DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, "Egemenler bize diyor ki ‘ya bize biat edeceksiniz ya da size yaşam hakkı tanımıyoruz’. Biz de buradan bir kez daha haykırıyoruz sizin gibi çok diktatörler geldi geçti ama tarihi direnenler yazdı. Bizi böyle baskı ve zor politikalarınızla korkutamazsınız. Devletin bütün aygıtlarını bize karşı kullanıyorsunuz, ülke halklarını baskı altına alarak sindirdiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz” diye belirtti.

HDP Mersin İl Örgütü ve DİSK Genel İş Mersin Şubesi, kayyım ve eğitim emekçilerinin görevden uzaklaştırılmasına ilişkin Akdeniz Belediyesi önünde gerçekleştirdiği kitlesel basın açıklaması DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel' katıldı. Akdeniz Belediye eş başkanları, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, KESK Mersin Şubeler Platformu'nun yanı sıra yüzlerce kişinin katıldığı açıklamada, “OHAL kaldırılsın, işinden atılan emekçiler görevine dönsün, kayyum kaldırılsın halkın seçtiği iradeye dokunma” pankartı açıldı. "OHAL’e hayır” ve “İrademe dokunma” sloganlarının atıldığı açıklamada, ilk olarak konuşan Genel İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, darbenin insanlık suçu ve halkın iradesine saldırı olduğunu vurgulayarak, her türlü darbeye ve demokrasi dışı uygulamalara karşı duracaklarını ifade etti. 

Annelerin ağladığı bir ortamda, demokrasiden söz etmenin mümkün olmadığını belirten KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yusuf Kaya, AKP iktidarını ülkeyi kan gölüne çevirmesine karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Kısa bir konuşma yapan Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay ise kayyıma karşı mücadele edeceklerini kaydetti.

TUNCEL: TARİHİ DİRENENLER YAZIYOR

"Faşizme karşı boyun eğmeyi değil direnmeyi seçtik" diyerek konuşmasına başlayan DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, "Egemenler bize diyor ki ‘ya bize biat edeceksiniz ya da size yaşam hakkı tanımıyoruz’. Biz de buradan bir kez daha haykırıyoruz sizin gibi çok diktatörler geldi geçti ama tarihi direnenler yazdı. Bizi böyle baskı ve zor politikalarınızla korkutamazsınız. Devletin bütün aygıtlarını bize karşı kullanıyorsunuz, ülke halklarını baskı altına alarak sindirdiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz” diye belirtti.

'BU ÜLKEDE TERÖRE DESTEK VEREN VARSA AKP'DİR'

Demokrasi güçlerinin güç birliğinin olması gerektiğini vurgulayan Tuncel, şunları vurguladı: "Şimdi yan yana gelmenin, el ele tutuşmanın, yürek yüreğe direnişi geliştirmenin zamanıdır. Şimdi omuzları düşük, morali düşük, başı önünde olmanın zamanı değil. Omuzları düşük olacak başı önde olacak olanlar varsa onlarda bu ülkeyi bu hale getirenlerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ben yüzde 52 oy ile geldim. Halkın seçtiğini nasıl tanımazsınız' diyor. Hodri meydan. Gel seçim yapalım. Gel sandık kuralım, sandıktan kim çıkıyorsa biz buna razıyız. Onlar kendine güvenemiyor. Belediyelerimize kaymakam, vali ve vali yardımcılarını atadılar. Belediyelerimiz birer karakola dönmüş durumda. Her parti binamız bir belediyedir. Belediyelere el koymuş olabilirler siz halk iradesini bir binaya sıkıştırabilir misiniz? Gerekirse her ev bir belediye olur. Her mahalle her sokak fark etmez, biz halkımızla, işçilerle emekçilerle birlikte kendi geleceğimizi, kurma konusunda kararlıyız.” 

Açığa alınan 11 bin 285 öğretmenin işlerine son verilmesinin hukuksal hiçbir dayanağının olmadığını, öğretmenlerin tümünün TMK kapsamında açığa alındığını ve bazılarının da tutuklandığın belirten Tuncel, "Bahaneleri ne 'teröre destek veriyorlar'. Bu ülkede teröre destek veren varsa o da AKP’nin kendisidir” dedi. 

'DİZ ÇÖKEN BİR KİŞİ GÖRDÜNÜZ MÜ?'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla gönderdiği son mesajına dikkat çeken Tuncel, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Sayın Öcalan bize çok önemli bir mesaj gönderdi. KCK de bir deklarasyon yayınlayarak, barışa hazır olduğunu göstermiştir. Bunlara gelen cevap ise 'daha acımasız olacağız' şeklinde olmuştur. Diri diri yaktınız, evlerimizi başımıza yıktınız daha nasıl acımasız olabilirsiniz. Bu acımasızlık karşısında ne gördünüz, bir tane dahi diz çöken görmediniz. Direniş gördünüz." 

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.