Rêşo Gabar, Gelhat Cilo ve Dijwar Kobane… üç kardeş yıllar sonra gerilla saflarında birer gerilla olarak karşılaşmanın heyecanını ve mutluluðunu yaşıyorlar.
PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 1999 yılında gerçekleştirilen uluslararası komplonun ardından Güney Batı Kürdistan'lı Rêşo Gabar ve Gelhat Cilo kardeşler komploya tepki göstererek, birlikte gerilla saflarına katılmışlar. Gerilla Rêşo, aðabeyi ve kardeşiyle birlikte gerillada olmanın mutluluðunu şu sözlerle ifade ediyor:
“1999 yılında önder Apo'ya yönelik gerçekleştirilen komplo bizi Kürdistan daðlarına getirdi. O yıl kardeşimle birlikte gerilla saflarına katılma kararını almıştık. Daha sonra anladım ki onlarca yoldaşımız da, bizim gibi kardeşiyle birlikte Kürt özgürlük hareketine katılmış. Bunu gördüðümüzde ikimizde çok sevinmiştik. Kardeşimle birlikte bir kaç ay gerillanın temel eðitim devrelerinde yer aldık. Eðitim sonrası vedalaşarak ayrıldık. Daha sonra bir kaç kere görüşme imkanımız oldu.”
“ÝKÝ MUTLULUÐU AYNI ANDA YAŞADIM”
Gerilla Rêşo 2008 yılında bir eyleme giderken küçük kardeşi Dıjwar Kobane ile karşılaşıyor. Kardeşini gerilla üniformaları içinde gören Rêşo, o anları da şöyle anlatıyor:
“Kardeşimin gerillaya katıldıðını bilmiyordum. Ýlk gördüðünde tanımadım. Aradan 9 yıl geçmişti. Ben gerillaya geldiðimde kardeşim henüz çocuk yaşlardaydı. Ama o beni hemen tanıdı. Birbirimize sarıldık bütün arkadaşlar bizi izliyorlardı. Onlar da bizim kadar mutlu olmuşlardı. Ýki mutluluðu aynı anda yaşıyordum. Eyleme katılma önerim kabul edilmişti, ayrıca kardeşimi de eylem gruplarının içinde görünce çok mutlu olmuştum. Diðer kardeşimle bazen görüşüyorum ama Dıjwar’la 2008’den sonra bu ikinci görüşmemiz oluyor."
“HAYALÝM GERÇEKLEŞTÝ”
Ýki aðabeyinin yolunu takip eden küçük kardeş Dıjwar Kobane ise 2007'de Kürt özgürlük hareketine katılmış. Kobane, şunları anlatıyor:
“Aðabeylerimin HPG’ye katılması beni çok etkilemişti. Ve örgütü daha iyi tanımama neden olmuştu. Bir gerilla olarak onlarla Kürdistan daðlarında özgürlük mücadelesini yürütmek benim en büyük hayalim olmuştu. Kürdistan daðlarında mücadele eden diðer binerce yoldaşlarım gibi heyecanlı ve mutluydum. 2008 yılında bir eyleme katılmak için gruplarda yer alıyordum. Tesadüfen Rêşo aðabeyimi gördüm. Ýlk gördüðümde aradan 9 yıl geçmesine raðmen hemen tanıdım. Ve o kadar şaşırmıştım ki ne yapacaðımı bileniyordum. Aðabeyim daha sakin görünüyordu. Bana yanaşarak, ‘sen tam bir gerilla olmuşun heval’ diyerek bana sarıldı. Etrafımızda toplanan bütün arkadaşlar da bizim kadar heyecanlı ve sevinçliydi. O gün benim için tarifi edilmeyecek kadar güzel bir gündü. Çünkü hem eyleme katılıyordum, hem de yıllardır görmediðim aðabeyimi görmüştüm.”
ANF NEWS AGENCY