Kürdistan’daki katliamları protesto eden ve özyönetim direnişini selamlayan pankratların yanı sıra PKK bayrakları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın resimlerinin taşındığı gösteride konuşma yapan Demokratik Kürt Topum Merkezi ve Sol Parti temsilcileri, Türk devletinin tüm dünyanın gözü önünde Kürdistan tarihinin en kanlı katiamlarını gerçekleştirdiğini ve Batılı ülkelerin ve medyanın olanları izlemekle yetindiğini söylediler.

Avrupa Birliği’ne Kürt Halkına yönelik katliamlara karşı çıkma çağrısında bulunan konuşmacılar, medyaya da Kürdistan ‘da gerçekleştirilen katliamları ve tutuklamaları kamuoyuna duyurmasını talep ettiler.

Gösteriyi örgütleyen Demokratik Kürt Toplum Merkezi, gösterinin bitiminden sonra İsveç Devlet Televizyonu’nun (Svt) yerel bürosuna Kürdistan’daki katliamları ele alan bir dosya vermeyi planlamıştı. Ancak Svt yöneticilerin dosyayı alacak vakitlerinin olmadığını söylemeleri üzerine kitle SVT’nin bürosuna doğru yürüyüşe geçti. 

Sol Parti’den Stefan Gonzalo, Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nden Abdullah Kaya ve Kürt Siyasetçi Battal Batte, konuşmalarında Türk devletinin yaptığı katliamları duyurmayan İsveç medyası ve Svt’ye sert eleştiriler yönelttiler. Konuşmacılar, Bakur’da yerleşim birimleri yanarken İsveç medyasının olanları halktan gizlemesinin kabul edilemeyeceği söylediler.

Svt bürosu önünde “Medya gözünü kapatma”, “Medya duy bizi” ve “Medya gör bizi” sloganlarını atan göstericiler, Svt’nin binasına girerek yetkililerle görüştüler ve Kürdistan’daki katliamları içeren dosyayı yetkililere teslim ettiler.