Antep saldırısı ardından PKK karşıtlıðı adı altında ırkçılık yeniden hortlatılırken, AKP Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, çatışmalarda yaşamını yitiren PKK'liler için "gebertildiler" denilmesini isteyerek insanlık dışılıðın en bariz örneðini gösterdi.

Antep’te 20 Aðustos günü 9 kişinin ölümü ve onlarcasının yaralanmasına yola çan bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı ardından ırkçılık yeniden sokaklara döküldü. Beklendiði gibi Türk medyası hiçbir kanıta ihtiyaç duymadan koro halinde PKK’yi suçladı, devletin hoşgörüsü ve korumasından yararlanan ırkçılık da BDP’yi hedef aldı. Antep’de binaları ırkçıların saldırılarına maruz kalarak yakıldı.

ŞAMÝL TAYYAR’IN KÜRT DÜŞMANLIÐI

AKP’nin Kürt düşmanı vekili Şamil Tayyar, bu durumu fırsat bilerek Antep saldırısının PKK ile Suriye'nin gizli servisi El Muhaberat teşkilatının ortak bir operasyonu olduðunu ileri sürdü. Tayyar, bu açıklamayı yaparken hiçbir kanıt ve dayanaða ihtiyaç bile duymadı.

DAVUTOÐLU’NDA AKIL TUTULMASI

Sık sık Suriye’ye müdahale çaðrılarında bulunan ve tampon bölge için destek arayışını sürdüren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoðlu da aynı fırsatçılıkla tam bir akıl tutulması örneði gösterdi: "Suriye konusunda terör olaylarının detayları araştırılıyor. Bir benzerlik paralellik kurulacaksa Beşer Esad'ın cinayet şebekelerinin Suriye'de bayram günü bir günde 200 kişiyi öldürmesi yönetimi ve kutsal tanımamazlıðı ile terör örgütünün bu sivil halka dönük yöntem ve zihin paralelliliði var. Eðer bir illiyet ve milliyet baðı varsa her türlü şekilde araştırılır. Şuana kadarki veriler ışıðında netleşmiş tablo yok. Araştırmalar ortaya çıkar ve neticeler ortaya konur."

AKP hükümeti Şemdinli’deki gerilla eylemlerinden de Esad rejimini sorumlu tutacak kadar şaşırmıştı.

AKP’NÝN ÝNSANLIK DIŞI VEKÝLÝ

Kürtlerin hiçbir talebine tahammül etmeyen ve cenazelerine bile en büyük saygısızlık örneði gösteren iktidarın diðer bir üyesinden insanlık adına utanç verici bir açıklama geldi. AKP Erzurum Ýl Teşkilatı'nın, merkez Palandöken Ýlçesi Çeçenistan Parkı'nda düzenlediði bayramlaşma programına katılan AKP Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, yakın zamanda 200 PKK'linin yaşamını yitirdiðini ileri sürerken, "Bunlar için 'etkisiz hale getirildi' denilmemelidir. Bunlar için 'gebertildi' denilmelidir. Kürt kardeşlerimizi bunlardan ayırıyoruz. Bunlar, baktıðınız zaman ya 'satılmış beyinler', ya 'Ermeni dönmesi' çocukları, ya da Suriye'den Ýran'dan ülkemize sızan 'alçaklardan' başka bir şey deðil" ifadesini kullandı.

MEDYANIN ANTÝ-KÜRT KAMPANYASI

Türk medyası da yoðun bir şekilde ırkçılıðı pompalamaya başladı. Hürriyet gazetesi PKK’ye karşı olduðu iddiasıyla kendi internet sayfasından kampanya başlatarak, Kürt karşıtlıðını organize ederken, Milliyet gazetesi kaza geçiren askerlerin yardımına koşan Roboskililer üzerinden “Ýşte Türkiye bu” başlıðını atarak kendince Antep patlamasına ilişkin mesaj yolladı. Oysa orada sözkonusu olan Kürtlerin, 34 sivilin katledilmesine raðmen askerlerin yardımına koşarak gösterdiði insanlık örgneðiydi. Aynı Roboskililer, devletin ve medyasının kendilerine karşı herhangi bir insanlıðını görmedi. Kürtler Roboski’de kendilerini katleden Türk ordusunun yardımına koşarken, Antep’te ırkçılar BDP’li avına çıktı. AKP rejimi ve Fethullah Gülen cemaatinin kontrolündeki diðer medya da aynı şekilde PKK’yi suçlayarak ırkçılıðı körükleyen yayınlarda sınır tanımadılar.

Medyanın hedef gösterdiði PKK’lileri Şemdinli’deki yol kontrolü sırasında Kürtler sarılarak karşılamışlardı. Bu da Hükümet ve medyasının, PKK karşıtlıðı maskesi altında Kürtlerin evlatlarına karşı açık bir ırkçı kampanya yürüttüðünü gösteriyor.