Midyat bölgesinde adeta ölüm mangaları gibi faaliyet yürüten devlete bağlı JİTEM elemanlarının hedefinde sadece sivil insanlar yoktu. JİTEM faaliyetlerine onay vermeyen, ortak olmayan resmi görevliler de bu ölüm mangaları tarafından katlediliyordu.Estel (Ziyaret) köyü korucubaşı Tevfik Ay,bunlardan  yalnızca bir tanesi.

Midyat'a bağlı Ziyaret köyünde korucubaşı olan Tevfik Ay, çağırıldığı Şenköy Belde jandarma karakoluna gider ve kendisinden bir daha haber alınamaz. Oğlu Hıdır Ay'ın iddiasına göre Tevfik Ay JİTEM tarzı faaliyetlere girmek istemediği için gözaltına alınarak kaybedildi.

Olayın tanığı olan  oğlu Hıdır Ay, babasının 17 Ocak'1995 günü eve gelen bir telefonla Jandarma karakoluna çağrıldığını  ve karakola gittikten sonra bir daha kendisinden haber alamadıklarını söyledi.

Babasının jandarma karakoluna girdiğini gören karakolun karşısınd ki bakkalın sahibinin, babasının bir daha karakoldan çıkmadığın söylediğini aktaran Hıdır Ay, ''o dönem bakkal ve olayın diğer tanıkları resmi olarak gelip tanıklık yapmaktan korktular'' dedi.

Babasının JİTEM tarzı faaliyetlerden uzak durduğunu belirten Hıdır Ay, ''Babam daha sonra kendisi de JİTEM tarafından öldürülen dönemin Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'e yakın duruyordu ve bu yüzden katledildi diye düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Savcılığının başlattığı soruşturmanın olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Hıdır Ay, ''babamın en azından kemikleri bulunsun,ona bir mezar yapalım'' diyor.

BİZ KARAKOLA ÇAĞIRMADIK

17 Ocak 1995 günü ikindi vaktiydi. O dönem 45 yaşında olan babam köy muhtarlığını bırakalı 2-3 ay olmuştu. Eve bir telefon geldi. Babamı Şenköy Jandarma Karakoluna çağırdılar'' diyen Hıdır Ay, babasından bundan sonra haber alamadıklarını söyledi. 

Ay olayla ilgili tanıkların olduğunu dile getirerek "Şenköy karakolunun karşısında bulunan bakkal dükkanının sahibi babamın jandarma karakoluna girdiğini görüyor.Babamı karakol çıkışında yemeğe çağırmak için bekliyor fakat babam karakoldan bir daha  çıkmıyor.Aradan bir kaç gün geçti babam dönmedi,bunun üzerine  Şenköy jandama karakoluna gittik orada bize '' baban gelmedi buraya,ayrıca biz de onu karakola çağırmadık'' dedi.

'SENİ ANKARA DA KURTARAMAZ''

Babası Tevfik Ay'ın  o dönem Estel köyü korucubaşı olduğunu anlatan Hıdır Ay, ''Babamı hangi suçlama ile aldıklarını bilmiyorum.Babamın jandarma karakoluna girdiğini gören bakkalın sahibi de korktuğu için resmi tanıklık yapamadı. Resmi kurumlara yaptığım başvurular ve dönemin İnsan Haklarından sorumlu Bakanı Azimet Köylüoğlu ile görüştüğüm için Şenköy karakoluna çağırıldım.Karakolda bana ''seni Ankara da kurtaramaz''diyerek işkence yaptılar'' dedi.

''JİTEM TARZI FAALİYETLERE KARŞIYDI''

''Babam o dönem Mardin Jandarma Alay Komutanı olan Albay Rıdvan Özden'e yakın duruyordu ifadelerini kullanan Hıdır Ay şunları anlattı; JİTEM tarzı  adam kaçırma,infaz gibi faaliyetlere karşıydı bu faaliyetlerden uzak duruyordu. Ben babamın bu yüzden gözaltına alınarak kaybedildiğini düşünüyorum. İki sene önce Şenköy karakoluna yeşil kart için başvuruda bulundum. Bana ''sen teröristin oğlusun,utanmadan gelip yeşil kart istiyorsun'' sözlerini sarfetti.

Diyarbakır Savcılığının başlattığı soruşturmanın olumlu bir gelişme olduğunu dile getiren Hıdır Ay,''babamın en azından kemikleri bulunsun,ona bir mezar yapalım.Yıllardır babam dan bir haber almak için bekliyoruz.Artık bu olaylar aydınlatılsın sorumluları cezalandırılsın istiyorum'' diye ifade etti.

YARIN:6 Mayıs 1995 yılında polis olduklarını söyleyen kişilerce Midyat ilçe merkezinde babasının yanında kaçırılan Mehmet Sait Zengin'den bir daha haber alınamadı.