve bu özgürlük mücadelesi için verilen bedelleri kavradığımız zaman barışı sağlayabiliriz. Burada yeni bir gün yeni bir süreç başlıyor. Halkımız eşitliği, özgürlüğü ve barışı da çok iyi biliyor. Bizler Dersim katliamının kimler tarafından ve nasıl yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bunları unutmamalıyız. Bu halk için katliam kararı verenleri unutmamalıyız."
‘TÜRK DEVLETİ SOYKIRIMI TANIYARAK DERSİM HALKINDAN RESMİ ÖZÜR DİLEMELİ’
Türk'ün ardından kurumlar adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan HDP Dersim İl Eş Başkanı Fatma Kalsen, çözüm sürecine rağmen Dersim'de yöre halkınca kutsal bilinen Koye Jel, Sinan Kalesi gibi alanlarda inşa edilmek istenen karakol, baraj ve maden ocakları projelerinin bir bütün olarak Alevilik inancı ile kimliğine dair inkar, asimilasyoncu anlayışın devamı olduğunu söyledi. "1937-1938'e dair gerçekleri gizlemenin imkanı kalmamıştır artık" diyen Kalsen, "Yapılması gerekenler net ve açıktır. BM soykırımın önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin sözleşme ile BM Genel Kurulunun 1996 yılında yayınladığı ağır insan hakları ihlallerinin giderilmesine ilişkin yayınladığı bildirgesi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin; soykırımı tanıması, Dersim halkından resmi özür dilemesi, haklarının iade etmesi, devletin bir daha bu türden bir eylem içerisinde olmayacağına dair güvence vermesi, 4 Mayıs'ı yas günü ilan etmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
‘DERSİMDE BİR KİMLİK YOK EDİLMEK İSTENDİ’
Kalsen'in ardından konuşan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ise, katliamın üzerinden 76 yıl geçtiğini hatırlatarak, katliamın faillerinin belli olduğunu ifade etti. Failleri ortaya çıkarıncaya kadar mücadelelerinin devam edeceğini kaydeden Tuğluk, şöyle devam etti:
"Dersim'de insanlar Alevi ve Kürt kimliğini taşıdığı için devlet tarafından katliama uğradı. Bu katliamı inkarcı ve imhacı zihniyet yaptı. Bu zihniyeti çok iyi tanımalıyız. Dersimliler onurunu korumak için bu katliamı yapanlardan hesap sormak zorundalar. Dersim'de bir kimlik yok edilmek istendi. Devlet bu soykırımı kabul etmek ve bu halktan özür dilemek zorundadır. Dersim katliamının altında CHP'nin imzası yer alıyor. Dersimlilerin CHP'nin yanında yer alması bizi incitiyor. Bu katliamı yapanların yanında durmanız hak ettiğiniz bir durum değil. İlk önce bu katliamın hesabını versinler. Devlet her zaman Alevi ve Kürtlerin yan yana gelmemesi için elinden gelen tüm çabayı gösterdi. Bazen de Alevi ve Kürt halkını karşı karşıya getirdi. Sayın Öcalan'ın, PKK'nin, Kürt halkının ve bizlerin mücadelesi Alevilerin de mücadelesidir. Kürtlerin özgürlüğü, Alevilerin ve tüm ezilen halkaların ve yok sayılan inançların da özgürlüğüdür. Bunun için özgürlüğü birlikte örmek zorundayız. Kürtlerin anayasal hakları tanınmadıkça mücadelemiz devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman Kürtlere ve Alevilere haklarını altın tepside sunmayacaktır. Bu haklarımızı almak için özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz. Alevilerin yeri Kürtlerin yanıdır. Özgürlük oradan geçmektedir. Bir kez daha bu katliamı yapanları kınıyoruz ve bu katliamı yapanları bu topraklarda yok edeceğiz."
Tuğluk'un ardından Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin ve Alevi dernek temsilcileri de birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından devam eden anma, gecenin geç saatlerinde "Şehît namirin" sloganları ile sona erdi.