Ýstanbul Milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu Levent Tüzel Ýsveç’in Göteborg kentinde “Halkın Demokratik Kongresi” taraftarları ve Ýsveç Alevi Kültür Merkezi’nin düzenlediði bir konferansa katıldı.
Göteborg’ta yaşayan Kürtler, Türkler, Süryaniler ve Alevileri bir araya getiren konferansta konuşan Tüzel, AKP iktidarının işçi ve emekçi düşmanı bir politikayı yürürlüðe koyduðunu, özelleştirmelerle ülkenin kaynaklarını uluslararası tekellerin sömürüsüne daha açık halen getirdiðini belirtti.
Tüzel, ABD emperyalizminin Ortadoðu’yu yeniden şekillendirmeye ve bölgedeki etkinliðini güçlendirmeye çalıştıðını, Suriye ve Irak’a hedef tahtasına koyduðunu söyledi. Türkiye’nin de Ortadoðu’daki son gelişmelerden nemalanmaya çalıştıðını belirtti ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoðlu’nun bölgenin yeniden şekillenmesinde Türkiye’nin öncü rolü oynayacaðını söylemesinin AKP Ýktidarı ve onunla birlikte hareket eden sermaye grupları için yeni sömürü alanları istemeleri anlamına geldiðini söyledi.
HÝTLER FAŞÝZMÝNÝ ARATMAYACAK UYGULAMALAR
Tüzel, AKP hükümetinin halka özgürlük ve refah gibi demagojik söylemlerle iktidara geldiðini, Özalcı bir çizgi izleyerek sermayenin yanında işçilere, emekçilere ve Kürt halkına karşı Hitler faşizmini aratmayacak uygulamaları yürürlüðe koyduðunu ve ülkeyi bir halklar hapishanesine dönüştürdüðünü ifade etti. AKP iktidarının kendisine muhalif olan tüm kesimleri susturmaya, esas olarak da eşit haklar için mücadele eden Kürt halkının mücadelesini bastırmaya çalışarak iktidarını devam ettirmeyi amaçladıðını söyledi.
Aradan 5 aya yakın bir süre geçmesine raðmen Erdoðan’ın Roboski katliamının hesabını vermek yerine Kürt hareketine saldırmayı yeðledine dikkat çeken Tüzel, katliamın siyasi sorumlusunun AKP hükümeti ve Erdoðan olduðunu belirtti.
Tüzel şunları söyledi: “Eskiden Türkiye’de darbeler 10 yılda bir yapılırdı. Ancak AKP iktidarı emrindeki özel mahkemelerle Terörörle Mücadele Yasasını adeta bir testere gibi çalıştırarak BDP’nin seçilmiş tüm il, ilçe yöneticileri başta olmak üzere, muhalifleri tutuklama yoluna gitmiştir. Bu saldırılardan sadece Kürtler deðil, işçiler, öðrenciler de nasiplerini alıyor. Demokratik haklarını kullandıkları için 600 civarında öðrenci terör örgütü üyesi olmak gibi suçlamalarla cezaevinde.’’
Tüzel, yeni Anayasa tartışmaları sırasında AKP ‘ktidarının Kürtlerin haklarını Anayasal güvence almak yerine gündemi deðiştirmek için Başkanlık sistemi tartışmalarını bilinçli olarak gündeme getirdiðine de dikkat çekti. Kürt halkının ana dilde eðitim ve demokratik özerklik taleplerine cavap vermeyen bir Anayasanın ülkenin sorunlarının çözümüne, demokratik hak ve özgürlüklerin yerleşmesine katkıda bulunamayacaðını da belirtti.
‘’7 ay önce Kürtler, emekçiler, sosyalistler ve tüm dışlananların yer aldıðı Halkların Demokratik Kongresi’ni oluşturduk. Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde Halk Meclisleri kurarak örgütlenmelerimizi sürdürüyoruz. Biz HDK’nın sadece sol mücadeleci güçlerin bir birliði olarak kalmasını deðil, iş cinayetine kurban edilenlerin, sendikal örgütlenmeleri engellenenlerin, sömürü altında tutulan milyonlarca emekçinin, esnafın, engellilerin, emeklinin ve toplumun ezilen tüm kesimlerinin taleplerini savunan bir hareket olmasını amaçlıyoruz” diyen Tüzel, AKP’ye karşı ezilenlerin tek alternatifinin HDK olduðunu belirtti.
Aleviler üzerindeki baskılara da dikkat çeken Tüzel. HDK’nın inançların baskı altına alınmasına ve Alevilerin asimilasyonuna karşı bir duruş sergilediðini de söyledi. AKP ‘ktidarının Alevi dedelerini ve cemevlerini kendi güdümüne almaya çalıştıðını ama Aleviliyi hiç bir zaman bir inanç olarak kabul etmeyen bir tutum sergilediðini kaydetti.
ANF NEWS AGENCY