GÖRÜNTÜLÜ

'Türkiye Akçakale'de çetelere yer verdi'

HDP Urfa Milletvekili Ayhan, "DAİŞ, El Nusra ve Arar El Şam çete örgütlerinin üyeleri Akçakale'de kimi yerlerde karargah kurdu" dedi. Ayhan, çetelere destek veren AKP'nin saldırganlığına tepki göstererek Rojava'nın iradesine saygı duyulmasını istedi.

Suriye'de alınan ateşkes kararının devreye girdiği saatlerde DAİŞ çetelerince Akçakale ve Rakka üzerinden organizeli bir şekilde YPG ve YPJ kontrolündeki Til Ebyad'a (Grê Spî) yapılan saldırı, Türkiye'den doğru çetelere verilen desteği de bir kez daha gözler önüne serdi. Akçakale'deki devlet kurumları ve çetelerin ilişkisi ve Grê Spî'ye dönük saldırı hazırlığı ajansımız tarafından kamuoyu ile 18 Ocak'ta "Akçakale'de ayan beyan çete kokteyli" başlığıyla servis edilen haber ile paylaşılmıştı.

AKP'nin Rojava'daki Kürt halkının kazanımları karşısında her seferinde dile getirmekten çekinmedikleri düşmanlıkları ve bu doğrultuda çetelere verdikleri destek, insanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin en son Akçakale üzerinden Til Ebyad'a (Grê Spî) saldırmasıyla bir kez daha kanıtlandı. Gerek Kürt siyasi hareketi gerekse uluslararası kurum ve kuruluşlarca Urfa'nın Akçakale'deki varlıkları ve oluşumları paylaşılan çetelerin rahat bir şekilde Grê Spî'ye saldırması Türkiye'nin çeteleri ne denli desteklediğini de gözler önüne serdi. 

ANF tarafından geçtiğimiz ay "Akçakale'de ayan beyan çete kokteyli" başlığıyla servis edilen ve Akçakale'deki çetelerin devletin resmi kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkisini ortaya koyan haberde, Akçakale üzerinden Grê Spî'ye dönük olası bir saldırı hazırlığının organize edildiği paylaşılmıştı. Haberde "Birçok çete örgütünün kol gezdiği ilçede özellikle sınır boyundaki mahallelerde ciddi bir hareketlilik var. Adeta bir çete kokteylinin yaşandığı ilçede El Nusra, DAİŞ, ÖSO ve Ahrar u Şam gibi çete örgütler iç içe geçmiş ve kente yerleşmiş durumda" diye aktarılmıştı.

Suriye'de ateşkes kararının alındığı ve belirlenen takvimde yürürlüğü girdiği sırada Akçakale ve Rakka üzerinden DAİŞ çetelerinin organizeli bir şekilde Grê Spî'ye DAİŞ çetelerince yapılan saldırıyla ve Türk devletinin ve AKP'nin çetelere verdiği desteğe dünya kamuoyu bir kez daha tanıklık etti. Akçakale'deki çete örgütlenmesi ve Türkiye'nin verdiği desteği HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ANF'ye değerlendirdi.

'ÇETELER AKÇAKALE'DE KARARGAH KURDULAR'

Suriye krizi çıktığı günden itibaren Türkiye'nin bu kriz karşısında her zaman için Kürt karşıtlığı bir politika yürüttüğünü söyleyen Ayhan, Türkiye'nin 2012 yılında Rojava'da gerçekleşen Rojava halkının iradesi ve devrimine karşı bir düşmanlık güttüğünü kaydetti. Ayhan, halen de Türkiye'nin Rojava halkının kazanımlarına karşı düşmanlığını doğrudan ve dolaylı bir şekilde sergilemeye çalıştığını belirterek, Haziran 2015 ayıyla beraber Rojava'nın Til Ebyad (Grê Spî) kentinin YPG ve YPJ öncülüğünde özgürleştirilmesiyle beraber burada bulunan başta DAİŞ çeteleri olmak üzere çetelerin büyük bir çoğunluğunun Türkiye tarafına geçtiğini hatırlattı. Ayhan, bu durumun ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından görüldüğüne işaret ederek, "Biz o dönemde de bu çete faaliyetlerinin Akçakale'de Urfa sınırları içerisinde yürütüldüğünü sıkça dile getirdik. Çetelerin Urfa üzerinden organize edildiğini ve burada çok yoğun bir çete trafiğinin olduğunu üstüne basa basa vurguladık. Grê Spî özgürleştirildikten sonra oradan kaçan çete üyeleri Akçakale'de barındırıldı. Özellikle DAİŞ, El Nusra ve Arar El Şam çete örgütlerinin üyeleri Akçakale'de kimi yerlerde karargah kurdu ve buradan zaman zaman Grê Spî'ye saldırılar gerçekleştirdiler. Buna biz de tanıklık yaptık" dedi.

