Turkcell paylaştıkça hayatlar kararıyor

Turkcell paylaştıkça hayatlar kararıyor

Türkiye’nin en büyük cep operatörü Turkcell, daha fazla pay kapmak için reklamlarında “Hayat paylaşınca güzel” şarkı sözlerini kullanıyor.” Paylaşınca çoðalan o sevgili muhabbeti” diye devam ediyor şarkının sözleri.

Oysa Turkcell paylaştıkça insanlar tutuklanıyor, baskı ve işkenceye uðruyor, hayatları kararıyor. Çünkü Orta Asya ülkelerinde Turkcell, abonelerinin telefon konuşmalarını istihbarat örgütleri ile paylaşıyor.

Ýsveç Devlet Televizyonu’nun ‘Görevimiz Araştırma’ ekibi Turkcell’in Beyaz Rusya, Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan’da istihbarat servisleri ile yoðun işbirliði içinde olduðunu açıða çıkardı. Turkcell’in sahip olduðu ve denetimde bulundurduðu cep telefonu operatörleri istihbarat birimlerinin telefonları gizlice dinlemelerini saðlıyor. Telefon kayıtları delil olarak gösterilerek gazeteciler ve muhalifler tutuklanıyor, aleyhlerinde davalar açılıyor.

TURKCELL’ÝN TELEKULAK SKANDALI ÝSVEÇ’ÝN GÜNDEMÝ

Ýskandinavya’nın en büyük cep telefonu ve internet operatörü Teliasonera’nın telekulak skandalı bir süredir Ýsveç medyasının gündeminde. Hisse senetlerinin yüzde 51’i Ýsveç ve Finlandiya’ya ait şirket diktatörlerle işbirliði yapmakla suçlanıyor.

Teliasonera geçtiðimiz yıl rekor düzeyde, 36 milyar kron kar etti. Karların dörtte biri Azerbaycan, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Gürcistan’da faaliyet gösteren yavru şirketinden geliyor. Teliasonera’nın doðrudan yatırımının olmadıðı bu ülkelerdeki yavru şirketi ise Türkiye’de 2009 yılında telekulak skandalına karışan Türkcell. Teliasonera Turkcell’in hisse senetlerinin % 38’ini elinde bulunduruyor.

AZERCELL ALÝEV’ÝN HÝZMETÝNDE

Azerbaycan’ın en büyük telekomünikasyon şirketi Azercell’in % 51’i Turkcell’in. 4 milyon abonesi olan Azercell devletin bir kurumu gibi çalışıyor. Abonelerinin tüm konuşma kayıtlarını ve bilgilerini polise iletiyor. Bu bilgiler muhalefetteki parti yöneticileri, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve hatta Eurovision yarışmalarında iktidarın hoşuna gitmeyen ülke ve şarkılara oy veren vatandaşları sindirmek ve cezalandırmak amacıyla kullanıyor.

Azadlıq gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ganimat Zahid muhaliflerin ve gazetecilerin telefonlarının dinlendiðini, Azerbaycan Demokrat Partisi Genel Başkanı Sardar Jalaloðlu yüzlerce parti yöneticisi ve üyelerinin telefon konuşmaları aleyhinde delil gösterilerek tutuklandıðını söylüyor ve olanlardan tüm telefon görüşmeleri ve kayıtlarını polise ileten Azercell’i sorumlu tutuyor.

2009 yılında yapılan Eurovizyon Şarkı Yarışmasında yanlışlıkla veya bilerek Ermenistan’a oy verenler sorguya çekildi ve tehdit edildi. Bu kişilerin ortak yanları Azercell’de aboneleri olmaları. Rovshan Nasırlı yanlışlıkla Ermenistan’a oy verdiði için polis tarafından sorguya çekildiðini ve vatan haini olmakla suçlandıðını söylüyor.

