Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu HDK’yi ziyaret etti

Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu, HDK ile tecrit, hapishanelerin ve tutsakların durumu, siyasi soykırım saldırıları hakkında bilgi aldı.

Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu, İstanbul’daki ziyaretlerini sürdürüyor. Asrın Hukuk Bürosu’nun ardından Halkların Demokratik Kongresi’ni (HDK) ziyaret eden Delegasyon üyelerini HDK Eş Sözcüleri Esengül Demir, Cengiz Çiçek ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili adayları Erdal Güzel, Öztürk , Türkdoğan ve çok sayıdaki kişi karşıladı. 

Delegasyon üyelerinden İzlanda Eski Adalet ve İçişleri Bakanı Ögmundur Jonasson, Türkiye hapishanelerinde yaşanan ihlalleri sordu. Jonasson’a yanıt veren milletvekilli adayı Öztürk Türkdoğan, düşünce ve ifade özgürlüğünden dolayı tutuklananlara değindi. Hapishanelerde kapasitenin üzerinde 60 binden fazla tutuklu bulunduğu bilgisini paylaştı. Hapishanelerde en çok siyasi nedenlerden ötürü tutuklananların ihlallere maruz kaldığını belirten Türkdoğan, Türkiye’de siyasi tutuklu sayısının hiçbir dönem bu kadar artmadığını dile getirerek, tutsak siyasetçi, hukukçu ve gazetecilere değindi. 

İMRALI’DAN TÜRKİYE’YE YAYILAN TECRİT SİYASETİ

Özellikle Kürtlere yönelik bir tutuklama furyasının olduğunu dile getiren Türkdoğan, F, S ve Y Tipi cezaevlerinin yapısının yarattığı ihlallere dikkat çekti. Türkdoğan, “Bu cezaevlerinde tutulan kişiler, bu şartlar altında en fazla 10 yıl yaşayabilir. Çünkü sürekli tek tutuluyorlar. Bu bir tecrit siyasetidir. Bunun örneklerini ilk İmralı’da uyguladılar. Şimdi ise tüm Türkiye’ye yaydılar. Bu oldukça kötü bir durum” diye belirtti. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarının uygulanmadığına da işaret eden Türkdoğan, uygulanması durumunda birçok kişinin tahliye olabileceğini söyledi. Türkdoğan, ayrıca yasal bir değişimin de zorunlu olduğunu dile getirdi.  

‘AB ÜLKELERİ ÜÇÜNCÜ GÖZ OLMALI’

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı’nın değişeceğini ve Kürt sorununa yönelik bir arayışın hız kazanacağı öngörüsünde bulunan Türkdoğan, bu doğrultuda Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de “üçüncü göz” olarak bu süreçte yer alması gerektiğini ve böylesi bir beklentilerinin olduğunu kaydetti. Türkdoğan, iktidar olma hedefi olan CHP’nin bu konuda bir arayışa girdiği taktirde kendi yöntemleriyle çözme girişiminde bulunabileceğini belirtti. 

‘İMRALI DİKKATLE İZLENMELİ’

“Ömür boyu hapis cezası”nın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için çıkarıldığını ancak ardından en az 4 bin kişinin bu cezaya mahkum edildiğini aktaran Türkdoğan, AİHM’in 14 Mart 2014 tarihinde aldığı karara işaret etti. Bu kararın Abdullah Öcalan, Kürt siyasetçi ve tutuklulara dair uygulanmadığını dile getiren Türkdoğan, Türkiye’nin bu kararı referans göstererek, yüzlerce Hizbullah üyesini ise serbest bıraktığı bilgisini paylaştı. Abdullah Öcalan’a verilen bu cezanın binlerce tutsağı ilgilendirdiğine dikkat çeken Türkdoğan, “Sadece tutukluları da değil bir bütün olarak Kürt halkının kaderini ilgilendiriyor. Bu nedenle İmralı üzerinde çok durulması lazım” ifadelerini kullandı. 

SÜRGÜNLER BİLİNÇLİ BİR POLİTİKA

Delegasyon üyesi Sosyoloji ve Antropoloji Proförörü Denis O’Hearn ise, tutukluların sürgün edilmesinin nedenlerini sordu. O’Hearn’e yanıt veren Cengiz Çiçek, bunun bir cezalandırma yöntemi olduğunu söyledi. Tutukluların topraklarından ve ailelerinden uzak yerlere gönderildiğini ve aileleriyle iletişimlerinin bu şekilde koparıldığını belirten Çiçek, bunu “bilinci bir politika” olarak nitelendirdi. 

TÜRKİYE’DE OLUP BİTENLER DIŞARIDAN İYİ ALGILANMIYOR

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Türkiye’de olup bitenin dışarından yeterince iyi algılanmadığını dile getirdi. Suriye’de yaşanan iç savaşta Türkiye’nin rolüne değinen Demir, Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen paramiliter yapıların Türkiye tarafından Suriye’de eğitildiğini söyledi. Türkiye’nin bu güçleri kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını belirten Demir, birçoğunu ise yeşil pasaportla Avrupa’ya gönderdiği bilgisini de edindiklerini kaydetti. Demir, Türkiye’nin bu tutumu nedeniyle Ortadoğu’daki sorunların çözülmediğini dile getirdi.

HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ebru Yıldırım ise, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere dikkat çekti. Seçimlerin tüm dünyayı etkileyecek derecede önemli olduğunu dile getiren Yıldırım, sonuçlarının domino etkisi yaratabileceğini belirtti.