'TÜRKİYE AÇIK AÇIK KÜRT DÜŞMANLIĞI YAPIYOR'

Til Ebyad'a (Grê Spî) en son Urfa'nın Akçakale (Kaniya Xezalan) üzerinden yapılan sızma ile gerçekleştirilen kente dönük DAİŞ çeteleri tarafından yapılan saldırının da ağırlıklı olarak Akçakale üzerinden olduğunu dile getiren Ayhan, şunları belirtti:

"Zaten çetelerin giriş yaptıkları Akçakale'nin köyü karşısında bulunan YPG ve YPJ'nin mevzisinin bulunduğu noktaya zaman zaman Türk askerinin ateş açıyordu. Özellikle bu ateş açmanın amacı da oranın boşaltılmasını sağlamak ve oluşturulacak koridor üzerinden çete mensuplarını oradan Grê Spî'ye sağlamaktı. Ve nitekim bu şekilde yapıldı. Bu asla kabul edilmeyecek bir şeydir. Bu açık açık Kürt düşmanlığıdır. Rojava'daki sistem düşmanlığını kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Bu saldırının gerçekleştiği günde bizim için manidar ve önemli bir gündü. Suriye'de hayata geçirilen ateşkesin arifesinde bu saldırı gerçekleştirildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki ateşkes takvimi belirlenirken, yapmış olduğu açıklamada 'Biz bu ateşkesi tanımıyoruz. Bu ateşkes bizi bağlamaz' dedi. Tamda ateşkesin başladığı saatlerde Grê Spî'ye yönelik, bu çete saldırıları gerçekleşti. Buradan da anlaşılıyor ki bu saldırılar Türkiye ve AKP eliyle organize edilmiş ve Grê Spî bir bütünen bu çetelere teslim edilmek istenmiş. Bu yapılanlar tamamen kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşen ve açık bir şekilde yaşanan pratiklerdir. Asla kabul edilemeyecek pratiklerdir."

'TÜRK ASKERİ ÇETELERE KORİDOR AÇMAK İÇİN YPG/YPJ MEVZİLERİNE ATEŞ AÇTI'

"Türkiye devlet olarak açıkça terörist faaliyetler yürütmektedir" diyen Ayhan, şunları dile getirdi: "DAİŞ, El Nusra ve Ahrar El Şam gibi terör örgütlerine açıktan destek sunmaktadır. Uluslar arası komuoyunda buna karşı olduğunu belirtmeleri bir yana pratikte de biz Urfa'da ve bölgede bu örgütlerin onlar tarafından desteklendiği ve onlara yardım edildiğini Türkiye ve AKP'nin organizasyonuyla çetelerin Rojava ve Suriye'ye yönelik bu kirli faaliyetler yürütülüyor. En son bu Grê Spî saldırısı da bunun en açık ve net örneğidir. Türkiye böylesi tehlikeli bir politika yürütüyor. Bir Kürt düşmanlığı, Rojava'daki devrim düşmanlığı her geçen gün bu gibi saldırılar ile daha da artarak devam etmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Türkiye'nin Rojava'daki halkına karşı bu kirli ve düşmanca politikalarından bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. Yoksa kendi yürüttükleri bu kirli ve düşman politikalarının altında ezileceklerdir. Bu politika onlara çok şey kaybettirecektir."

'TÜRKİYE DOĞRUDAN SAVAŞA GİRMİŞTİR'

Rojava'daki Kürt halkının kendi iradesini, kendi sistemini herhangi bir komşu ülkeye zarar vermeden inşa etmek istediğini ve oradaki farklı etnik kimlik ve inanç gruplarıyla demokratik bir sistem ve modelinde bir arada yaşama iradesini ortaya koyduğunu kaydeden Ayhan, "Türkiye'nin Rojava halklarının bir arada yaşama iradesine böylesine düşmanca bir yaklaşım içerisinde olması kabul edilemez. Ayrıca bu yanlış politikaların da sonuç vermesi Türkiye açısında mümkün değildir. Türkiye bu politikalardan; çetelere destek veren ve çetelerin eliyle Kürtlere karşı yürütülen saldırılara biran önce son vermelidir. Zaten Afrin'e yapılan saldırılar ve oradaki mevcut politikaların artık bu çetelerin eliyle yürütmüş olduğu vekalet savaşını da bitirdiğini ve doğrudan kendisinin de savaşa girdiğini de pratiklerini sergilemiştir. Grê Spî'de de bunu ortaya koymuştur. Türkiye ve AKP iktidarı ne yaparsa yapsın Rojava'daki halkın iradesini kıramayacağını, Rojava'daki halkın özgür yaşam iradesinin önünde geçemeyeceği gibi bunu yenilgiye uğratamayacağının da artık farkına varması gerekiyor. Oradan doğru da bir an önce yürüttüğü bu yanlış politikalarını da gözden geçirmesi gerekiyor" diye konuştu.

'ROJAVA HALKININ ÖZGÜR YAŞAM İRADESİNE GEREKEN SAYGIYI GÖSTERİLSİN'

Türkiye'nin uluslararası alanda alabildiğine yalnızlaştığını ve Suriye, Kürt ve Rojava karşıtlığı politikalarında da mahkum edilen bir ülke olduğunu kaydeden HDP Milletvekili İbrahim Ayhan, şunları da kaydetti:

"İç siyasetini dizayn etmek ve tahkim etmek için böylesi tehlikeli politikalar ile kendisini var etmeye çalışan bir iktidar gerçekliğinin başarıya ulaşması mümkün değildir. Bu ileride onarılması güç sorunlara da yol açacaktır. Burada Türkiye'yi ve AKP'yi bu yanlış politikaları terk etmeye çağırıyorum. Rojava halkının iradesi saygı gösterip, bu saygı çerçevesinde bir komşuluk ilişkisini devam ettirmelidir. Bu çetelerin artık, beslemesini ve desteklemesini de terk etmesi gerekiyor. Urfa, Antep ve Hatay'da da alabildiğine büyük bir çete grupları bu güçler tarafından özellikle devletin kurumları tarafından destekleniyor. Lojistik ihtiyaçlarından tutalım da sağlık ve askeri ihtiyaçları da buradan karşılanıyor. Türkiye'yi ve AKP iktidarını biran önce bu yanlış ve tehlikeli politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Grê Spî başta olmak üzere Rojava halkının özgür yaşam iradesine gereken saygıyı göstermesini bekliyoruz."