Yaklaşık dört yıl önce adına Arap Baharı adı verilen sürecin fitilinin ateşlendiği Tunus'ta  da Pazar günü genel seçimler vardı.

26 Ekim günü 11 bin dolayında seçim bürosunda oylar kullanıldı. Pazar günkü seçimler Aralık 2010'da başlaya ve Ocak 2011'de  24 yıllık Zeyenl Abidin Bin Ali rejiminin devrilmesiyle sonuçlanan "Yasemin Devrimi"den dört yıl sonra daha sağlam kurumların oluşturulması açısından önem kazanıyor.

217 milletvekilini beş yıllığına seçmek için 5.3 milyon kişi sandık başına çağrıldı.

Seçimler Ennahda ile laik rakibi Nidaa Tunes arasında geçti.  Nidaa Tunes bünyesinde devrik Bin Ali rejiminin eski muhalifleri ile  rejimi eski üyeleri yer alıyor.

Açıklanan sonuçlara göre Nidaa Tounes laik ittifakı 80'den fazla sandalye kazanarak birinci olurken, "ılımlı islamcı" etiketli Ennahda 67 sandalye kazandı.  Yerel medyaya göre Nidaa Tounes oyların yüzde 37’sini, Ennahda yüzde 26’sını ve solcu Halk Cephesi yüzde 5,4’ünü aldı.  Kesin sonuçlar açıklanmadı. 

Seçim kurulununun nihai olmayan açıklamasına göre seçimlere yüzde 61,8 oranında katılım sağlandı. Bu da 3 milyonu biraz aşkın kişinin oy kullanmaya gittiğini gösteriyor.  2011'deki kurucu meclis seçimlerde yüzde 70 olarak kayda geçmişti.

2011'deki seçimlerde olduğu gibi İslamcı Ennahda'ya muhalif olan ilerici ve demokrat cephe bir birliktelik oluşturmadan seçimlere gitti.   Solcu Halk Cephesi'nin iki üyesinin katledilmesi ardından 2013 yazında sağlanan birlik üzerinden ise çok sular aktı.

2011'deki seçimlerde sadece Ennahda partisi her oy bürosuna gözlemci koyma olanağına sahipti. Bu seçimlerde temel rakibi Nidaa Tunes de gözlemci koyma kapasitelerinin olduğunu açıklamıştı.

Seçmenler açısından 2011'deki gibi bir heyecan oluşturmasa da, gözlemciler ve gazeteci ilgisinin daha yüksek olduğu söylenebilir.

Seçim kurulu üyesi Enver Belhasen, seçimleri takip eden kontrolcülerin sayısının 75 bin, gözlemcilerin 21 bin olduğunu açıkladı. Belhasen, ayrıca seçim kurulunun da 50 bin gözlemci görevlendirdiğini belirtti.

2011'deki seçimlerde hem ülke içinde hem de Batı'da, Tunus'un AKP'si olarak değerlendirilen Ennahda, neredeyse tek alternatif olarak sunulmuştu. Ama bu seçimlerde Tunuslular çok sayıda yeni parti parti ile tanıştı. Bu da tercih şansını arttırdı.

Tunuslu "Le Temps" gazetesi, "Bugün Tunus'un çağdaş tarihinin en büyük seçim randevusu: Tunuslular daha olgun, daha bilinçli, daha sorumlu. Kaderlerine sahip çıkacak" diye yazdı.

2011 devriminden bu yana Tunus'ta sayıda çalkantılı dönem yaşandı. Ekonomik ve siyasi kriz, iki solcu muhalifin infazı ile radikal dincilerin saldırılarında onlarca asker ve polis ölümü yaşandı.

Seçmenlerin bir çoğu, gelecek dört yılda ülkenin istikrara kavuşması umuduyla oy kullandıklarını söylüyor.

Sivil toplum da ülkenin geleceği konusundaki rolünü oynamakta kararlı görünüyor.  Genel İş Birliği sendikası, ulusal diyalogun cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuna kadar süreceğini belirtiyor. 

Genel seçimleri takiben 23 Kasım'da cumhurbakanlığı seçimleri yapılacak. Sendika, bir ulusal birlik hükümetinden yana olduğunu da açıkladı.

Bu arada seçimlerin güvenliğini sağlamak için 800 bin polis ve asker görevlendirildi.  Özellikle radikal dinci grupların saldırılarından endişe ediliyordu.

 2011'den bu yana dinci gruplarla yaşaan çatışmalarda onlarca asker ve polis öldü. 24 Ekim Cuma günü, Tunus güvenlik güçleri 24 saatlik bir kuşatma ardından başkent Tunus'taki bir evde silahlı oldukları belirtilen bir grup üyelerini öldürdü. Aralarında 5 kadın da vardı.