Tutsak ailelerinden dilekçe kampanyası

Açlık grevindeki tutsakların aileleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin ve hak gaspının sona ermesi talebiyle T.C. Adalet Bakanlığı’na dilekçe gönderme kampanyası başlattı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi talebiyle başlatılan açlık grevlerinde kritik eşik aşıldı. Şimdiye kadar devletin herhangi bir adım atmaması nedeniyle 7 tutsak ile Almanya’da Uğur Şakar adlı yurtsever fedai eylem yaparak yaşamına son verdi. Her geçen saat açlık grevi eylemcilerinin durumları ağırlaşırken, tutsak yakınları da Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazma kampanyası başlattı. Aileler, herkesi duyarlı olmaya ve kampanyaya katılmaya davet etti.

Dilekçenin tamamı şu şekilde:

Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül,

Bizler Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için 92 cezaevinde açlık grevi yapan binlerce mahpusun akrabaları, yakınları, arkadaşları olarak size ve bakanlığınıza sesleniyoruz. Yakınlarımız olan mahpusların açlık grevi eylemi bugün itibariyle 120. güne yaklaşırken, aynı gerekçeyle cezaevleri dışında açlık grevi yapan kimi eylemciler ise 150. günü aşmış durumdadırlar.

Açlık grevi yapanların talebi sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi yasalarını uygulayarak Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Gerek 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, gerek anayasamız gerekse de uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve bildirileri uyarınca Abdullah Öcalan dahil mahpusların akrabalarını, yakınlarını, avukatlarını görebilmeleri, görüşebilmeleri bir haktır.

YASAL HAKLARIN TANINMASI İÇİN 8 KİŞİ HAYATINA SON VERDİ

Yasaları çiğnediği iddiasıyla cezaevlerinde tutulan mahpusların, devletin yasaları uygulaması talebiyle açlık grevine gitmesi bir ironi olmanın ötesinde insan hakları, hukuk devleti ve demokrasi ilkeleri açısından bir devlet için kabul edilemez bir durumdur. Bu yasadışı uygulamanın açlık grevlerine rağmen sürdürülmesinin açıklanabilir, haklı çıkarılabilir bir yanı yoktur.

Kendi yasalarına, temel insan hakları ve demokrasi ilkelerine aykırı davranan bir devletin barış içinde, hukuk ilkelerine uygun bir düzenin oluşturulması ve devamı açısından vatandaşlarına örnek olduğunu söylemek; bu koşullar altında barış, huzur ve güven içinde sosyal, siyasal yaşamı sürdürmek mümkün değildir.

Bütün bunlardan daha önemlisi cezaevlerindeki yakınlarımızın bozulan sağlıkları, gün be gün ölüme yaklaşıyor olmalarıdır. Sadece yasal hakların tanınması için süren açlık grevinde bugüne değin 7’si cezaevinde olmak üzere 8 kişi yaşamını yitirmiştir. Devlet yasalarını uygulamış olsa ve temel bir hak olan mahpusların görüş hakkını yerine getirmiş olsaydı şüphesiz bu ölümler yaşanmayacaktı.

Sayın Bakan...

Sizden ve temsil ettiğiniz bakanlığınızdan ve bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden yasa, Anayasa ve uluslararası insan hakları belgelerinde açıkça tanınmış olan mahpusların yakınları ve avukatları ile görüş hakkını yaşama geçirmenizi, yasal bir hakkın uygulanması için mahpusları açlık grevine zorlayan hukuk dışı uygulamaların sona erdirilmesini talep ediyoruz. Bu insani ve haklı talebimizin dikkate alınması ve kabul edilmesi dileklerimizle.

Ad soyad

İmza

Tarih

Alıcı adresi: T.C. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül

Vekaletler Caddesi Kızılay 06659

Ankara/Türkiye