Ulusal birliðinin harcı, Mehmet Karasungur

Ulusal birliðinin harcı, Mehmet Karasungur

Kürdistan Yurtseverler Birliði (KYB) ve Irak Komünist Partisi (IKP) arasında yaşanan çatışmaları durdurmak, Kürtler arası kardeşkanının dökülmesini engellemek üzere arabuluculuk yaparken çıkan çatışmada yaşamını yitiren Mehmet Karasungur, günümüzde halen “ulusal birliðin harcı” olarak adlandırılan önemli isimlerden birisi.

1947 yılında Bingöl'ün Kiðı ilçesi Darebi (Sütlüce) köyünde doðan Karasungur, ilkokulu kendi köyünde, ortaokul ve liseyi ise Bingöl'de tamamladı. Erzurum Eðitim Enstitüsü Matematik bölümünü bitirdi. Öðretmenlik yaptıðı Maraş'ta sol düşünceye yakınlıðı nedeniyle 1972 yılında devrimci faaliyetleri gerekçe gösterilerek Hakkari'ye sürgün edildi. Daha sonraki yıllarda Kastamonu’nun Şebinkarahisar ilçesine, oradan da 1975 yılında Bingöl Lisesi'ne atandı. Bingöl TÖB-DER şubesinin açılışına öncülük eden Karasungur aynı zamanda dernek yönetiminde de yer aldı.

PKK ÝLE TANIŞMA

1975 yılında PKK’nin Bingöl çalışmalarının sorumlusu olan ve 14 Temmuz 1982’de 12 Eylül cuntasına karşı başlatılan ölüm orucu direnişinin öncülüðünü yapan Mehmet Hayri Durmuş ile tanışan Karasungur, PKK’nin grup dönemi çalışmaları içinde yerini aldı.

1976 yılında tutuklanan, kendisine şiddet uygulayan emniyet müdürüne karşılık verdiði için de ölümüne işkence edilen Karasungur, 1978 yılında öðretmenlik görevini bırakarak, profesyonel devrimcilik yapmaya başladı.

PKK’NÝN ÝLK MERKEZ YÜRÜTMESÝ

Mehmet Karasungur, Kürdistan’da gelişme gösteren ve kitleselleşen Apocu gençlik hareketinin PKK ismiyle partileştiði 27 Kasım 1978’teki birinci kongresinde seçilen üç kişilik yürütmeden biriydi. Fakat Karasungur, ideolojik ve örgütsel çalışmaların önem kazandıðı bir dönemde sorumlu olduðu askeri faaliyetler nedeniyle yeteri kadar ilgilenemeyeceði gerekçesiyle deðiştirilmesini önermiş ve PKK’nin Nisan 79’da yapılan merkez komite toplantısında bu önerisi kabul görmüştür.



GERÝLLA KOMUTANI

Kürdistan’daki feodal aðalık düzeninin Urfa’nın Hilvan ilçesi ve çevresindeki temsilciliði konumunda bulunan Süleymanlar aşiretine yönelik geliştirilen Hilvan direnişini örgütleyen ve büyük başarı elde eden Karasungur, daha sonra Mehmet Celal Bucak’ın başında bulunduðu Bucak aşiretine yönelik Siverek direnişini de örgütlemiş ve yürütmüştü.

Kürdistan’daki örgütlenme ve kitleselleşme çalışmalarına yönelik baskılara gerillalaşma adımıyla cevap vermek isteyen PKK’nin ilk askeri eylemleri olarak bilinen Hilvan ve Siverek direnişlerinde tecrübe kazanan Karasungur, daha sonra gerillanın Kürdistan’ın genelinde örgütlenmesi ve oturtulmasında da sorumluluk almıştı. Mehmet Karasungur’un bu amaçla gittiði Doðu Kürdistan’da Kürt halkının mücadelesine yönelik hakim ulus politikalarına ve bu politikalarla işbirliði halindeki reformist örgütlere yönelik eleştirileri dönemin şartlarına göre oldukça objektifti.

Doðu Kürdistan'daki burjuva-feodal önderliðin salt Doðu Kürdistan’da tahribat yaratmakla yetinmeyip Kürdistan'ın diðer parçalarındaki bazı burjuva, küçük-burjuva örgütleri de yanına alarak tahribatlarının sınırlarını daha da geliştirdiðine vurgu yapan Karasungur, bu politikaların uluslararası uzantılarını da deşifre ediyordu. Avrupa sosyal-demokratları ve bölge gericiliðinin karmaşık baðlantılarına dikkat çeken Karasungur, bununla “Tüm Kürdistan’ı emperyalizmin en hain komploları için elverişli bir alan haline getirmek” istenildiðini belirtmişti.



KÜRTLER ARASI BÝRLÝK ÇABALARI

PKK’nin 12 Eylül faşizmine karşı örgütlemeye çalıştıðı gerilla direnişinin zeminini yaratmak amacıyla Doðu ve Güney Kürdistan’da yer alan birçok örgütle direkt ilişkiler kuran ve diyalog halinde bulunan Karasungur, PKK’nin Kürtler arası birlik politikasını yaşamsallaştırmaya çalışmıştı.