Kazakistan’da 9 milyona yakın abonesi ülkenin en büyük cep telefonu operatörü Kcell’in en büyük hissesi Turkcell’in. 1997 yılında Gürcistan Pazarlarına Geocell ile giren Turkcell’in 2 milyon civarında abonesi var. Her iki ülkede de Turkcell’in sahibi olduðu şirketler istihbarat örgütlerinin telefonları dinlemelerine olanak saðlıyor, muhalifler, gazeteciler telefon konuşmaları ve kayıtları delil gösterilerek yargılanıyor.

Turkcell Beyaz Rusya pazarına 2008 yılında devletin Best adlı telekomünikasyon şirketinin % 80’ni satın alarak girdi. Best’in hisse senetlerinin % 20’si ise Beyaz Rusya Hükümetinin. Turkcell Beyaz Rusya’da “Life” markasını kullanıyor.

Turkcell ve Beyaz Rusya Hükümeti ortaklıðı politikada da etkisini gösteriyor. Ýktidara muhalefet edenlerin telefonları dinleniyor, aleyhlerinde delil olarak kullanılıyor, para ve hapis cezasına çarptırılıyor.

2010 yılında yapılan seçimlerin akşamı muhalefetin örgütlediði gösteri polisin saldırısına uðradı. Yakalananlar gözaltına alındı ve bir kısmı tutuklandı. Kaçmayı başaranlar ise daha sonra tespit edilerek sorguya çekildi. Gazetecilerin yaptıkları araştırma Life abonesi olan göstericilerin Best tarafından belirlenerek KGB’ye bildirildiðini gösterdi.

LÝFE “DEVLET SIRRI”NA SIÐINDI

Best yöneticileri gazetecilerin Life’ın istihbarat örgütleri ile ilişkileri hakkında yönettikleri soruları “devlet sırrı” olduðunu söyleyerek yanıtlamaktan kaçınıyorlar.

Televizyon ekibinin yaptıðı araştırmalar ve daha önce bu şirketlerde çalışan görevli ve uzmanlarla yaptıkları söyleşiler Teliasonera ve Turkcell’in faaliyet gösterdikleri ülkelerin tamamında istihbarat örgütleri ile yakın işbirliði içinde olduklarını gösteriyor.

Telefon şirketleri istihbarat örgütlerinin SORM ya da “Kara Kutu” olarak adlandırılan aletleri telefon şebekesine baðlamalarına izin veriyorlar. Böylelikle polis istediði zaman istediði kişilerin telefon konuşmalarını dinleyebiliyor ve sms yazışmalarını anında izleyebiliyor. Bu ülkelerin bazılarında istihbarat birimleri Teliasonera ve Turkcell’e ait binaların yakınlarında kiraladıkları dairelerde telefon görüşmelerini haftanın yedi günü günde 24 saat dinleyebiliyorlar. Dinlemeler teknik nedenlerle kesintiye uðradıðı durumlarda da operatörlerden tüm telefon trafiðini durdurmalarını istiyorlar.

JANDARMA ÝSTÝHARATINDAN TEŞEKKÜR

Orta Asya ülkelerinde istihbarat örgütleri ile işbirliði yapan Turkcell’in Türkiye’de de jandarma istihbarat birimleri ile 2003 yılından beri işbirliði yaptıðı basına yansımıştı. Ergenokon tutuklusu Tuðgeneral Levent Ersöz’ün Turkcell’in sahibi ve Çukurova Grubu’nun patronu Mehmet Emin Karamehmet ile mahkeme tutanaklarına geçen görüşme kayıtları Turkcell’in Jandarma istihbaratı ile işbirliði yaptıðını ve telefonların dinlenmesine olanak tanıdıðını gösteriyor. Taraf gazetesinin 2009 yılında yayınladıðı belgeye göre, Jandarma Ýstihbarat Teknik Takip Daire Başkanı Atilla Uður’un “Turkcell ile ilişkilerimiz çok güzel devam ediyor. Bunun için de teşekkür etmek istiyorum. Aşaðıdaki arkadaşlarla da gayet iyi ilişkiler içerisindeyiz” diyerek Karamehmet’e teşekkür ettiðini yazdı. Ancak Turkcell’in Jandarma istihbarat örgütü ile işbirliði yapması burjuva medyası tarafından görülmek istenmedi.

ANF NEWS AGENCY