80’lerin başlarında Ýran-Irak savaşı yanında bölgede bir de Kürtler arası çelişki ve çatışmaların yaşanması Kürtlerin hak taleplerinin zayıflamasına yol açmış, Kürtler arası birliðin yaratılması gerekliliðini ise öne çıkarmıştı. Buna raðmen bir türlü birlik yaratılamıyordu. Bu konuda PKK deðişik ittifak ve cephe örgütlenmeleriyle faşist rejimlere karşı ortak mücadele esprisi temelinde bir birlik yaratmaya çalışıyor, Karasungur da bu çalışmaların merkezinde yer alıyordu.

Ýran’la savaş halinde bulunan Saddam yönetiminin zayıflaması neticesinde Güney Kürdistan’da deðişik Kürt örgütlerinin faaliyetleri de artmıştı. Fakat birlikten yoksun bu örgütler iki ana cephe içinde örgütlenmiş, yine çatışmalar yaşanmaktaydı.

KYB öncülüðündeki CEVKAT ve KDP öncülüðünde CUT isimli iki ayrı cephe şeklinde örgütlenen Kürt örgütlerinin birleşme tutumuna girmemesi beraberinde çatışmaları da getirmişti. Mehmet Karasungur sürekli ilişki halinde bulunduðu bu örgütler arasında yaşanan çatışmaları durdurmak için yine çaba içerisindeydi. Kürt örgütler arasında yaşanan çatışma ve çelişki ortamına ilişkin Karasungur’un dikkat çekici tespitleri vardı:

“Güney Kürdistan 'da şu an sıcak savaş durumu vardır. Oluşturulan asgari birliði güçlendirmek, bölücü davranışları engellemek için çaba gösterilmelidir. Savaş şartlarının bulunduðu, ilerici güçlerle gerici güçlerin Irak üstünde boy ölçüştüðü, birbirlerini yok etmeye çalıştıðı bir aşamada, birlik ve mücadelenin yükseltilmesine hizmet etmeyen her davranış ve düşünce, doðru temellerden kaynaklandıðını iddia etse de, devrime zarar vereceði bilinmelidir."

KYB SALDIRISININ ARKA PLANI

Ýki cephe şeklinde örgütlenen Kürt örgütlerin Saddam rejimine karşı ilan edilmesiyle birlikte IKP’nin her iki cephe içinde de yer aldıðı görülmüş, her iki cephe tarafından da bir cephede karar kılması gerektiði dayatmasıyla karşı karşıya kalmıştı. Bunun üzerine KDP’nin öncülük ettiði cepheyi tercih eden IKP’nin bu tercihine KYB sert tavır göstererek saldırılarını başlatmıştı.

SON GÖRÜŞMELER

Mehmet Karasungur PKK’nin 2. Kongresi’ne katıldıktan sonra Kuzey Kürdistan’a geçmek üzere gittiði Güney Kürdistan’da son bir kez daha Kürt örgütler arasında arabuluculuk yaparak, çatışmaları durdurmak için inisiyatif almıştı. 83 baharında bu alana gelen Karasungur KDP ile görüşmüş, IKP’lilerle birlikte Kandil alanına geçmişti.

ÇATIŞMA ÝÇÝNDE KALDI

Komünist Partililerle tartışma yürüttükten sonra KYB’li ve Sosyalist Partililerle görüşmeye gidecek olan Karasungur ve yanında bulunan Sait kod isimli Ýbrahim Bilgin, Mustafa ve Mehmet Ertürk isimli 4 PKK’li 2 Mayıs 1983’te KYB’nin bu kampa baskın yapmasıyla çatışma içinde kalmış, çatışma esnasında Karasungur ve Ýbrahim Bilgin yaşamlarını yitirmişlerdi.

ÖZGÜRLÜK GERÝLLASININ ÝLK KOMUTANI

PKK kurucularından ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan daha önce yapmış olduðu bir deðerlendirmede Mehmet Karasungur hakkında şöyle diyordu:

“Karasungur Siverek direnişini örgütleyen bir arkadaştı. Ýlk silahlı mücadele sorumlusu, resmen de ilk askeri konseyin yürütücüsü, temsilcisiydi. Parti Merkez Komitesi’nin askeri sorumlusuydu. Silahlı mücadele alanının örgütlenmesinden ve yürütülmesinden ilk sorumlu olan, askeri komutanlık unvanını ilk taşıyan idi. Pratik saha hazırlıklarını da ’81-82 yılında Güney ve Doðu Kürdistan üzerinden kendisi yaptı. Gerillanın ilk adımlarının atılması, Kürdistan’ın stratejik zeminlerine basması onun öncülüðünde oldu. ‘81 yılında kendisi, ‘82 yılında Agit arkadaşla beraber çalıştı. Özgürlük gerillasının ilk bilinçli militanı, komutanı o oldu”

CENAZESÝ 20 YIL SAKLANDI

Mehmet Karasungur ve Ýbrahim Bilgin’in yaşamını yitirmesinin ardından, cenazelerini korunması amacıyla bir köylüye teslim eden PKK’liler, ancak 20 yıl sonra tekrar bu köylüyü bulmuş, cenazeleri alındıktan sonra Kandil’de bulunan ve Karasungur Şehitliði olarak adlandırılan mezarlıkta topraða vermişlerdi.

ANF NEWS AGENCY